Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, AIDS’in ölümcül değil kronik hastalık kategorisine girdiğini belirtti.
Prof. Dr. Leblebicioğlu, yaptığı açıklamada, “Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu” olarak bilinen AIDS’e, “HIV” mikrobunun neden olduğunu, hastalığın kan yoluyla ya da cinsel ilişki sırasında bulaştığını söyledi.
Virüs ve bulaşma yolları hakkında bilgi veren Leblebicioğlu, sinsi bir hastalık olan AIDS’in, vücuda girdikten 10-15 yıl sonra hastalığın görülmeye başlandığını, virüsün, bağışıklık sistemini yok ettiğini vurguladı.
Prof. Dr. Leblebicioğlu, geçmişte “öldüren hastalık” olarak anılan, artık “kronik hastalık” olarak değerlendirilen AIDS nedeniyle dünyada son 33 yılda 40 milyona yakın kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, şu bilgileri aktardı:
“Hastalık genellikle 25-29 ve 40-50 yaş aralığında görülüyor. Genç grupta cinsel aktiflik veya madde bağımlılığı söz konusu. Bu da bilinçsizlikten kaynaklıdır. Hasta grupları her ülkede değişken bir profil göstermektedir. HIV enfeksiyonu ülkemizde cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında öne çıkmakta. HIV pozitifliği yüzde 90-95 oranında cinsel yol ile bulaşmakta. Cinsel temas ile ilgili gerekli önlemler alınırsa korunma yüksek oranla sağlanmış olur. Ayrıca kan yoluyla geçebildiği için hasta kişilerin kanlarına temaslarda mutlaka kendilerine dikkat etmeleri gerekir. Kişiler HIV pozitif olan ve bakımını üstlendikleri hastalarda kan ve vücut sıvılarına temas konusunda önlem almalıdır.”
Avrupa’da hastaların yüzde 30’unun HIV pozitif olduğunun farkında olmadığını belirten Leblebicioğlu, “AIDS, ölümcül değil kronik bir hastalık kategorisine girmektedir ve hiçbir kaygı içerecek durum yoktur” ifadesini kullandı.
Önlenebilir bir hastalık olan AIDS ile mücadelede korunma önlemlerini önemine işaret eden Leblebicioğlu, “Tek eşliliğin yanı sıra, cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yollarıdır. Hastalığın tam anlamıyla tedavisi bulunmamakla birlikte uygulanan ilaç tedavileri ile ölümler azalmakta ve kişiler yaşantılarına devam edebilmektedir” ifadesini kullandı.
AA