Çocukluk çağında başlayan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun tüm yaşam süresince görülebildiği belirtildi.
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Asil Budaklı, “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ilk belirtilerini çocukluk çağında veriyor olsa da tedavi edilmediğinde yetişkinlik döneminde ciddi sıkıntıları beraberinde getirebiliyor.” ifadesini kullandı.
DEHB’nin ilk belirtilerinin çocukluk çağında fark edildiğini ifade eden Budaklı, okul çağındaki çocukların yüzde 8’inde sınıfta oturamama, okuma-yazma faaliyetlerinde gecikmeler, ders sırasında sürekli başka bir şeylerle ilgilenme; dikkatini toplayamama şeklinde kendini gösterdiğini bildirdi. Budaklı, şunları kaydetti:
“Toplumda DEHB’nin sadece çocuklar arasında görülebileceği yönünde yaygın bir kanı var ancak bu yanlış bir düşünce. Çünkü DEHB ilk belirtilerini çocukluk çağında veriyor olsa da tedavi edilmediğinde yetişkinlik döneminde ciddi sıkıntıları beraberinde getirebiliyor. Ebeveynlerin sıklıkla yaramazlık olarak adlandırdığı bu durum, maalesef çocukların birçoğu için geçerli olmuyor. Çocukluk döneminde DEHB’nin görülme oranı yüzde 8 iken yetişkinlik döneminde bu oran yüzde 4’e kadar geriliyor. Yani zaman içinde hastalık kaynaklı şikayetlerde azalma olsa da DEHB yaşayan çocukların yarısında bu şikayetler maalesef kalıcı oluyor. Bu nörobiyolojik rahatsızlık tedavi edilmediğinde yetişkinliği ve tüm hayatı etkileyebilecek ciddi bir hastalığa ya da hastalıklar zincirine dönüşebiliyor.
DEHB ERİŞKİN DÖNEMDE DAHA FARKLI BİR BOYUTA GEÇİYOR
Hastalık fark edilmediğinde ya da önemsenmeyip geçiştirildiğinde bundan en fazla etkilenen akademik başarı oluyor. DEHB olan öğrenciye yönelik olmayan eğitimle birlikte akademik hayatta başarısız bir grafik çiziliyor. Bireylerde hafıza sorunu olmasa bile bilgiyi alma, işleme ve gerektiği yerde kullanma zincirinden mutlaka birinin ciddi anlamda etkilendiğini, bir türlü istenen performansa ulaşılamadığını görüyoruz. Bu bağlamda tedavi edilmemiş DEHB’si olan kişilerin ileri ki yaşamlarında ‘var olan bu zeka potansiyelimle şimdi çok daha iyi yerlerde olabilirdim ama olmadı’ ifadelerini sıklıkla duyuyoruz.”
“MADDE BAĞIMLILIĞINA NEDEN OLABİLİYOR”
DEHB olan bireylerde akademik hayatın yanı sıra iş ve özel yaşantının da ciddi anlamda etkilendiğini vurgulayan Budaklı, bu kez de bir işe başlayamama, sürekli erteleme, iş yerinde verimsizlik, zamanı iyi yönetememe, bir anda çok sayıda işe başlama ancak birçoğunu tamamlayamama, toplantı boyunca oturamama, stresle baş edememe, öfke atakları, kötü şoförlük sorunları, evlilik ve sorumlulukların idaresi ile ilgili sorunların sıklıkla kendini gösterdiğini belirtti.
Budaklı, çoğu zaman bireydeki problemlerin bir aile içerisinde idare edilse de işveren tarafından iyi değerlendirilmeyen bu durum neticesinde iş ve para kayıplarının da beraberinde geldiğini bildirdi. Yine sorumluluk almada ve görevleri tamamlamada sıkıntı yaşayan DEHB olan bireylerin günlük hayatında, ikili ilişkilerinde de olumsuzlukların başladığına işaret eden Budaklı, kişinin bankada sıra bekleyememe, trafikte bekleyememe ve çabuk sinirlenme gibi sorunlarla karşı karşıya geldiğini dile getirdi.