Hepatit, karaciğer iltihabı, hepatitis
Hepatit nedir? Hepatit kelimesi latince karaciğer iltihabı anlamına gelir. Karaciğer iltihabına virüsler, otoimmün hastalıklar veya zehirler sebep olur. Zehirler deyince akla alkol, kimyasal ilaçlar ve ve zehirli mantarların zehiri gelir. Hepatit akut ve kronik oluşuna göre iki gruba ayrılır. Şayet 6 ayda kısa bir sürede rahatsızlıklar geçerse akut, bu süreden fazla sürerse kronik hepatitten sözedilir.Hepatite çeşitli virüsler sebep olur ve 6 grupta toplanırlar.
A-) Hepatit A:
Bu hepatite Hepatit A-Virüsü sebep olurve kısaca HAV diye anılır. Hepatit enfeksiyonu temiz olmayan ve gelelikle defi-hacet bulaşan besinlerin sebep olduğu hastalıktır. Burada besin-maddeleri veya suyun defi-hacetle kirletilmesi sonucu sonucu ortaya çıkan bir durumdur.
B-) Hepatit B: Bu hepatite Hepatit B-Virüsü sebep olur ve ve kısaca HBV diye anılır. Bu hepatit kan nakli, öpüşme ve sex sırasında bulaşır. HBV % 90 oranında akut olarak geçer ve % 10?u kronik kronik hepatite dönüşür. Bu hepatit çok tehlikeli olabilir çok dikkat gerekir.
Hepatit B?ye yakalananların % 5?i artı hepatit D?ye yakalanır. Hepatit D % 90 oranında 4-6 hafta içinde iyileşirken % 1?inde karaciğer iflasına sebep olur.
E-) Hepatit E:
Bu hepatit genelikle Asya, Afrika, Amarika ve güneydoğu Avrupada görülür. Bu hepatit bu kıtalarda en yaygın olandır ve bu hepatit genelikle içinde dışkı bulunan sulardan bulaşır.
G-) Hepatit G:
Bu hepatit hakkında pek bilgi yoktur.
1-) Hepatit virüsleri: Bunlara hepatit B, C ve D dahildir.
2-) Alkol
3-) Kimyasal ilaçlar
4-) Wilson hastalığı: Bakırın vücut tarafından metabolik değişimler sırasındaki bozukluklar nedeniyle ortaya çıkan hepatit
5-) Hemokromatoz (hemochromatosis) hastalığı: Deride, karaciğerde ve bazı organlarda aşırı demir birikimi, yani demir metabolizma bozukluğu nedeniyle ortaya çıkan hepatit
6-) Otoimmün hepatit: Burada karaciğer hücreleri kendi immün sistemi tarafından tahripedilir ve kronik hepatite dönüşür. Bu görüşün doğru olmadığını otoimmün hepatitin immün sisteminin henüz bilinmeyen bir virüse karşı verilen bir mücadele sonucu ortaya çıkan bir hepatit olduğu yönünde görüşlerde vardır.
1-) Hepatitin başlanğıç safhasında: Yorğunluk, hafif ateş, dermansızlık, halsizlik, kendini kötü hissetme, bulantı, bazı besin maddelerine karşı isteksizlik, sağ alt kaburğanın hemen karaciğerin olduğu yerde ağrı bu ağrı karaciğerin büyümesi nedeniyle oraya sıkışması nedeniyle olur. Ayrıca başağrısı, kas- ve eklemağrıları vede deride kabarcıklar görülür.
2-) Sarılık safhası: Gözün beyaz kısmı, deri, ve mukoza sarımsı bir renge dönüşür. İdrar koyulaşır, defi-haceti renksizleşir ve rahatsızlıklar azalır.
3-) Nekahat devri: Hastalıktan sonra kişinin henüz kendine gelemediği devirde, yorğunluk ve dermansızlık haftalarca ve hatta aylarca sürebilir.
1-) Hasta sağ alt kaburğasının altında sıkışma hisseder çünkü karaciğer büyümüştür.
2-) Hasta kendini yorğun, dermansız ve aşırı uykusuz hisseder, eklem- ve kasağrıları çeker.
3-) Kronik hepatitte sarılık dönemi oldukca geç başlar ve bu nedenle tedavidede geç kalınır.
1-) Hepatit teşhisi halinde kesinlikle Alkol içilmemeli
2-) Alkoliklerin özel tedavi görmeleri gerekir, bunun için özel klinik veya uzman doktor gözetimi gerekir.
3-) Sağlıklı beslenmek gerekir, bu konuda uzman doktorlara danışılmalı
4-) Karaciğere zararı olan ilaçlar kulanılmamalı, bu konunun uzmanı olan doktorlarla konuşulmalı
5-) Eğer akut hepatit sözkonusu ise mutlaka dinlenmeye ihtiyaç vardır ve stresten mutlaka uzak durulmalıdır.
6-) Hepatit B veya C?ye yakalandıysanız aile fertlerinin bunu bilmesi gerekir vede eşindende uzak durması, yani sex yapmaması gerekir. Hepatitin komplikasyonlara sebep olma ihtimali: Hepatit B, C ve D kronik hastalıklara sebep olabilir. Akut hepatit genelikle kendiliğinden iyileşir. Kronik hepatit B ve C ise karaciğer sirozu ve kansere sebep olabilir.
Hepatitin tedavisinde doğal ilaçlardanda faydalanılabilinir. Bunların başında devedikeni-, kırlangıçotu-, şebboy-, enginar preparatları, Gökçek Tonik ve Gökçek İksiri gelir. Tabiiki önclikle hangi tür hepatit olduğu kesinlikle bilinmelidir. Gökçek İksiri hücreleri koruyucu ve güçlendiricidir, bu şifalı bitklerin yanında vücudu artıcı ve yemizleyci olarak kulanılması gerekir. Böylece immün sistemi güçlenir ve virüslere karşı daha etkili bir mücadele olur. Hepatite karşı antibiyotikler etkili değildir, ancak ve ancak immün sistemini güçlendirerek hepatitle mücadele edilebilir.
Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.