Soğuk havalarda en sık gelişen göz problemi ise; göz kuruluğu. Toplumda yüzde 10 oranında görülen bu hastalık kış mevsiminde daha sık gelişiyor ve şiddetli hale geliyor. Bunun nedeni ise kuru ve soğuk hava, rüzgar ile hava kirliliğinin yanı sıra uzun süre geçirdiğimiz kapalı ortamlarda havalandırmanın etkisiyle gözlerdeki nem oranının azalması. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Baca, gözlerde yanma, batma, kum var hissi, kızarıklık ve görme bulanıklığına yol açması nedeniyle yaşam kalitesini düşüren bu hastalığın geç kalındığında görme kayıplarına kadar gidebilen ciddi sorunlara neden olabildiği uyarısında bulunuyor.
Soğuk hava göz kuruluğunu tetikliyor
Gözyaşı; rüzgar, toz ile duman gibi çeşitli faktörler yüzünden kirlenen göz yüzeyini temizlemek ve kornea yüzeyinin tahriş olmasını önlemek gibi önemli bir işleve sahip. Gözümüzü kırpmamız sayesinde gözyaşı göz yüzeyinin tümüne yayılarak bu yüzeyi nemlendiriyor, toz gibi olumsuz etkenlere karşı adeta kalkan görevi üstleniyor. Ancak gözyaşı bezinin yetersiz çalışması, gözün az kırpılması, soğuk ve kuru hava, rüzgar, kapalı mekanlardaki aşırı sıcak, kuru ve klimalı ortam havası gibi etkenler nedeniyle gözyaşı miktarı azalıyor, bunun sonucunda da “göz kuruluğu” gelişiyor. Göz kuruluğu yakınmaları özellikle kapalı mekanlarda ekran başında çalışan ve uzun süre araç kullanan kişilerde şiddetleniyor.
Görme kaybı kalıcı hale dönüşebiliyor
Göz kuruluğu; gözlerde yanma, batma, kum var hissi, kızarıklık ve görme kaybı gibi belirtilerle gelişiyor. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Baca, göz kuruluğu şiddetlendiğinde görme kaybının da gelişebileceğine dikkat çekerek, “Görme kaybı kuruluğa bağlı olarak gözün saydam tabakasında düzensizlik, leke oluşumu ve enfeksiyon sonucunda yara izi kalması nedeniyle oluşuyor” diyor. Dr. Evren Baca, göz kuruluğunun yol açtığı görme kaybının bazen kalıcı bir hale de dönüşebildiği uyarısında bulunarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu nedenle göz kuruluğunun erken dönemde tedavi edilmesi çok önemli. Gözde batma, kızarıklık, kum var hissi ve görme bulanıklığı varsa, hemen bir göz hekime başvurmak gerekiyor”
Erken dönemde gözyaşı damlası yeterli geliyor
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Baca, göz kuruluğunun tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Tedavide hedef eksik olan gözyaşının suni gözyaşı damlalarıyla takviye edilmesi. İleri vakalarda ise gözde iltihabi reaksiyon oluştuğu için kısa süreli kortizonlu damla veya antienflamatuar özellikli damlalar kullanılıyor.
5 ADIMDA GÖZ KURULUĞUNDAN KORUNUN
1. Rüzgardan korunun: Rüzgar göz yüzeyindeki gözyaşını buharlaştırarak göz kuruluğuna yol açabiliyor. Bu yüzden rüzgarlı havalarda geniş çerçeveli gözlükler kullanarak gözlerinizi korumayı ihmal etmeyin.
2. Bol su için: Vücudumuzun yüzde 60’ını oluşturan su, göz sağlığımız için de çok önemli. Yetersiz su aldığımızda gözyaşı üretimimiz azalıyor. Gözünüzün yeterli nemlenmesi için vücudunuzdaki su oranının yeterli düzeyde olması gerekiyor. Günde en az 2 litre su içmeyi unutmayın.
3. Kapalı ortamlarda nem oranını ayarlayın: Kapalı yerlerde hava kapalı sistemle temizleniyor ve ısıtılıyor. Bu da havadaki nemin azalmasına, bunun sonucunda da göz kuruluğuna neden olabiliyor. Göz sağlığınız için nem oranını yüzde 45 civarında tutmaya özen gösterin.
4. Suni gözyaşı damlalarından faydalanın: Hekiminiz önermişse gözlerinizi suni gözyaşı damlalarıyla nemlendirin.
5. Gözlerinizi ekran başında dinlendirin: Bilgisayar kullanırken gözlerimizi normalde kırptığımızdan daha az kırpıyoruz. Öyle ki dakikada 10-15 olan kırpma sayısı, bilgisayar karşısında 5-6’ya düşüyor. Bu da göz yüzeyinden buharlaşmayı artırıyor. Buna klimalı ortam ve kuru hava eşlik ettiğinde gözde kuruma sorunu hızlanıyor. Ekran başındayken gözlerinizi saat başı 1-2 dakika kapatarak dinlendirmeniz fayda sağlayacaktır.