Her anne doğum sırasında yaşamı boyunca unutamayacağı şiddetli bir ağrı ile karşı karşıya gelir. Geçmişte bu ağrının nedeninin rahmin kasılmasına bağlı olduğu düşünülmekteydi. Doğum ağrısının nedeni bugün daha belirgin olarak açıklığa kavuşmuştur.
Doğum ağrısı başlıca iki bölüm halinde ele alınabilir. Doğum sırasında meydana gelen olaylar bir süreç halinde incelenmelidir. Birinci dönem bebeğin aşağıya doğru hareketinin başlamasıdır. Bu dönemde belirli aralıklarla başlayıp yavaş yavaş sıklaşan ağrı vardır. Bu döneme doğumun birinci dönemi adı verilir. Bebeğin ana rahminden çıkış dönemi ise doğumun ikinci dönemi olarak nitelendirilir. Doğumun birinci döneminde duyulan ağrının rahim ağzının genişleme sırasında gerilmesine bağlı olduğu düşünülmektedir. Rahim ağzının 3-4 santimetre kadar açıldığı dönemde ağrı kunt bir ağrıdır. Bele vurur. Rahim ağzı daha fazla açıldığında ağrının şekli değişik ve bıçak tarzında olmaya başlar. Kramplar şeklinde kalçalara ve bazen de ayaklara vurmaya başlar. Doğumun ikinci döneminde ise kasıklar arası kaslarının kasılmasına bağlı ağrılar diğer ağrılarla birleşir. Bu ağrıların ilk dönemindeki ağrıların en büyük farkı çok daha keskin olmaları ve yerinin anne tarafından daha iyi tanımlan-ab ilmesidir.
Kadın Doğum ağrısının en büyük özelliği bebek çıkar çıkmaz annenin rahatlamasıdır. Yaygın bir kanı annenin doğum ağrısı çekmesinin anneliğini daha çok hissetmesine yardımcı olduğu, bu nedenle doğum ağrısı çekilmesinin yararlı olduğu şeklindedir. Ayrıca doğum ağrısını kesmenin hem anne hem de bebek yönünden doğru olmadığı düşünülmektedir. Ayrıca doğum ağrısını kontrol için kullanılan çeşitli yöntemlerin yan etkileri nedeniyle özellikle ülkemizde ağrısız doğum yeterince yandaş bulunmamaktadır. Ne var ki ağrının kontrolü hem bebek hem de anne için son derece sağlıklıdır. Doğum ağrısını kontrol altına almanın amacı yalnızca ağrıyı kesmek değil, doğum sırasında şiddetli ağrının vücutta meydana getirdiği değişiklikleri de ortadan kaldırmaktır. Bazı annelere doğum sırasında meydana gelen şiddetli ağrılar çıldırmaya kadar varan ciddi psikolojik bozukluklara yol açmaktadır. Ağrı nedeni ile annenin kendini aşırı derecede yorması bebeğin oksijensiz kalmasına yol açmaktadır. Bu da bebek doğduktan sonra bir takım bozukluklara yol açabilir. Bütün batı ülkelerinde yaygın olarak kullanılan ağrısız doğum son derece insancıl bir girişimdir. Önemli olan ehil ellerde ve dikkatli olarak uygulanmasıdır.