Adenovirüsler insanlarda hastalık yapan keşfedildiği ilk organ olan adenoid dokudan ismini alan DNA virusleridir. Günümüzde 50 den fazla serotipinin olduğu bilinmektedir. Bu serotiplerin hepsi hastalığa neden olmaz, serotiplerin 1/3’nün hastalığa yol açtığı bilinmektedir.
Adenovirusler esas olarak solunum yolu hastalığına yol açarsa da
– Farengokonjunktival ateş
– Epidemik keratokonjunktivit
– Pnömoni
– Myokardit
– Sistit ve
– Gastroenterite’de neden olmaktadır.
Klinik tablolara yol açan serotipler farklılık gösterir. Örneğin tip 3,7 ve 21 şiddetli pnömoniye neden olurken, 31. tipin gastroenteritle ilişkisi bilinmektedir.
Enfeksiyon solunum yolu salgıları fekal-oral yol veya atıklarla bulaşmaktadır.
Adenovirusler dayanıklı viruslerdir, atıklar bulaşımda önemlidir. Özellikle yüzme havuzları ile olan bulaşımlar önem taşımaktadır. Bu enfeksiyonlar salgınlarla seyredebilir, sonbahar, kış ve yaz başında salgınlara yol açabilir. Kuluçka süresi klinik tabloya göre değişebilir ortalama 2-14 gün arasında değişmektedir. Bulaşım uzun süreli olabilir. Enfeksiyon belirtisiz seyredebildiği gibi tekrarlayan enfeksiyonlar şeklinde de görülebilir. Genellikle çocuklar ilk 5 yaşa kadar adenovirus enfeksiyonlarından en az birini geçirmiş olmaktadır.
Tanı,Viral antigen taraması
Serolojik test
PCR veya bu testlerin birlikte uygulanması ile konulmaktadır. Adenovirus enfeksiyonlarında beyaz küre ve eritrosit sedimantasyon hızında yükselme olmaktadır.
Antiviral tedavi bazı durumlarda uygulanabilir. Korunma tedbirleri önemlidir yüzme havuzlarının yeterince klorlanması, kontamine aygıtların uygun şekilde dezenfekte edilmesi önemlidir. Kreş ve yuvalara giden çocuklarda enfeksiyonun yayılmasını önlemek için sık el yıkama ve atıkların uzaklaştırılmasında el yıkama ve eldiven kullanımına dikkat edilmesi vurgulanmaktadır.
Korunmada tip 4 ve 7 karşı geliştirilmiş aşılar askeri personele uygulanmakta ise de çocuklara uygulanabilir adenovirus aşısı mevcut değildir.