Aşı takvimi belirlenirken birçok epidemiyolojik, teknolojik, lojistik ve sosyoekonomik unsur göz önünde bulundurulur. Ayrıca bu takvim, kolay uygulanabilmen ve toplum tarafından kabul edilebilmelidir.
Aşılamaya yalnızca hastalığın toplum açısından, düzeltilebilecek bir halk sağlığı sorunu yarattığı zaman ve eğer elde etkili aşılar varsa başvurulmalıdır.
Epidemiyolojik açıdan, uygulamalar arasında uzunca süreler bırakılmaması tercih edilir. Çocuklar, mümkün olduğunca çabuk ve erkenden aşılanmalıdır. Ayrıca bazı aşıların (kızamık) yaşla ilgili immünolojik etkinliği veya epidemiyolojik faktörler de (oral poliomyelit aşısının enterovirüsler etkisiyle istenilen sonucu vermemesi) göz önünde tutulmalıdır.
Aşı takviminin, toplum tarafından kabul edilebilir olması gerekir. Bu bakımdan şu noktaların üzerinde durulmalıdır:
– Toplumun mevsimsel ve günlük çalışma zamanları,
– Ulaşımı zorlaştıran hava değişikliklerinin mevsimi,
– Bağışıklama programına engel ya da destek olabilecek kültürel gelenek ve inanışlar.
Uygulama açısından bir aşı takvimi, her çocukta mümkün olan en az sayıda aşılama işlemini ve birçok aşının eşzamanlı olarak yapılabilmesini öngörmelidir.
Son olarak da aşılar, her zaman için gereken soğuk koşullarda (buzdolabı) saklanmalıdır.
Aşı takvimi, ekipten ekibe değişebilmektedir. Bir bağışıklama programının başarılı olması isteniyorsa, enjeksiyonların zamanlaması üzerinde titizlikle durulmalıdır; yıllık aşı sayısının ikiyi ya da üçü geçmemesi gerekir. Bugün kullanılan bağışıklama takvimlerinin hemen hepsi, bu kurala uymaktadır.
DSÖ tarafından GBP (genişletilmiş bağışıklama programı) çerçevesinde önerilen aşı takvimi, şu şekildedir:
Bebeklerin Aşı Takvimi
Yaş ———————–Aşılar
Doğumda BCG + Oral polio
6. haftada DTP + Oral polio
10. haftada DTP + Oral polio
14. haftada DTP + Oral polio
9. ayda Kızamık
15. yaşta Tetanoz
GBP yakınlarda, oral polio aşısının doğumda, BCG ile birlikte uygulanmasını önermiştir.
Epidemiyolojik duruma bakılarak, bu takvime 3 aşı daha eklenebilir. Bunlar sarı humma, meningokok A+C ve hepatit B aşılarıdır.
Bu aşı takvimi, tatmin edici bir soğuk zincire ve kalifiye personele sahip sürekli bir aşı merkezi açısından idealdir. Basitleştirilmiş EPI çizelgelerinde yalnızca, 4-6 ay arayla iki enjeksiyon yapılması söz konusudur. Bu çizelgelerde DTCOO aşısı, konsantre bir inaktive poliomiyelit aşısıyla (lmovax Polio) birlikte uygulanır.
Oral poliomiyelit aşısının gelişmekte olan ülkelerdeki kullanımı, nispeten etkisiz olması nedeniyle pek güvenli sayılmamış ve inaktive aşı araştırmaları yoğunlaştırılmıştır.
Bazı biyolojik ve lojistik zorlukları, biyoteknolojik yeniliklerle yenmek mümkün olmuştur. Nitekim bazı yeni sellüler substratlar (VERO hücreleri) ve aşı üretimindeki yeni teknolojik gelişmeler, daha antijenik ve daha ucuz aşıların geliştirilmesine olanak tanımıştır. İnaktive bir poliomiyelit aşısı olan Saik aşısı, buna örnek gösterilebilir ve biyoteknolojik keşiflerden faydalanılan ilk aşı olmuştur.
Yarının aşıları gerekli enjeksiyon sayısını azaltarak daha az sayıda aşı uygulamasına olanak verecektir. Bu durumda halkının büyük bölümü kırsal kesimde yaşayan ve bu nedenle de kendilerine zor ulaşılan ülkelerde daha fazla sayıda kimseyi aşı koruması altına almak mümkün olacaktır.
Kuzey yarımküre ülkeleri, güney yarımküredekilerin, çocuklarında ihtiyaç duyulan yaşamsal öneme sahip aşıların gerektirdiği harcamaları yapamadıklarının farkındadır. Ayrıca son yıllarda dünyanın her yanında kendini gösteren ekonomik kriz, mevcut durumu daha da kötüleştirmiştir. Ancak ulusal ya da uluslararası, özel ya da resmi birçok kuruluşun Dünya Sağlık Orgütü’ne, Üçüncü Dünya ülkelerindeki bagışıklama programlarının finansmanında yardımcı olmaları, cesaret verici bir gelişmedir.