Akalazya hastalığı nasıl bir hastalıktır? Belirtileri nelerdir?

Sindirim sisteminin önemli elemanlarından olan yemek borusunda meydana gelen ender rahatsızlıklardan olan Akalazya Hastalığıyla ilgili daha fazla bilgiyi yazımızda bulacaksınız.

Akalazya hastalığına ilişkin bilinmesi gereken pek çok detay var. Ciddiye alınmadığında ve genetik yatkınlık söz konusu olduğunda ciddi rahatsızlık yaratabilecek bu hastalık ile ilgili farkındalık oluşturulmalı. Daha detaylı incelemeler ile sizleri bu konuda aydınlatıyoruz.

Akalazya Hastalığı Nedir?

Akalazya rahatsızlığı, insan vücudunda yiyecekleri boğazdan mideye taşıyan yapı olan yemek borusunun nadir görülen bir hastalığıdır. Yiyecekleri mideye doğru itme kabiliyetinin bozulması (peristalsis hareketi), yemek borusunun altındaki halka şeklindeki kasın, alt özofagus sfinkterinin (AÖS) gevşememesiyle ilişkilidir. Gıdanın borudan geçmesini sağlayan sfinkter adı verilen yapının kasılması ve gevşemesidir. Akalazya hastalığı ise bu yapıda görünen ender bozukluktan kaynaklanır. Akalazya tipleri üçe ayrılır. Bunlar 3 tip olup tip 1 klasik Akalazya için kullanılır. Tip 2’de yemek borusu kompresyonu da işin içindedir. Tip 3 ise spastik akalazya olarak adlandırılır ve klinik seyirde kontrol edilmelidir.

Akalazya Hastalığına Ne Sebep Olur?

Akalazya farklı nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu nedenle doktorunuzun belirli bir neden bulabilmesi bazen güç olacaktır. Bu durum kalıtsal olabilir veya bağışıklık sisteminizdeki bir sorundan kaynaklı durumun sonucu olabilir. Bağışıklık sisteminizdeki böyle bir durumda, vücudunuzun bağışıklık sistemi yanlışlıkla vücudunuzdaki sağlıklı hücrelere saldırır. Yemek borunuzdaki sinirlerin bu sebeple dejenerasyonu, genellikle ileri akalazya komplikasyonlarına katkıda bulunur. Diğer etmenler de akalazya hastalığına benzer semptomlara neden olabilir. Yemek borusu kanseri bu etmenlerden biridir. Diğer bir neden, Chagas hastalığı adı verilen nadir bir parazit enfeksiyonudur.

Kimler Akalazya Hastalığına Yakalanma Riski Taşır?

Akalazya genellikle yaşamın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkar, ancak çocuklarda nadir olarak ortaya çıktığı literatüre geçmiştir. Orta yaşlı ve yaşlı bireyler bu hastalıkla karşılaşma konusunda daha yüksek risk grubundadır. Akalazya ayrıca otoimmün bozuklukları olan kişilerde daha yaygındır.


Akalazya Hastalığı Nasıl Anlaşılır? Belirtileri Nelerdir?

Akalazya hastaları genellikle yutma güçlüğü çekerler veya yemek borusunda yemek sıkışmış gibi hissederler. Bu aynı zamanda disfaji olarak da bilinir. Bu belirti öksürüğe neden olabilir. Nefes darlığı ve zor solumaya sebep olabilir. Yiyecek tüketirken boğulma riskini artırabilir. Diğer yaygın akalazya belirtisi ise şöyledir:

1- Göğsünüzde ağrı veya rahatsızlık
2- Kilo kaybı
3- Göğüste ağrılı yanma hissi
4- Yemek yedikten sonra yoğun ağrı veya rahatsızlık

Ayrıca solunumda yetersizlik veya yemek borusundan geri ağza doğru akıntı olabilir. Ancak bunlar asidik reflü gibi diğer gastrointestinal rahatsızlıkların belirtileri de olabilir.

