Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Yoğun Bakım ünitesinde yatan 10 yaşındaki Yusuf Aslantürk’ün akciğerlerindeki problem nedeniyle kanına oksijen gitmemesi üzerine hastaya destek sağlanması amacıyla “Extra Corporal Membran Oksijenasyonu” (ECMO) adı verilen işleme başvurulması kararlaştırıldı.
Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Turgut öncülüğündeki ekip, özel bir cihazla çocuktan aldıkları kanı işlemden geçirerek tekrar hastaya nakletti.
Prof. Dr. Turgut, hastanın akciğerlerinde oluşan problemden dolayı tedaviye cevap vermemesi üzerine bu yöntemi uyguladıklarını anlattı.
“TÜRKİYE’DE BİR İLK”
Türkiye’de ilk kez böyle bir çalışma yapılmasının gururunu yaşadıklarını dile getiren Turgut, “Bu yaptığımız yöntem Türkiye’de bir ilktir çünkü biz burada 10 yaşında bir hastamıza ekstra corporal membran oksijenasyonu yapıyoruz. Yani halkın anlayacağı bir şekilde hastanın kanını bir yerden alıyoruz, makinede içine oksijen katıyoruz, sonra tekrar hastaya veriyoruz” dedi.
Benzer yöntemlerin Türkiye’de değişik üniversitelerin çocuk ve erişkin bakım ünitelerinde cerrahi müdahaleyle yapıldığını ifade ederek, şu bilgileri aktardı:
“Biz burada herhangi bir cerrahi yöntem uygulamadan Adıyaman’da ve Türkiye’de ilk defa böyle bir yola başvurduk. Hastamızı 2,5 günden beri yoğun bakımda tutuyoruz. 4 gün tutmayı planlıyoruz. Şimdiki veriler bize akciğer bulgularının iyiye gittiğini gösteriyor. 4. günün sonunda makineden çıkarırsak inşallah iyi olacağını düşünüyoruz. Hastalık ARDS dediğimiz çocuğun akciğerinin yeterince kanı oksijenlendirememesi hastalığı. Biz burada hastaya ekstradan oksijen veriyoruz. Akciğeri bir nebze de olsa devre dışı bırakıyoruz. Hastaya daha çok oksijen gitmesini sağlıyoruz.”
“LİTERATÜRE MUTLAKA GEÇECEKTİR”
Çocuk yoğun bakım sorumlusu Uzman Dr. Ufuk Yükselmiş de hastaya çeşitli yöntemler uygulanmasına karşın cevap alamadıklarını dile getirdi. Tedavilere yanıt vermeyen hasta gruplarına “ECMO” denilen işlemi yaptıklarını aktaran Yükselmiş, şöyle konuştu:
“Bu yöntemde kanı bir yerden alıp oksijenlendirdikten sonra başka bir dolaşım yolundan hastaya veriyoruz. Böylelikle akciğerleri devre dışı bırakarak makinenin yarattığı travmayı en az riske indirerek oksijenlenmesini sağlıyoruz. Bu genelde Türkiye’de ve dünyada cerrahi yöntemle uygulanıyor. Bu hastada farklı olarak biz perkütan olarak yani hastaya cerrahi bir yöntem olmadan bu işlemi yapıyoruz. Türkiye’de ilk defa farklı bir cihazla bu işlemi yaptığımız için bu ilginç bir vaka olarak literatüre mutlaka geçecektir. Burada önemli olan bunun etkinliğini görebilmek. Şu anki veriler iyiye gidiyor.”