Karaciğer kanseri, karaciğer hücrelerinin kontrolsüz çoğalması ve buna bağlı olarak karaciğer organına tümörlerin sıçraması olarak ifade edilir. Bir başka deyişle, karaciğerin kendi hücresinden kaynaklanan kötü huylu en sık görülen ve öldürücü tümörlere denir. Karaciğer kanserinde erken tanıya ilişkin bir bulgu genellikle elde edilemez. Tanı konulduğunda kanser ileri boyutlara erişmiş durumdadır. Çeşitli karaciğer kötü huylu tümörleri mevcuttur. Bu tümörlerin bir kısmı yıllarca süren bir kronik karaciğer hastalığından kaynaklanır. Bu tümörlere birincil (primer) olarak karaciğer tümörleri denir. Bunların en önemli türleri karaciğer kanseri ve safra yolu kanseridir. Ancak karaciğer genellikle başka tümörlerin sıçramasından etkilenir. Tamamen değişken bir kuluçka süresi vardır. Kronik bir karaciğer hastalığında, karaciğer kanserinin oluşması için uzun yılar sürebilir. Ancak bir kez oluştuktan sonra hızla büyüyecek ve birkaç ay ya da yıl içerisinde ölümle sonuçlanacaktır.
Karaciğer kanserinin belirtileri, mide bulantısı, kusma, iştahsızlık, halsizlik, karında şişlik hissi ve ağrı, karında sıvı toplanması, ani kilo kayıpları, sarılık, koyu renkli idrara çıkma, kaşıntı, yüksek ateş, terleme, kendini hasta hissetme gibi akut şikayetler gözlemlenir.
Karaciğer kanserinde risk faktörleri olarak, daha önce meydana gelmiş bir hasardan kaynaklanan yara, hepatit virüsü enfeksiyonu, ailede karaciğer kanseri öyküsü, sigara kullanımı, aşırı kilo, diyabet, zayıf bir bağışıklık yapısı, kronik karaciğer hastalığı olan insanlar, birtakım doğum kontrol haplarının kullanımı da örnek gösterilebilir. Özellikle kronik karaciğer hastalarının düzenli olarak ultrason muayenesi yaptırmaları gerekir. Kanlarındaki AFP değerlerini ölçtürmeleri önerilir. Böylece, dolaylı olarak tümör hastalıklarında belirteç olan bu ölçümle önlem alınması sağlanabilir.
Karaciğer kanserinde tedavi süreci, hastaya ve tümöre göre değişmektedir. Uygun şartlarda en etkili yöntem tümörün cerrahi yöntemle çıkartılmasıdır. Bunun için hastalığın evresi ve kanserin yayılıp yayılmadığına bakmak oldukça önemlidir. Eğer tümör karaciğerin tek bir lobunu tutmuşsa operasyon gerçekleştirilebilir. Bu hastaların ise %10″ u en az 5 yıl yaşama şansına sahip olabilir. Karaciğer nakli ve kemoterapi uygulanabilmesi için ana damarlarda tutulumun olmaması gerekir. Zira karaciğer kanserinde radyoterapi ve kemoterapi tedavisinde başarılı sonuçlar almak mümkün değildir. Genel olarak karaciğer kanseri hastalığının sonuçları kötüdür. Etkili bir tedavi yöntemi yoktur. Tanının ardından hastanın yaşam süresi 6-9 ay kadar sürebilir.