Kanserleşme olasılığı oldukça düşük olması nedeniyle “iyi huylu” olarak kabul edilmesine rağmen Miyomlar, kadınların korkulu rüyası.Miyomlar özellikle hamilelik yaşayan anne adaylarında daha sık görülür. Hamilelik döneminde yapılan ültrason muayenelerinde her 100 kadından dördünce miyoma rastlanır.
Miyomla İlgili Sorulan Sorular
1 -Miyomlar Kanserleşir mi?
2- Miyomlarda İlaç Tedavisi Etkili midir?
3- Miyomlar İrsi midir?
4- Miyom Oluşumunda Hangi Risk Faktörleri Etkilidir?
5- Miyomların Sayısı, Boyutu ve Yerleşimi Embolizasyona Engel Oluşturur mu?
6- Daha Önce Miyomektomi Olanlarda Embolizasyon Uygulanabilir mi?
7- Miyom Embolizasyonu Hangi Tıbbi Durumlarda Yapılmamalıdır?
8- Embolizasyondan Önce Neden MR Çekilmesi Gerekir?
9- Hangi Miyom Hastaları için İdeal Tedavi Embolizasyondur?
10- Rahim Embolizasyonu Ağrılı mıdır?
11- Rahim Embolizasyonu Emniyetli midir?
12- Embolizasyonda Radyasyon Riski nedir?
13- Embolizasyonda Hangi Tıkayıcı Maddeler Kullanılır?
14- Embolizasyondan Sonra Miyomlara Ne olur?
15- Embolizasyonda Miyomlar Ölürken Rahim Dokusu Nasıl Zarar Görmez?
16- Embolizasyondan Sonra Miyom Belirtileri Ne Kadar Zamanda İyileşir?
17- Embolizasyon Tedavisi Bu Kadar Avantajlı ise Neden Daha Fazla Uygulanmıyor?
Cevaplar
1- Miyomlar Kanserleşir mi?
Hayır. Miyom olanların 1/1.000 inden azında “leyomiyosarkom” denen bir kanser görülebilir, ancak bu kanserin de miyomlardan değil, rahim dokusundaki normal kas hücrelerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Dolayısıyla, miyomu olan bir hastada, leyomiyosarkom veya rahimde oluşan diğer kanser türlerinin görülme riski miyomu olmayanlarla aynıdır.
2- Miyomlarda İlaç Tedavisi Etkili midir?
Miyomlarda ilaç tedavisinin etkinliği sınırlıdır ve genellikle geçicidir. Şikayetleri hafif olanlarda ağrı kesiciler, demir preperatları ve düşük doz doğum kontrol hapları kullanılabilir. Ancak bunlar mutlaka bir kadın doğum hekiminin tavsiyesi ve kontroluyla kullanılmalıdır. Bunların dışında GnRH agonistleri denen ve menapoz yaratarak miyomları küçülten ilaçlar da vardır. Bunlar, daha çok şikayetlerde kısa süreli azalma sağlamak ve miyomektomiden önce miyomları küçültmek için verilir. Yine bu ilaçlar da mutlaka bir kadın doğum hekimi kontrolünde kullanılmalıdır.
3- Miyomlar İrsi midir?
Miyomlar, kadınların yaklaşık üçte birinde ortaya çıkarlar. Miyomların kalıtsal olup olmadığı tartışmalıdır. Ancak, ailesinde miyom olanlarda hastalığın görülme sıklığı, miyom olmayanlara göre yaklaşık 2 kat yüksektir.
4- Miyom Oluşumunda Hangi Risk Faktörleri Etkilidir?
Yaş: Miyomlar en sık 30-40 yaşlarında görülür, menapozdan sonra azalırlar
Aile öyküsü: Ailesinde miyom olanlarda risk 2 kat fazladır.
Irk: Siyah ırkta beyazlara göre miyomlar daha sık görülür.
Obesite: Obezlerde miyom riski 2-3 kat artar.
