Prof.Dr. Gölbaşı bu kişileri otomobile benzeterek, “Hacımurat’la güvenli seyahat etmek istiyorsak mutlaka, motorunu, frenini, hareket aksamını, suyunu, yağını kontrol ettirmeliyiz. ‘Karaşimşek’ gibi davranmadan önce ‘Hacımurat’ı kontrolden geçirtelim, aksi durumda güvenli seyahat etmemiz mümkün olmaz” dedi.
Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, düzenli spor yapmayan 40 yaş üzeri kişilerin ağır egzersizden kaçınması gerektiğine işaret etti. Sağlıklı yaşam için spor yapmanın önemine işaret eden Prof. Dr. Gölbaşı, daha önce düzenli spor yapmayan kişiler için en ideal sporun tempolu yürüyüş ve yüzme olduğunu söyledi. Egzersizin sağlıklı yaşamın en temel şartı olduğuna değinen Prof. Dr. Gölbaşı, “Batı toplumlarında spor günlük yaşamın vazgeçilmezidir. Yemek, içmek gibi doğal bir ihtiyaç olarak görülür. Bu toplumlarda spor çocukluk çağından başlayıp hayatın tüm evrelerinde yer alır. Biz de ise önemli kesiminin spor hayatı çocukluk çağında, sokak aralarında veya okul sporlarıyla sınırlı kalmakta” dedi.
SPORA BAŞLAMA YAŞI 40-45 DEĞİL
Prof. Dr. Gölbaşı, Türkiye’de genel olarak spora başlama yaşının bireyin ekonomik ve sosyal olarak rahatlamaya başladığı yaş olmakla birlikte, sağlık sorunlarının başladığı yaşlar olduğunu kaydetti. Bireylerin maddi ve sosyal problemlerini çözer çözmez sağlıklarını kaybetme korkusu yaşadığını anlatan Prof. Dr. Gölbaşı, “Çareyi hemen bir spor salonuna üye olmakta bulurlar. Genel olarak 40-45 yaş civarında sağlık sorunları başlayan veya başlama ihtimali olan bireylerdir” dedi.
SPOR SALONUNDAKİ TEHLİKE
Düzenli beslenme alışkanlığı olmayan, daha önce hiç spor yapmamış 40- 45 yaş üzerindeki bireylerin spor salonlarında veya fitness merkezlerinde alışık olmadıkları yoğun tempoda spor yapmanın yaşamları için tehlikeli olduğuna değinen Prof. Dr. Gölbaşı, “Bu bireyleri bekleyen başlıca tehlikeler kalp krizi, ritim bozuklukları, beyin kanaması, aort damarı yırtılması ve ani ölüm. Düzenli spor alışkanlığı olmayan 40 yaş ve üzeri bireylerin spor merkezlerine üyelik öncesinde kalp ve damar sağlığı yönünden tetkik yapmaları önemli” diye konuştu.
Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, sigara içen, yüksek tansiyon, anne veya babasının genç yaşta kalp krizi geçirme öyküsünün olması, şeker hastalığı, yağ oranının yüksek olması, fazla kilolu olunması gibi problemlerden 2 veya daha fazlasına sahip olan 40 yaş üzerindeki bireylerin spor salonlarında problem yaşama ihtimalinin yüksek olduğunu kaydetti.
GÜVENLİ SEYAHAT İÇİN
Risk faktörlerine sahip bireylerin spor salonlarında uygulanan programlar öncesinde mutlaka kalp ve damar hastalıları yönünden kapsamlı tetkik yaptırmaları gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Gölbaşı, “Bu profile sahip kişileri klasik otomobil Murat 124 yani halk arasındaki adıyla ‘Hacımurat’ olarak görüyorum. Hacımurat’la güvenli seyahat etmek istiyorsak, öncesinde mutlaka, motorunu, frenini, hareket aksamını, suyunu, yağını kontrol ettirmeliyiz. Bozuk ve eski olan parçalarını yenisiyle değiştirmeliyiz, aksi durumda güvenli seyahat etmemiz mümkün olmaz” dedi.
HACIMURAT’I GÖZDEN GEÇİRTMELİYİZ
“İnsanlar, para ve sosyal statü için yıllarca koşturup sağlıklarını kaybeder, geri kazanmak için ise bütün kazandıklarını feda eder” diyen Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, “Bundan dolayı sağlığımızı kaybetmeden önce, hayatımızın her döneminde düzenli olarak spor yapmaya gayret etmeliyiz. Ancak, düzenli spor yapmıyor, yaşımız da 40’ın üzerinde ise, spor salonlarında ‘Karaşimşek’ gibi davranmadan önce ‘Hacımurat’ı gözden geçirtmeliyiz” dedi.