Kalp krizi denilen Miyokard enfarktüsü genelde, ani olarak gelen bir hastalık olarak bilinir. Oysa bu hastalığın günlük yaşam sırasında belirti vermeden, sessizce ilerleyen bir dönemi
vardır.
Miyokard enfarktüsü kalp kasının bir bölümünün, o bölümü besleyen damarın tıkanması sonucu kasılma görevini yerine getirememesi demektir.
Hastalık 10-15 dakikadan fazla süren şiddetli bir göğüs ağrısı ile aniden kendini gösterdiği gibi, Özellikle bedensel yorgunlukları takiben meydana gelen ve dinlenmekle geçen göğüs ağrısı, göğüste sıkıntı hissi, tıkanma hissi, nefes darlığı gibi şikayetlerle de kendini belli edebilir.
Koroner kalp hastalığına yaşlılarda, erkeklerde ve ailesinde enfarktüs geçirmiş kimseler bulunanlarda daha çok rastlanır.
Günde 1 paketten fazla sigara içenlerde, kan kolesterol düzeyi yüksek olanlarda,hipertansiyon ve şeker hastalığıbulunanlarda, koroner kalp hastalığının ortaya çıkması olasılığı tazladır. Aceleci, hırslı, sürekli stres altında olan insanlarda da koroner kalp hastalığı tehlikesi fazladır. Şişman ve hareketsiz insanlar için de aynı tehlike geçerlidir. Bu etkenlerin yok edilmesinin yanında, aspirin, balık yağı kullanımı, risk faktörünü azaltıcı olarak tavsiye edilmektedir.
Enfarktüsün tedavisine gelince; tedavinin erken başlaması ilkesi burada da geçerlidir. Enfarktüs geçirmekte olan ya da şiddetli göğüs ağrısı bulunan herkesin en yakın kalp merkezine ulaştırılması gerekir. Kalp merkezine erken ulaşmış böyle hastalara damardan pıhtıyı eritici ilaçlarla yapılan tedavi damar içindeki kan akımını tekrar .sağlayabilmekte ve enfarktüs gelişmesini durdurabilmektedir veya enfarktüs alanının daha küçük kalmasına neden olmaktadır.
Kalp Krizi Önlemleri
Kalp krizi riskine karşı bazı önlemler almak gerekir. Bu önlemler tüm sağlıklı insanlar için geçerlidir.
İşte kalp için altın öğütler:
• Kalbimizi rahatsız eden bazı risk faktörleri üstünde fazla bir şey yapamayız. Risk oranı yaş ilerledikçe artar. Ancak kadınlar, menopoz dönemine kadar kalp hastalıklarına yakalanma bakımından daha korunaklıdırlar. Ne var ki bu devreden sonra erkeklerle kadınların kalp hastalıklarına yakalanma olasılığı eşit duruma gelir. Bunun yanı sıra kalıtım da Önemli bir etken. Ancak diğer risk faktörlerini denetleyebilir ve kontrol altında tutabiliriz. Bunların başlıcalan yüksek kolesterol, tansiyon, şişmanlık, şeker hastalığı, hareketsizlik, sigara, stres ve düzensiz beslenme gibi faktörlerdir.
• Yağların vücuttaki dağılımı, kalp krizinin en önemli habercilerindendir. Özellikle kadınlarda görülen yağların baldırlar ve yan taraflara toplanması kadınlar için o kadar önemli olmazken erkeklerdeki yağların göbek bölümünde toplanması, kalp krizi rikini Kadınlara oranla iki misli artırıyor, kalp hastalıkları riskini de on bir kez çoğaltıyor.
• Normal elektro çekilirken uzanmak ve hareketsiz kalmak yanlış sonuçlar doğurabilir ve kalbimiz hakkında yanlış bilgiler verebilir. Bu nedenle pedal çevirirken veya merdiven çıktıktan sonra eforlu bir elektro kontrolü daha doğru sonuçlar verir.
• Kalp krizinin belirtileri aynı deprem gibi önceden ortaya çıkmaz. Ancak çoğu kez kalp krizi bir göğüs veya sol kolumuzdaki bir ağrıdan hemen sonra ortaya çıkar. ‘Diğer bazı sinyaller ise, kalp atışlarının aniden hızlanması, küçük eforlar için büyük zorluk ve yorgunluk, şişen bacak ve topuklar, göğüste basınç hissi soğuk terlemeler, mide bölgesinde ağrıdır.
• ilk ağn ortaya çıktığında vakit kaybetmeyin. Efor sarfetmeyip yarı oturur bir biçimde uzanın, bir aspirin alın. Damarlardaki tıkanıklığı önleyen ilaçlar ancak erken müdahalede yararlıdır. Ani bir kalp krizinde göğüs ve gerekirse solunum masajı en önemli ilk yardım önlemleridir.
• Beslenme açısından günde üç öğün yemek yararlıdır, içinde süt ve yoğurt bulunan iyi bir kahvaltı başlangıç için idealdir. Aşırı kolesterol bulunan etli ve yağlı yiyeceklerde aşırıya kaçmamak, bolca meyve, ve sebze yemek gerekir. Alkollü içkilerden şarap iki kadehi geçmemeli ve kesinlikle sert içkiler içilmemelidir.
• Şeker hastalığı kalp krizini artıran faktörlerin başında gelir. Bu yüzden bu hastalar sürekli olarak glisemilerini yani kan şekerlerini ölçtürmeli ve tansiyonlarını kontrol altında bulundurmalıdırlar.
• Sigara içme alışkanlığı, kalp krizi olasılığını beş kez artırır. Nikotin kalp atışlarını artırırken damarlardaki tansiyonun yükselmesine sebep olarak, damarların tıkanmasını kolaylaştırır. Sigarayı bırakan bir kişi ancak 5-7 yıl sonra hiç içmemiş biriyle aynı kalp krizi riskine sahip olur.
• Stres de kalp hastalıklarına yol açan başka bir etkendir. Stresli bir olay karşısında organizmamızdan salgılanan bazı hormonlar damarları hasara uğratarak kalp krizi riskini artırır. Bu nedenle yaşamı daha sakin ve rahat karşılamanın yollarını bulmak gerekir.
• Fiziksel bir etkinlik veya spor düzenli yapıldığında kalp krizi riskini azaltabilir. Haftada en az üç kez yirmişer dakika spor çok yararlıdır. Tenis ve duvar tenisi gibi fiziksel ve sinirsel gerilim yapan ve dikkati yoğunlaştırmayı gerektiren sporlardan uzak durun.
Bu önlemlere sağlıklıyken uyulması halinde kalbin sahibine ve çevresindekilere sürpriz yapmasına izin verilmemiş olunur.