Kaşıntı:
Kaşıntı hoş olmayan bir durumdur ve kişiye ızdıraplı bir acı verir. Kronik kaşıntı rahatsızlığı olanlar kaşınmamayı ne kadar isteselerde bunu önleyemezler ve kaşınmak zorunda kalırlar. Genelikle deride kaşıntı görülür ve bazende göz mukazasaı ve makat veya cinsel organlarda kaşıntı olbilir. Kaşıntıya bakteri, virüs ve mantarlar veyabunların oluşturduğu koloni kompleksi enfeksiyona sebep olur ve buda kaşıntıya sebep olur. Konturol edilemeyen kaşıntı nedeniyle deride mukazada tahribat olur. Ağrılar ağrı kesicilerle önlenebilir, fakat yantesiri büyüktür.
Kaşıntının sebepleri:
1-) Bağırsak mantarları
2-) Enzim kalitesinin düşmesi
3-) Aşırı histamin salğılanması
4-) Deri allerjisi (nörodermatoz)
5-) Derinin duruması
6-) Deride kabarcıklar
7-) Böcek sokması
8-) Enfeksiyon
9-) İyileşmeyen yaralar
10-) Yanıklar
11-) Sedef hastalığı
12-) Uyuz böceği buna sebepolabilir.
Tıbbi olarak kaşıntının sebebi açıklanamamakta, fakat ortadada bir gerçek vardır. Buna göre bağırsak mantarların salğıladığı toksik maddeler sindirim organlarını özeliklede bağırsakları zamanla tahripeder. Sindirim organlarının kaliteli enzim, asit ve alkalik maddeler salğılıyamazlar. Bu nedeniyle proteinler aminositlere dönüşeceklerine biyojen aminlere (histamin) dönüşür. Histaminler damarların geçirgen olmasına neden olur. Dokulara geçen sıvı veakyuvarlar burada kaşıntı, allerji ve iltihaplanmalara sebep olur.
Kaşıntıya karşı ne yapılabilir?
1-) Bunun bir enfeksiyon olmadığı doktor tarafından tesbitedilmelidir.
2-) Kaşıntının hangi hastalıklardan ortaya çıktığı tesbitedilmelidir, özeliklede allerji, ekzema, sedef ve nörodermatoz araştırılmalıdır.
3-) Allerjiye sebep olan besinlerden uzak durulmali durulmalı
4-) Uyuz böceği varsa tedavi edilmalidir.
Kaşıntını tedavisi:
Kaşıntının asıl sebebi bağırsak mantarları olduğundan bunun doğal ilaçlarla tedavisi mümkndür. Kaşıntı, allerji, sadef hastalığı, bahar nezlesi ve nörodermatoza karşı kulanılan kortizonun yantesiri çok büyüktür, bunedenle mecbur kalamdıkca kortizonlu ilaçlar kulanılmamalıdır. Kaşıntıya karşı hamamelis-, ve çörekotupreparatları veya Gökçek İksirien doğal ve yantesiri olmayan bir üründür.
Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.