Yazılıçı açıklama yapan Uzman Op. Dr. Hakan Özdemir erkeklerin de büyük meme problemi yaşadıklarını söyledi. Erkeklerde de meme dokusu olduğunu ancak kadınlarda olduğu kadar gelişmediğini ifade eden Özdemir, “Jinekomasti, erkeklerdeki meme dokusunun kadınlarınki gibi büyümesidir. Meme dokusu içinde sadece yağ dokusu artışı varsa yalancı jinekomasti olarak adlandırılır. Dünyada, erkeklerin yüzde 20-30’unun az ya da çok jinekomasti sahibi olduğu tahmin ediliyor. Jinekomasti anneden geçen östrojen hormonları nedeniyle yeni doğanlarda, hormon düzensizlikleri nedeniyle ergenlik çağında ve 50 yaş üzeri erkeklerde yüzde 70’e varan daha yüksek oranda görülebilir. Türkiye’de jinekomasti nedeniyle denize giremeyen, giysilerini bol seçen ve bu nedenle ameliyat ihtiyacı duyan erkek sayısında da son yıllarda ciddi artış bulunuyor” dedi.
Erkeklerde meme dokusunun büyümesine neden olan faktörleri açıklayan Özdemir şunları söyledi;
“Bazı ilaçlar (AIDS tedavisi ilaçları, depresyon ilaçları, kas yapmayı artırıcı anabolik steroid kullanımı, kemoterapi ilaçları, kalp ilaçları, prostat ilaçları, mide ülseri tedavisi ilaçları), bağımlılık yapıcı etkisi yüksek olan bazı uyuşturucuların kullanılması, alkol kullanımı, tiroid rahatsızlıkları,erkeklerde testis fonksiyonlarındaki yetersizlikle ortaya çıkan hipogonadizm hastalığı, böbrek veya karaciğer yetmezliği, beslenme yetersizliği, çeşitli tümörler, bezite, jinekomastiye neden olabilir.”
Kadınlarda meme gelişimin artırıcı hormon olan östrojen benzeri maddeler içeren pek çok ürün fazla tüketildiğinde jinekomasti yapabileceğine dikkat çeken Özdemir, “Bu ürünlerden en önemlisi soyadır. ABD’de yayınlanan bir araştırmada soya sütü kullanan, 6 aydır her iki göğüs dokusunda büyüme olan erkek bir hastanın, azalmış cinsel istek ve ereksiyon problemi yaşadığı ve soya kullanmayı kesmesinden sonra şikayetlerinin geçerek hormon seviyelerinin düzeldiği görülmüş” diye konuştu.
Hisar Intercontinental Hospital Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hakan Özdemir, ,”Soya; un, süt, yoğurt ve peynir, dondurma, dondurma külahı, pasta, bisküvi, kek, hayvan yemi, yeşil gübre, ilâç, boya, kâğıt, kemiksiz et, kahve, salça, sabun, plastik maddeler, lastik, alkol, yağ, margarin, soya unu, ekmek, makarna, tarhana, leblebi, çocuk maması yapımının yanı sıra, boya, muşamba, tutkal, inşaatlarda kullanılan macun, fungusit ve pestisit, antibiyotik, dizel yakıt, boya, matbaa mürekkebi gibi daha birçok sanayi ve eczacılık ürünü imalatında kullanılıyor. Ayrıca büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar ile kümes hayvanları için önemli bir yem kaynağı. Pek çok hayvan, soya ürünü içeren yemlerle besleniyor. Bu da gösteriyor ki yediğimiz içtiğimiz pek çok üründe ve kullandığımız sanayi ürünlerinde, hayatımızın pek çok anında soya ürünleri ile karşı karşıyayız. Ancak soya ürünlerinin bilinçli ve sınırlı tüketilmesi gerekir. Çünkü soya ve GDO’lu soya ürünleri jinekomasti yapması yanında pek çok başka yan etkilerini ilerleyen yıllarda gösterebilir. Bu nedenle GDO’lu ürünlerden kaçınılmalı, mümkün olduğunca dengeli beslenilmelidir” dedi.
Özdemir,Jinekomastiyi küçültmek için,brokoli, brüksel lahanası, şalgam, kırmızı turp, lahana, karnabahar gibi vücutta östrojenin atılmasını kolaylaştıran yiyeceklerin tüketilmesi konusunda uyardı. Bu yiyeceklerin kalsiyum içeren yiyecekler östrojen alımını düzenlediğini ifade eden Özdemir, “Çinko (istiridye, kırmızı et) ve fasulye testosteron seviyesini artırır. Zerdeçal (hint safranı) kullanımının da jinekomastiyi küçültebileceği belirtilmektedir. Tüm bu bitkisel ürünlerin jinekomastiyi doğal olarak düzeltebileceği belirtilse de, bilimsel olarak kanıtlanmış, doğal ve etkili bir tedavi yöntemi yoktur. Kalıcı jinekomastinin tedavisinde çoklukla liposuction ve diğer cerrahi metodlar en etkili tedavi olarak kullanılır. Bu yöntemler çoğu zaman çok ufak bir kesi ya da delik vasıtasıyla uygulanabilir. Ameliyatın ertesi günü hasta günlük hayatına dönebilir ve iz kalmaz. Çok ciddi meme deformitesi olan erkeklerde ise nadiren de olsa kadın meme küçültme ameliyatlarındaki cerrahi yöntemler gerekebilir” diye konuştu.