Diş; mine, dentin ve diş özü tabakalarından oluşur. Diş özü tabakasının içinde ayrıca sıcağa, soğuğa ve ağrıya hassas duyu sinirleri ve kan damarları bulunur. Besinlerin mekanik ve kimyasal sindirimi ağızda başlar. Dişler sayesinde parçalanan besinler tükürük yardımıyla kimyasal sindirimi başlatır. Bu yüzden ağızda, dişte ve diş etinde olabilecek olumsuzluklar önce sindirim olayının olumsuz etkilenmesine yol açar. Dişler sadece çiğnemede değil sesleri düzgün çıkarmada da önemli bir yer tutar. Dişleri eksik olan bir kişinin düzgün konuşamadığı açıktır. Aynı zamanda güzel bir dış görünüm için de dişler önemli bir yer tutmaktadır.
NEDENLERİ
Ağızda görünen en önemli iki hastalık diş çürümeleri ve diş eti iltihaplanmasıdır. Diş minesi ve altındaki dentin tabakasının aşınmasına yol açan diş plağı oluşumu sebebiyle bu tabakalarda oyuklar meydana gelir ve dişler çürümeye başlar. Diş plağı, yiyecek artıklarının ve bakterilerin dişlerin diş etiyle birleştiği yerde oluşturduğu yapışkan ve renksiz bir tabakadır. Dişler düzenli bir şekilde temizlenmez, fırçalanmazsa bu biriken tabaka artmakla kalmayıp diş ve diş etlerinde temizlenmesi çok zor ve bakteri üreten kireçli bir tabaka halini alır. Bu bakteriler yiyeceklerin tatlandırılması için kullanılan şekerli gıdaların kalıntılarını parçalayarak asit üretir. Aynı zamanda bakterilerin kendileri de asit üretir. Bu asit sayesinde mine ve dentin aşınarak dişlerde oyuklar oluşur. Dişlerde oluşan plak önemli diş ve diş eti hastalıklarına yol açar. Dişlerde meydana gelen oyuklar, diş minesine verdiği zararla birlikte, diş hızla alt tabakaya doğru çürümeye başlar. Bu çürükler nedeniyle dişlerin dayanıklılığı azalır. Dişler sıcağa, soğuğa ve şekerli yiyeceklere karşı hassaslaşmaya başlar. Çürük için önlem alınmazsa enfeksiyon dişin özüne ulaşır. Bu enfeksiyon dişin sağlam kalması için gerekli olan kan damarları ve sinirlerin bozulmasına, ağrıya ve iltihaplanmaya sebep olur. Özdeki bu hasar dişin ölmesinin nedenidir.
BELİRTİLERİ
Diş eti iltihaplanmalarına sebep olan plak oluşumu ve diş çevresine yapışan yiyecek kalıntılarıdır. Diş eti iltihaplanmalarında diş etleri kabarır, renkleri kızarır ve hassas bir hal alırlar. Sağlıklı bir diş etinde kanama olmaz. Diş eti iltihaplanmaya başlamışsa dişler fırçalandığı zaman ya da yemek yerken diş etinde kanamalar görülür. Aynı zamanda ağız kokmaya başlar. Diş etlerinde çekilmeler ve dişte uzamalar görülür. Diş aralarında ve diş kenarlarında siyah noktalar oluşmaya başlar. Oluşan bütün bu sorunlar yani diş plağı ve iltihaplanma tedavi edilmez ise diş yuvası zarı zarar görür ve diş kaybedilir.
KORUNMA YOLLARI
Diş çürümesini önlemek için çürümeye sebep olan etkenleri daha işin başındayken ortadan kaldırmak gerekir. Sağlıklı dişlere ve diş etlerine sahip olunmak isteniyorsa altı ayda bir diş kontrolleri yapılmalıdır. Fakat daha önemlisi dişlere iyi bakılmasıdır. Günde en az iki defa yemeklerden sonra zor köşelere erişebilen bir diş fırçasıyla düzenli bir şekilde fırçalanmalıdır. Diş fırçaları üç ayda bir değiştirilmelidir. Özellikle akşam yemeklerinden sonra dişler diş ipiyle temizlenmelidir. Böylelikle plak oluşumu daha baştan önlenmiş ve diş çürümelerinin önü alınmış olur. Dişlerin üzerinde zamanla biriken plaklar diş hekimi tarafından altı ayda bir temizlenmeli ve dişlerin tamamen temiz kalması sağlanmalıdır. Dişlerde ufak çürümeler meydana gelmişse bunlar diş hekiminin müdahalesiyle temizlenir, gerekirse dolgu yapılarak diş kurtarılır.
Şeker kullanımı diş çürümelerinde en etkin faktördür. Sunni şekerlerin dışında meyvelerden elde edilen şekerler de dişler için çok zararlıdır. Şeker ağza alındığı andan itibaren dişe etki etmeye başlar. Bu yüzden şekerli yiyecekleri ve içecekleri en aza indirmek dişlerin çürüme riskini azaltacaktır.
Diş çürümelerini önlemek için korunma yollarına erken yaşlarda başvurmak gerekir. Bebeğin dişleri çıkmaya başladığı zaman fırçalamaya başlamak gerekir. Yapılan araştırmalara göre birçok ülkede çocukların yaklaşık %4′ünde süt dişlerinde çürükler olduğu görülmüştür. Çocukların 15 yaşına geldikleri zaman çürükler oyularak dolgu yapılması gereken dişlere sahip oldukları tespit edilmiştir. Bu yüzden çocuklara daha küçük yaşlarda diş bakım yöntemleri alışkanlık olarak kazandırılmalıdır. Çocukları özellikle şekerli gıdalardan uzak tutmak gerekir. Hem diş sağlıkları hem de beden sağlıkları için çocuklara gazlı içecekler yerine su, süt, ayran gibi içecekleri sevdirmek, tatlı yiyeceklerin yerine ise bol meyve ve sebze yedirmek gerekir.
Aile içinde hemen her konuda olduğu gibi diş bakımında da çocuk gördüğü şeyleri uygulayacaktır. Bu yüzden anne-baba diş eğitiminde kendi yaparak çocuğuna örnek olmalıdır.