Yeme alışkanlığı: Kırmızı et yiyenlerde vejeteryanlere göre risk daha fazladır.
5- Miyomların Sayısı, Boyutu ve Yerleşimi Embolizasyona Engel Oluşturur mu?
Embolizasyon, sayısı ne olursa olsun rahim içindeki tüm miyomlara etkilidir ve miyomektomi ameliyatına en önemli üstünlüğü budur. Ayrıca, başarıyla embolize edilen miyomlar sonradan tekrarlamaz, oysa miyomektomiden sonra rahimde kalan küçük miyomlar büyüyebilir ve yeniden yakınmalara yol açabilirler.
Embolizasyon tedavisi her boyuttaki miyoma etkilidir. Ancak, çapı 10cm nin altında olan miyomların, daha büyük miyomlara göre embolizasyondan sonra daha fazla küçüldüğü gösterilmiştir.
Embolizasyon tedavisi rahimin her katmanındaki miyomlara etkilidir. Ancak rahime ince bir boyunla bağlı (saplı) subseröz ya da submuköz miyomlar embolizasyondan sonra rahimden ayrılıp bazı problemlere yol açabilirler. Bu tür miyomlarda miyomektomi tercih edilmelidir.
6- Daha Önce Miyomektomi Olanlarda Embolizasyon Uygulanabilir mi?
Miyomları için daha önce miyomektomi operasyonu geçiren hastalarda, sonraki operasyonlarda başta karın içi yapışıklıklar (adhezyon) olmak üzere bazı problemler ortaya çıkabilir. Bu problemler embolizasyon için söz konusu değildir. Bu nedenle, daha önce yapılan miyomektomiye rağmen miyomları tekrarlayan hastalarda ilk seçilecek tedavi embolizasyon olmalıdır.
7- Miyom Embolizasyonu Hangi Tıbbi Durumlarda Yapılmamalıdır?
Embolizasyonun yapılmasına engel olan durumlar çok nadirdir. Ancak anjiografide kullanılan kontrast maddeye alerjisi olanlarda, kumadin gibi kan sulandırıcı ilaç alanlarda ve böbrek yetmezliği olanlarda ilave bazı tedbirler almak gerekebilir. Rahim, yumurtalık ya da genital organlarında enfeksiyonu olanlarda, embolizasyon enfeksiyon tedavi edildikten sonra uygulanmalıdır. Gebeliği önleyici rahim içi araç (RIA) kullananlarda, embolizasyondan önce RIA ın çıkarılması tercih edilir. Menapoz oluşturarak miyomları geçici olarak küçülten ilaç kullananlarda, embolizasyondan en az 3 ay önce bu ilaçların kesilmesi tercih edilir. Çünkü bu ilaçlar miyom damarlarını da küçültebilir ve embolizasyonda tıkayıcı taneciklerin miyomların içine yeterince girmesine engel olabilirler.
8- Embolizasyondan Önce Neden MR Çekilmesi Gerekir?
Rahim miyomları genellikle önce ultrason ile saptanırlar. Ancak, ultrason rahim miyomlarının tümünü gösteremeyebilir ve miyomların rahimin hangi katmanında (submuköz, intramural, subseröz) yerleştiği konusunda yeterince fikir veremeyebilir. MR ile, hem miyomların sayısı hem de yerleşimi daha iyi değerlendirilir, ayrıca miyomları taklit eden adenomiyozis ya da miyom dışı tümörler daha iyi görülür. MR ile, miyom boyutları da daha doğru olarak ölçülebilir, böylece tedavi sonrası küçülme MR ile daha iyi değerlendirilebilir.
9- Hangi Miyom Hastaları için İdeal Tedavi Embolizasyondur?
Miyomlara bağlı yakınmaları olan, hamileliği mutlak koşul olarak görmeyen ve saplı olmayan birden fazla miyomları olan hastalar.
Hamile kalmayı isteyen, ancak miyomektomiye uygun olmayan (daha önce miyomektomi olup düzelmeyen, çok sayıda miyomları olan, miyomektomide histerektomiye gitme ihtimali yüksek olan) olgular.
