Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Yusuf Şentürk, dönem dönem insanların yaşadığı sağlık problemlerinden biri olan burun kanamaların ciddiye alınması gerektiğini belirterek, nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi.
Burun kanalarının sık karşılaşılan ve genellikle “gençlerde ve çocuklarda sık tekrarlayan ve az miktarda olan kanamalar” ve “ileri yaştaki hastalarda görülen kanamalar” adı altında iki şekilde görülen bir sağlık problemi olduğunu ifade eden Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü Uzmanı Opr. Dr. Yusuf Şentürk, “Gençlerde ve çocuklarda sık tekrarlayan ve az miktarda olan kanamalar, çoğunlukla burnun 1 cm. gerisinde oluşmaktadır. Bu bölge kan damarlarının çok yoğun olduğu bir bölgedir. Çocuklarda burun kanamalarının en sık sebebi burun karıştırmadır. Çocuklar burunlarını karıştırarak bu kılcal damarlardan çok yoğun olan bölgeyi zedelemekte ve tekrarlayan burun kanamalarına neden olmaktadır. Kuru havalarda ve üst solunum yolu enfeksiyonu geçirenlerde de burun kanamaları sık görülmektedir. İleri yaştaki hastalarda görülen kanamalar ise şiddetli, kendiliğinden durmayan, çoğunlukla da burnun arka bölgelerinden kaynaklanan ve sıklıkla hastaneye yatırma zorunluluğu duyulan ciddi kanamalardır. Bu kanamalar daha çok tansiyon hastalarında ve kan sulandırıcı ilaç kullanımlarında ortaya çıkmakta, ciddi seyirli olmaktadır. Burna darbe alınması, burun kırıkları, yüz ve kafatası kırıkları, burun karıştırma, burna sıkılan kortizonlu ilaçlar, kokain kullanımı burun kanamasına neden olabilir. Ayrıca burundaki kıkırdak ve kemik eğriliklerinden dolayı da dar alandan hava hızlı akarak burnu kurutur, kabuklanmalar olur ve burun kanaması izlenebilir. Üst solunum yolu enfeksiyonları, nezle, grip, sinüzit gibi enfeksiyonlarla da sıklıkla burun kanamaları olabilmektedir. Burun, burun boşlukları ve genzin iyi ve kötü huylu tümörleri de yoğun burun kanamalarına neden olmaktadır. Ergenlik çağında erkek çocuklarda görülen damar tümörleri de şiddetli kanama yapabilmektedir” dedi.
Aspirin kullanımı ve yüksek tansiyon
Opr. Dr. Yusuf Şentürk şöyle devam etti: “Pıhtılaşma sorunları, hemofili, von willebrand gibi pıhtılaşma hastalıkları, K vitamini eksikliği, ilaç veya hastalıklara bağlı kanda pıhtılaşmayı sağlayan hücrelerin (trombositler) azalmasına neden olan durumlar, karaciğer hastalıkları ve alkol alımı burun kanamalarına yol açmaktadır. Toplumumuzda yanlış öğretiler sonucu birçok kişi gelişigüzel Aspirin kullanmaktadır. Aspirin ve benzeri kan sulandırıcı ilaçların doktor tavsiyesi olmadan kullanılması sonucu sadece burunda değil birçok alanda durdurulamayan kanamalar olmakta ve hastalarımız bundan zarar görmektedir. Aspirin kanama zamanını 1 hafta uzatmakta ve bu sürede tedavide pıhtılaşma problemleri yaşanmaktadır. Önerimiz kan sulandırıcı ilaçların bir teşhise dayanması, tedavi süresinin ilgili hekim tarafından belirlenmesi ve kanama-pıhtılaşma parametrelerinin düzenli kontrol edilmesidir. İleri yaşlarda yine sıklıkla kanamaya neden olarak tansiyon yüksekliği (hipertansiyon) ve damar sertliği olarak kaydedilmektedir. Bu arada bir anekdot olarak tansiyonu yüksek hastanın burun kanaması olmasının iyi bir durum olduğu böylece beyin kanaması olmadığı doğru olmayan bir inanıştır. Burun kanaması olmadan da hipertansif hastalarda beyin kanaması izlenmektedir. Hastalarımızı çok korkutan kanamalarda bile miktarlar bir su bardağından daha azdır. Vücudumuzda toplam 5 litre dolaşan kanın varlığı hatırlandığında durum daha iyi kavranacaktır.”
İlk müdahale nasıl olmalı
Hastaların hastaneye gitmeden karşılaştıkları burun kanamasında ne yapması gerektiği konusunda bilgi veren Dr. Yusuf Şentürk, “İlk olarak yapılmaması gerekenler sıralanacak olursa; baş geriye atılmamalı ve buruna pamuk, bez gibi evde ilk akla gelen ne varsa sokuşturulmamalıdır. Bu hareket, sadece burun kanamasının önden değil genizden gelmesini sağlar, kanamayı durdurmaz. Kafayı ıslatmak, boyuna buz koymak pek de işe yarayacak önlemlerden değildir. Doğrusu ise önce soğuk bir suyla burunu fazla sümkürmeden temizlemek ve bir elin 2 parmağı ile burun kanatlarından şiddetlice bastırmaktır. 5 dakika bastırdıktan sonra eğer hala kanıyorsa tekrar burun içini soğuk suyla temizlemek, pıhtıları uzaklaştırmak ve tekrar 2 parmakla burun kanatlarını bastırarak kanamayı durdurmak gerekir. Bu işlem birkaç kez tekrarlanabilir. Bu yolla burun kanamalarının yüzde 90’ı durmaktadır. Durmayan kanamalar içinse KBB uzmanına başvurulmalıdır. Burnun arka kısmında kanaması olan, kan sulandırıcı ilaç kullanan, hipertansiyonu olan, burnunda nefes almayı engelleyici balon, tampon vs. gibi materyal bulunan yaşlı kalp, akciğer ve solunum problemli hastalarla, kanamaları tekrarlayanlar mutlaka hastaneye yatırılarak yakın izlemde tutulmalı ve gerekli testler yapılarak uygun ilaçlar verilmelidir. Tabi bu anlatılanlara rağmen kanaması devam eden hastalar da olmaktadır. Bu çok küçük yüzdeyi oluşturan hastalarımızda ameliyathanede gerekli müdahaleler yapılarak kanayan damar bağlanmakta veya o damarı tıkayıcı işlemlere gereksinim duyulmaktadır. Hastanın kanaması burun eğriliğinden kaynaklanıyorsa bu eğrilik ameliyatla mutlaka düzeltilmelidir. Sonuç olarak, burun kanamaları önemsenmesi gereken bir hastalıktır. Bu olayın nedeni mutlaka araştırılmalı ve varsa altta yatabilecek daha ciddi hastalıklar ortaya çıkartılarak tedavi edilmelidir” şeklinde konuştu.