Akalazya Nasıl Teşhis Edilir?

Özellikle hem katı, hem de sıvı gıdaları yutma konusunda güçlük çekiyorsanız ve bu durum zamanla kötüleşirse doktorunuz akalazya hastalığına yakalandığınızdan şüphelenebilir. Ancak semptomları yapılacak tetkiklerle doğrulamak gerekir. İngilizce kısaltması HRM (High Resolution Manometry) olan ve dilimize Yüksek Çözünürlüklü Manometri Olarak geçmiş bir tetkik türü mevcuttur. Teşhis yönteminde işlemin temel mantığı yemek borusuna bir tüp yerleştirip yemek borusunun kasılmalarını kaydetmekten geçer. Sonrasında bu kas hareketleri incelenerek durumda bir anomali olup olmadığı tespit edilebilir.Ayrıca röntgen ve endoskopi yöntemleri de teşhis için kullanılmaktadır.

Akalazya Tedavisi Nasıl Yapılır?

Akalazya tedavisi, yemek borusu alt kaslarının gevşememesinden kaynaklanan tıkanıklıkların giderilmesini hedefler. Bu doğrultuda şikâyeti olan hastaya ilaçlar verilmesi, kasların enine kesitinin genişletilmesi (doktorunuz tarafından manuel olarak) veya ameliyatla yapılabilir. Akalazya ameliyatı türlerinden birisi yemek borusu genişletme operasyonudur. Akalazya vakalarının yaklaşık yüzde 70’i, balon tipli şişirilebilir tüplerin yardımıyla gerçekleşecek bir prosedürle alt yemek borusu kasının (sfinker) genişletilmesi ile etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Ancak pek çok insanda semptomların düzelmesi için tekrarlanan yemek borusu genişletme operasyonları gerekli olabilir. Bu işlemler küçük operasyonlardır ve aslen cerrahi işlemler kategorisine girmez. Yani ameliyat sayılmaz ve steril muayenehanelerde gerçekleştirilebilir. Aslen cerrahi müdahaleler yani akalazya ameliyatı ise hastaların neredeyse %90’ında kalıcı iyileşme sağlamaktadır. Ameliyatta ise yemek borusu alt kaslarındaki kas lifleri kesilir ve yutkunma sırasında oluşturduğu karşı kuvvet minimalize edilir ve/veya ortadan kaldırılır. Ancak unutulmaması gereken bir risk vardır. Bu da geriye kalan %12’lik bir hasta grubunda bu ameliyatın yemek borusu kaynaklı reflüye sebebiyet verdiği gerçeğidir.

Akalazya Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Tedavi edilmezse ne olur son olarak da onları değerlendirelim. Eğer tedavi edilmezse hastada ciddi kilo kaybı olabilir. Yetersiz beslenmeye yol açabileceği için her yaş grubundaki insan için ciddi tehlike arz edebilir. Yeterli kalori alınamaması durumu ortaya çıktığında da günlük aktiviteleri yerine getirmede güçlükler ve halsizlik baş gösterecektir. Vitamin ve minerallerin düzgün seviyelerde alınamamasından kaynaklı olarak hastalıklara yatkınlık artacaktır ve kemik erimesine varana kadar birçok hastalığa karşı bünye savunmasız hale gelecektir. Ayrıca genç hastalar için tedavi edilmez ise gelişime oldukça olumsuz yönde etki edebileceğini hatta gelişimi durdurabileceğini söyleyelim. Hastalarda yatar pozisyonda yemek borusunda kalan besinlerin geri ağza akışı söz konusu olabilir ve bu da yemeğin solunum yolunu tıkamasına yol açabilir. Bunlar yaşamı tehdit edebilecek önemli sorunlardır ve akalazya hastalığının ne denli ciddi sorunlar yaratabileceğinin kanıtıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.