Aile Sağlığı Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, cinsellik hakkında çok konuşan ve sıklıkla yatak performansından bahseden kişileri doğru değerlendirmek gerektiğini söylüyor.
Hattat, toplumuzda cinselliğin birinci gelmek gereken bir yarış olarak algılandığını, bu nedenle süre, sıklık ile ilgili şehir efsanelerinin çok yaygın olduğunu belirtiyor. Hattat’a göre erkekler yetiştirilme tarzları nedeniyle farklı ve abartılı bir tavır içerisinde olmak zorunda bırakılıyor. Genellikle erkeklerin yetiştirilme tarzıyla, cinselliğe her zaman çok hazır ve çok istekli olunması beklentileri bulunuyor. Bu beklentiler erkeklere taşıyamayacakları kadar ciddi bir yük verilebilmekte. Burada önemli olan cinselliğin birinci gelmek gereken bir yarış olarak görülmemesi. İyi bir performans sadece süre, sıklık ve sayı ile belirlenmez. Önemli olan partnerinizle birlikte sizde mutluluk ve tatmin yaratan bir cinsellik yaşamanızdır Önerimiz, kişilerin kendilerine fiziksel ve psikolojik olarak yıpratıcı hedefler koymamasıdır. Ancak ısrarcı şekilde devam eden sertleşme sorunu, erken boşalma, isteksizlik veya orgazm probleminde hekimlerine danışmalılar.
Hattat, ayrıca cinsellikte başarısızlık nedeniyle partneri tarafından suçlanan kişide bu durumun bir travma halini alabildiğini belirtiyor. Cinsellik kişilerin en duyarlı oldukları konuların başında geliyor. Partnerleri tarafından suçlanan kişi eşinden uzaklaşıyor, başarısızlık korkusu ve performans endişesi ile sorununu daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Oysa eşler bunu anlayamayabiliyor. ESHA (Avrupa Cinsel Sağlık Birliği) Türkiye ofisi olarak “Cinsel fonksiyon bozukluğu nasıl hissetmenize neden oluyor?” diye sorduğumuzda kişilerin kendine güveninin azaldığını, kendisini endişeli, öfkeli üzgün, depresif, cazibesiz ve mutsuz hissettiğini bulduk. Aynı soruyu “Bu sorunla ilgili partnerinizin suçlamaları Size ne hissettiriyor?” diye yönelttiğimizde hastaların partnerlerinin suçlamaları karşısında kendilerini kızgın, utanç içinde, endişeli, şaşkın hissettiğini, çoğunun kendisine olan güveninizi ve cazibesini yitirmiş hissettiğini gördük. Bu nedenle hasta ve partnerinin mutlaka cinsel sorunları hakkında konuşmaları, suçlama olmadan istek ve düşüncelerini paylaşmaları ve hekime endişelerini ortaklaşa belirtmeleri gerekiyor. Örneğin sertleşme sorununda hastaların kadın partnerleri destekleyici olursa tedavi başarı oranı artıyor. Kadın partnerleri tarafından doktora yönlendirilen erkeklerde başarı şansı yükseliyor. Ayrıca erkeğin tedavisi kadında tatmini arttırıyor. Bu nedenle cinsel sorunları çiftin ortak sorunu olarak görmek gerekiyor.
Kaliteli bir cinsel yaşam için öncelikle sevgi ve anlayışa dayalı, kaliteli bir beraberlik gerekir. Her zaman eşler arasındaki iletişimin önemini vurguluyoruz. Çift olarak başvuran hastalarımızın rahatlıkla kendilerini ifade edemediğini görüyoruz. En sık rastladığımız sorunlara bakarsak örneğin erkeğin bir defalık başarısızlıkta “tekrar yaşar mıyım?” endişesiyle mahçup olurken kadının da eşi için “Beni artık beğenmiyor” veya “Dışarıda bir ilişkisi mi var?” diye endişelenirken çiftin birbirinden kopmasını görüyoruz. Aynı şekilde cinsel sıkıntılarını ifade edemediğinden eşi tarafından cinsellik açısından soğuk, uzak ve yetersiz olmakla suçlanan bir kadın erkeğin dışarıdaki ilişkilerini normal karşılamaya başlıyor ve ilişki bu şekilde kopma noktasına geliyor. Yani hem kadın hem de erkek birbirlerini yanlış değerlendirebiliyor. Duygu ve düşüncelerin açıklıkla ifadesi çok önemli.