Kadın doğum hekimi tarafından miyom tedavisi için histerektomi önerilen hastalar.
10- Rahim Embolizasyonu Ağrılı mıdır?
Embolizasyon işleminin kendisi ağrılı değildir. İşlem öncesi kasıktan bir uyuşturucu iğne yapılır (Diş hekimlerinin diş için yaptığı gibi) ve tüm işlem kasıktaki 2mm lik bir delikten gerçekleştirilir. Genel anestezi ya da belden uyuşturma gerekmez. İşlemden sonra ise ağrı başlayabilir ve 8-12 saat boyunca artabilir, daha sonra gittikçe azalır. Bu dönemde, ağrı kesici ilaçlar uygulanır. Bu nedenle, hastalar en az bir gün hastanede gözlenir. Embolizasyondan sonra, ağrı dışında, bulantı, kusma, yorgunluk, hafif ateş ve vajinal akıntı da görülebilir. Ancak hastaların büyük çoğunluğu ertesi gün ağızdan ilaçlarla eve gidebilecek duruma gelirler.
11- Rahim Embolizasyonu Emniyetli midir?
Her işlem gibi embolizasyonun da riskleri vardır. Ancak, bu riskler miyomektomi ve histerektomi gibi cerrahi tedavilere göre daha azdır. Embolizasyondan sonra oluşabilecek en önemli iki komplikasyon, enfeksiyon ve yumurtalık yetmezliğidir. Enfeksiyon çok nadirdir ve antibiyotiklerle tedavi edilebilir. Çok nadiren (%1 den az) enfeksiyon nedeniyle histerektomi gerekebilir. Yumurtalık yetmezliği ve bunun sonucu menapoz oluşması da normal hastalarda %1-2, menapoza yaklaşan hastalarda ise %2-4 oranında görülebilir.
12- Embolizasyonda Radyasyon Riski nedir?
Embolizasyon işlemi sırasında alınan radyasyon dozu minimaldir ve yaklaşık olarak bir kalın barsak röntgen filmi ya da 1-2 bilgisayarlı tomografi tetkikinde alınan doz kadardır.
13- Embolizasyonda Hangi Tıkayıcı Maddeler Kullanılır?
Miyom embolizasyonu için günümüzde 3 tip tıkayıcı tanecik kullanılmaktadır. Polivinil alkol (PVA) ve Embosfer tanecikleri daha sık kullanılır ve kalıcı tıkanma sağlarlar. Jelatin sünger parçacıkları ise geçici tıkanma için kullanılır. Her üç tanecik de girişimsel radyolojide onyıllarca kullanılan, vücuda zararsız ve ABD de “Food and Drug Administration” (FDA) tarafından onaylanmış materyallerdir.
14- Embolizasyondan Sonra Miyomlara Ne olur?
Embolizasyondan sonra, damarları tıkanan miyomlarda küçülme başlar ve bu küçülme aylarca devam eder. Aynı zamanda, miyomların iç yapısı da değişir; işlemden önce yoğun ve sert kas dokusundan oluşan miyomlar, işlemden sonra süngerimsi yumuşak bir dokuya dönüşürler. Daha sonra da, vücut miyomları, cildimizde oluşan bir yarayı küçülttüğü gibi küçültür. Bu olaya tıp dilinde “fibrosis” adı verilir.
15- Embolizasyonda Miyomlar Ölürken Rahim Dokusu Nasıl Zarar Görmez?
Miyomlar, normal rahim dokusuna göre çok daha fazla damar içerirler. Bu yüzden rahime gelen atardamar kanının çok büyük kısmını miyomlar çeker, az bir kısmı ise normal rahim dokusuna gider. Normal rahim dokusunun beslenmesini bozan bu durum, embolizasyon açısından bazı yararlar sağlar:
Beslenmesi azalan normal rahim dokusu, vajina, tüpler ve yumurtalıklar gibi komşu organlardan zamanla kendisine damar üretmeye başlar. Oluşan bu damarlara “kollateral” adı verilir. Kollateral damarlar normalde oldukça incedirler, ancak embolizasyonla rahim damarları tıkanınca, bu damarlar derhal kalınlaşıp normal rahim dokusunu beslemeye başlarlar ve böylece rahim dokusu kansız kalmamış olur.
