Günümüzde teknolojinin gelişimi ile bozulan doğanın dengesi, aslında en büyük faturayı biz insanlara kesmektedir. Ne kadar uğraşılsa da tedbirini alamayacağımız ve sağlımızı tehdit eden bu gelişimleri hayatımızdan çıkarmak artık mümkün değildir.
Kanser bu hastalıkların başında gelmektedir. Kanser; hücredeki kalıtım yapısı şifresi olan DNA’ların hasara uğrayarak kontrolsüz bölünmesi ve insan organizmasına ciddi hasarlar veren günümüzün en ciddi hastalılarından biridir. Kadın ve erkeklerde görülen farklı kanser tipleri vardır. Kadınlarda meme kanseri, rahim kanseri erkeklerde prostat kanseri kadın ve erkeklerde beraber görülen mide kanseri ,lenf kanseri, bağırsak kanseri, akciğer kanseri gibi türleri vardır.
Kanser son zamanlarda insanlar üzerindeki etkisini artırmış ve buna rağmen hala tam netice alınacak bir tedavi yöntemi bulunamamıştır. Yapılan tedaviler ise insan vücuduna hatırı sayılır hasarlar bırakmaktadır.
Herkesin bildiği kansere sebep olan çok fazla şey vardır. Örneğin cep telefonları, baz istasyonları, organik olmayan sera ürünleri, kışın yakılan ve etrafa yayılan yakıt külleri ve artıkları, su kirliliği,zararlı güneş ışınları vs. Ya bilmediklerimiz ve her gün maruz kaldıklarımız?
Evinizde otururken açık olan elektrik lambası bile kansere sebep olan etkenlerden biridir. Cilt kanserine sebep olduğu çalışmalarla ispatlanmıştır. Ama bunun için önlen almak gerekirse aklımıza sanırım bir şey gelmeyecektir.
Her gün saatlerce izlediğimiz televizyonlarımız, kızarmış yağlar, kullandığımız sabun ve şampuanlar, giydiğimiz kalitesiz t-shirtler, kokulu nesneler, oda parfümleri, boyalı gıdalar, günlük kullandığımız kalemlerin mürekkepleri gibi hayatımızın içinde olan ve çoğumuzun bilmediği bu şeylerde sağlığımızı tehdit edenler arasındadır.
Alkol kullanımı da kansere sebep olmaktadır. Bu kişilerce pek önemsenmez fakat kanser vakalarının %3 ü alkol yüzünden olmaktadır. Güneş altında uzun süre, tehlikeli saatlerde yani güneşin dik açı ile dünyamıza geldiği zamanlar dışarıda olamak, bazı virüsleri hava kirliliği, benzin, katran ve buna benzer yaşantımızın içinde olan buna benzer kimyasallar da etkili bir şekilde kanser riski taşıyan etmenlerdir.
Mesleki kanser tipleri de vardır. Örnek olarak seri üretim yapan fabrikalarda kimyasal işlem, boya, ve temizlik gibi bölümlerde çalışan işçilerinde her gün aynı kimyasal maddelere maruz kalarak akciğerlerinde, ciltte kalıcı hasarlar meydana getirerek kanser riskini artırmaktadır. Hastanelerde ve ya küçük sağlık kuruluşlarında röntgen gibi kızılötesi, mor ötesi gibi ışınlarla çalışmakta olan teknikerlerin bu tarz çalışma kuruluşların yakınında bulunan yerleşim yerlerinde oturan ve hiç bir şeyden haberi olmadan radyasyon ışınına maruz kalan insanlarında taşıdıkları riskler çok yüksektir. Radyasyon ışınında korunmak için en az 50 metrelik beton duvar ve ya 20-30mm kalınlığında kurşun plakalar gerekmektedir. Beton yönteminin uygulanması neredeyse imkansızdır, zaten yer bakımından sıkıntılı şehirlerde bu yöntem uygulanmamaktadır. Kurşun perde, plaka sistemi ise maliyeti dolayısı ile o da pek tercih edilmemekte ve sağlıksız bir şekilde yarin 1 kat altında bu sistemler çalıştırılmaya devam ettirilmektedir.