Kirli içme suları ve pis yiyeceklerle bulaşan mikrobik ve bulaşıcı bir hastalıktır. Çomağa benzer bir yapısı olan tifo mikrobu genelde salgın şeklinde, yaz ve sonbahar aylarında görülür. Tifo kalbi, beyni, böbrekleri, akciğerleri, karaciğeri, göz ve kulak sinirlerini etkileyen bir hastalıktır, bu nedenle önlem alınması ve bulaşmışsa iyi tedavi edilmesi gerekir.
Hastalık, tifo mikrobu vücuda girdikten yaklaşık 7-15 gün sonra ortaya çıkar. Hastalığın ilk günlerinde yorgunluk ve baş ağrıları görülür. Fakat hasta yatmak ihtiyacını hissetmez. Birkaç gün sonra ateş yavaş ,yavaş yükselmeye başlar.
İştahsızlık, baş ağrısı, burun kanaması, bronşit, mide ve bağırsak bozuklukları ile birlikte ishal görülür. İlk belirtilerin ortaya çıkmasını takip eden birkaç gün içinde ateşi daha da yükselir. Göğsünde karnında ve sırtında pire ısırığına benzeyen kırmızı lekeler belirir. Bu günler içinde tansiyon düşer, nabız da yavaşlar. Hastalığın üçüncü haftasında karın gerginleşir ve şişer. Dışkı ise yumuşaklaşır, bağırsak kanamaları görülebilir. Bademcikler iltihaplanmış, hasta zayıflamıştır. Üçüncü haftanın sonlarından itibaren, ateş düşmeye ve diğer belirtiler kaybolmaya başlar.
Hastaya süt, yoğurt, ayran, hoşaf, meyva suları, limonata, portakal suyu, yumurta sarısı, yumurtalı çorbalar, iki kere çekilmiş etten yapılmış köfteler, sebze ve meyve püreleri gibi protein, vitamin ve karbonhidrat bakımından zengin besinler verilir. Bol su içirilir ve ayrıca, antibiyotik tedavisi uygulanabilir.