Embolizasyon esnasında verilen tıkayıcı taneciklerin çok büyük kısmı miyomların içine, çok az bir kısmı ise normal rahim dokusuna gider. Çünkü miyomlardaki yoğun damar dokusu ve artmış kan akımı bu tenecikleri adeta emerek miyomların içine alır. Kan damarları tamamen tıkanan miyomlarda, kendilerini besleyen başka bir damar da olmadığından hızla doku ölümü (nekroz) meydana gelir. Buna karşılık, normal rahim dokusu hem damarları daha az tıkandığından hem de kendisini besleyen kollateral damarlar devreye girdiğinden embolizasyondan etkilenmez.
16- Embolizasyondan Sonra Miyom Belirtileri Ne Kadar Zamanda İyileşir?
Embolizasyondan sonra oluşan ağrı, genellikle bir gün sonra hafifler ve hastaların büyük kısmı evlerine dönebilirler. Ancak, iş hayatına ve normal yaşama dönme süresi ortalama 5-7 gün kadardır. Bunun nedeni, “Postembolizasyon sendromu” adı verilen ve embolizasyondan sonra oluşabilen hafif ateş, halsizlik ve grip benzeri bir klinik tablonun yaklaşık bir hafta kadar sürebilmesidir.
Embolizasyondan sonra, adet kanamalarındaki azalma ilk menstürasyonda fark edilebilir, çünkü embolizasyonla miyomların kanlanması ortadan kaldırılmıştır. Miyomların kitle etkisi nedeniyle oluşan karın ağrısı, dolgunluk hissi, sık idrara çıkma ve kabızlık gibi şikayetlerde ise belirgin azalma ancak 3-5 ay sonra görülür. Şikayetlerin azalma hızını belirleyen en önemli faktör miyomların sayısı, boyutu ve rahimdeki yerleşimidir. Embolizasyondan sonra, hasta şikayetleri 18-24 aya kadar gittikçe azalmaya devam eder, ancak hastaların çoğunda şikayetlerdeki maksimum azalma yaklaşık bir yıl sonra gözlenir.
17- Embolizasyon Tedavisi Bu Kadar Avantajlı ise Neden Daha Fazla Uygulanmıyor?
Bu durumun birkaç nedeni vardır. Girişimsel radyoloji, yeni ve çok hızlı gelişen bir alandır ve girişimsel radyolojide yapılan tedavi edici işlemler sadece hastalar tarafından değil, doktorların da büyük bir kısmı tarafından yeterince tanınmamaktadır. Miyom embolizasyonu da, girişimsel radyoloji dışındaki hekimlerin önemli bir kısmı tarafından yeterince bilinmeyen ya da yanlış olarak bilinen bir tedavi yöntemidir. Bu nedenle miyom hastalarının büyük bir kısmı, bu tedavi yöntemi için girişimsel radyologlara ulaşamamaktadır. Diğer bir önemli neden de, tüm dünyada fakat özellikle ülkemizde girişimsel radyologların sayısının az olmasıdır. ABD de girişimsel radyologların sayısı 5.000 in üzerinde iken ülkemizde bu sayı 100 civarındadır ve bunların az bir kısmı miyom embolizasyonu ile ilgilenmektedir.
Ancak bu olumsuzluklar hızla düzelmektedir. Miyom embolizasyonu, hekimler ve hastalar tarafından her geçen gün daha fazla tanınmakta ve benimsenmektedir. Bu tedavi yöntemine ilgi duyan ve uygulayan girişimsel radyolog sayısının da artmasıyla, ülkemizde de embolizasyon tedavisinden zamanla çok daha fazla hasta faydalanabilecektir.