Epidermoid karsinom (skuamöz hücreli karsinom): KHDAK’nin alt grubudur. En sık görülen tipi teşkil eder (%35-40). Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Sigara içilmesine bağlı olarak görülme sıklığı artış gösterir. Diğer tip akciğer kanserlerine göre çoğunlukla büyük bronşlardan köken alır ve daha ileri yaşlarda görülür. Gelişmesi diğer tiplere göre daha yavaştır. Histolojik olarak yassı epitele benzer hücrelerin halkasal dizilimiyle meydana gelir. Bunun için yassı epitel hücreli karsinom da denir. En fazla hiler ve mediastinal lenf bezlerine metastaz yapar. Uzak metastazları diğer tiplere göre daha azdır.
Adenokarsinom: KHDAK’nin alt grubudur. Histolojik bakımdan değişik tipleri olmakla birlikte glandüler yapı oluşumuna meyilli küboidal veya kolumnar hücrelerden meydana gelir. Hava yolları epitelinin müsin salgılayan hücrelerinden veya bronşiyal bezlerden köken alır. Müsin salgılayanı ve salgılamayanı vardır. Kadınlarda ve erkeklerde yaklaşık aynı oranlarda görülür. Tütün tiryakiliği ile ilişkisi azdır. Epidermoid kanserlerden daha çok, anaplastik kanserlerden daha az habistirler. Çevresel yerleşimleri diğer tiplere oranla daha fazladır. Bu nedenle erkenden plevraya atlayarak bir plörezi tablosu ile kendini belli etmesi diğer tip akciğer kanserlerine oranla daha sık görülür. Akciğer kanserinin alt tiplerinden biri olan adenokanserlerin farklılaşmış bir tipini oluşturan bronşiyolo-alveolar kanserlerin çıkış yeri hakkında kesin bir fikir birliği bulunmasa da bunların bronşiyol duvarındaki bazal hücrelerden köken aldığı ve dışarıya doğru ilerleyerek alveolleri bir tabaka halinde kapladığı kabul edilmektedir. Bronşiyolo-alveolar kanserlerin histolojik yapısı adenokarsinomlarınkine benzer. Elektron mikroskobu ile yapılan çalışmalar bazı lezyonların tip II alveol epiteli hücrelerinden geliştiğini göstermiştir. Hastalığın sıklığı hakkındaki rakamlar farklı olmakla birlikte akciğer kanserlerinin %0.4-5’ini oluştururlar. 40-60 yaşları arasında daha sık görülürler. Erkeklerde kadınlara oranla daha sıktır fakat bu sıklık akciğer kanserinin diğer tiplerindeki kadar belirgin değildir. Bronşiyolo-alveolar kanserlerin biyolojik davranışı değişiklikler gösterir. Tümör katı bir akciğer nodülü şeklinde belirebilir ve yıllar süren yavaş bir gelişme gösterebilir. Tümör, hastalığın henüz bir belirti vermediği erken bir devrede radyolojik bir muayene esnasında ortaya çıkabilir. Belirtiler diğer akciğer kanserlerinden çok da farklı değildir. Öksürük hep vardır, bol ve sulu bir balgam bulunabilir, balgamda çizgi veya balgamla karışık kan şeklinde hemoptizi bulunabilir. Genelde dispne (hava alamamak) vardır ve hastaların çoğu solunum yetmezliğine bağlı olarak ölürler.
Tedavisi diğer bronş kanserlerinde olduğu gibidir. Hastalığın henüz yaygın olmadığı nodüler oluşumlarda cerrahi tedavi ile iyileşme sağlanabilir. Radyoterapinin ve seröz ilaçların etkisi yok denecek kadar azdır
Büyük hücreli anaplastik karsinom: KHDAK’ın alt grubudur. Bu tip muhtemelen epidermoid karsinomun anaplastik formudur. Büyük bronşlar yerine küçük bronşlardan köken alması ve erkenden metastaz yapma eğiliminde olması ile epidermoid karsinomdan ayrılır.