Glukom, glaucoma
Gözün içinde (camsı cisim) basıncın artması sonucu görme siniri thrip olur, buda görme bozuklukları ve hatta körlüğe neden olabilir. Göz odacık suyu (humor aqueous) kprik kasları (corpus ciliare) tarafından salgılanır, gözbebeğinin (iris) altından çıkar ve gözbebeğinin üstünden akarak ön dacığın köşesindeki süngerimsi trabekülden (trabecula, bölmecik: organ yüzeyinden içeri doğru uzanan şerit lifli şeklinde bölmecik) akarak damara geçemesi gerekir. Şayet burda tıkanma oluşmuşsa göz basıncı sürekli artar. Odacık suyu göz içinde böyle dönüşümü ile gözün tabakalarına besleyici madde taşır.
Odacık suyu ile göz yaşını birbirine karıştırmamak gerekir, çünkü göz yaşı göyün yanındaki bezelerden salğılanır ve gözün dışını silmekle görevlidir. Odacık sıvısı (suyu) ise gözünün içinin beslenmesi ve bakımından sorumludur.
Akut glukomun hemen tedavi edilmesi gerekir, Tedavi zamanında yapılmaz ise körlüğe sebep olabilir. Göz basıncının yükselmesi görme sinirleri ve gözün (ağ tabakasını) tahripeder. İlerleyen yaşlarda glukom olma ornı yükselir ve 40 yaşındakilerde % 1,5 ve 70 yaşındakilerde bu oran % 7 oranında ve 80 yaşındakilerde % 14 oranında görülür. Şekerhastalığı glukomdan sonra %15-20 oranında körlüğe sebep olan ikinci önemli bir faktördür.Glukomun sebebi:
Göz odacıkları suyu (humor aqueous) mercek ve korneayı (göz küresinin pupilla ve iris üzerindeki etrafı sklera ile çevrili saydam ön kısım) besler. Ayrıca yrıca göz küresinin bozulmadan kalması göz basıncına bağlıdır. Gözün kornea sısmı saydam (transparent) ve ve aynı oranda kavis (bükülme) ile kırılma indeksinin sabit olmasını sağlar. Her dakikada 2,4 küpük mm odacık suyu salğıulanırve bu su irisin altından kiprik kasından çıkar ve gözbebeğininden çıkan su iris ve kornea arasını yıkar ve besler ve iris ile kornea arasındaki süngerimsi trabekül tarafından emilir. Buradan toplar damar aracılığı ile taşınır. Göz basıncının 17-21 mmHg (milimeter civa ölcümü) arasında olması gerekir, şayet bu değer 29 mmHg?yi geçerse yüksek tansiyon?dan (glukom) bahsedilir.Glukomun türleri:
a-) Primeri (brinci) geniş açılı glukom: Burada genelikle odacık suyunun akışı engellenir ve bu durum çok yaşlılarda görülür.
b-) Primeri daraçılı glukom doğuştan odaçık açısının dar olması nedeniyle akıntının az olması nedeniyle oraya çıkan durum
c-) Primeri doğuştan glukom: Yeni doğan bebeklerde ve küçük çocuklarda görülür.
d-) Sekonderi (ikinci) glukom: Başka göz hastalıkları nedeniyle odacık suyunun akışının engellenmesi, bu hastalıkların başında:gözün iltihaplanması, yaralanma, şeker hastalığı, göz damarlarında ortaya çıkan hastalıklar vb. sebepler olabilir.Glukom?a kimler yakalanır:
İnsanların ortalama % 4?ü glukoma yakalanabilir ve genelikle bu 40 yaşından sonra çok görülür. En çok riziko altındaki kişiler.
1-) 65 yaşının üstündekiler
2-) İrsi nedenler
3-) Şeker hastalığı
4-) Gözde ağır iltihaplı hastalıklar varsa
5-) Kalp ve kann dolaşımı rahatsızlıklarıolanlarda
6-) Ağır göz iltihaplanmalarında
7-) Kortizonlu tedavide
8-) Nikotinden dolayıGlukomun teşhisi:
Gözün içbasıncı tonometre (göz içbasıncını ölcen alet) ismi ile anılan aletle ölcülür. Normal olarak Gözün iç basıncının 21mmHg?yi geçmemesi gerekir. Bazı uzmanlar sınırın 23 mmHg olduğunu ileri sürmrktedir. Akut glukomda bu 80 mmHg?ye kadar yükselebilmektedir. Göz basıncını ölçmek için korneanın üzerine küçük alet tutlur ve bu göz basıncını ölçer. Ayrıca gonioskopi ile odacığın açısı ölçülür. Gonioskopi ile gözün iris ile kornea arasındaki ön odacıkcığın açısını ölçen aletir. Bunun çin özel bir mercek kulanılır ve bu mercek direkt korneanın üzerine konarak inçeleme yapılır. Bunun haricinde görme açısı perimetri ile ölçülür ve böylece problem olup olmadığı anlaşılır. Glokomun zamanında erken teşhis edilmesi gerekir ve uygun gölük takılması vede tedavisi gerekir.Glukomun tedavisi:
a-) Akut glukomun hemen tedaviedilmesi gerekir, aksi halde körlüğe sebep olur. Tedavi ilaçla veya amaliyatla olur.
b-) Doğuştan glukom ise mümkün oldukca erken bir zamanda amaliyatı gerekir.
c-) Kronik geniş açılı glukom genelikle yaşlılarda görülür. Bu rahatsızlık göz damlası ile tedavi edilmeye çalişılır. Göz damlası göz bebeğini büzer ve dış kameranın (odacığın) açısı büyür ve odacık suyunun akışı düzelir . Şayet amaliyat gerekiyorsaki hastalığın % 80?inin ilaçla tedavietmek mümkündür. Laser amaliyatı ile iristen bir parça alınarak akış kolaylaştırılır. Başka bir metot ise dış kamerada akışı kolaylaştıracak sünni oluşumlar sağlanır. Ayrıca Gökçek Tonik, Gökçek İksiri vede yaban mersini preparatları ilede glukomun olşmasına neden olan etkenler ortadan kaldırılır.Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.