Bebekler konuşmayı öğrenmeden de anlatırlar! Ellerini kollarını oynatır, yüzlerini binbir şekle sokarlar… Anlamak, size kalır. Aman elinizi çabuk tutun! Yoksa en klasik yönteme başvururlar; ciyak ciyak ağlarlar. Onun gözyaşları karşısında çaresiz kalmak istemiyorsanız, bu yazımızı dikkatle okumanızı öneriyoruz.
Bakmayın siz onun henüz konuşamadığına. O istediklerini beden diliyle anlatmakta son derece yeteneklidir. Diyelim uzattığınız kaşıktaki yemeğin tadından hiç hoşlanmadı ve yememeye karar verdi; ağzını sımsıkı kapatır, gözlerini kocaman açar, başını sağa sola oynatır… Bu davranışı, ’Ye-di-re-mez-sin’ anlamına gelir… Tabii anneler bunu hemen anlar! Ama bazen öyle ince mesajlar verirler ki, anlamakta zorluk çekebilirsiniz. Özellikle ilk kez anne baba olmuşsanız bebeğinizin beden dilini keşfetmek için biraz çabalamanızda yarar var. Çünkü konuşamadığı için beden diliyle söylediklerini anlamanız hem iletişiminizi güçlendirir hem de ona yardımcı olmanızı kolaylaştırır. Peki bebeğiniz neyi, nasıl anlatır? Bu sorunun yanıtını hazırladığımız yazıda bulacaksınız.
’Yemek istemiyorum’
Pek çok anne için bebeğin yemek zamanı, sıkıntılı anlar demektir. Malum, bebeğin sağlıklı gelişmesi için yeterli yemeği yemesi gerekir. Bunu bilen annelerin psikolojisi, şöyle formüle edilebilir; bir kaşık, bir kaşık daha… Anneler kaşıkta ısrarcıdır. Ama bebekler anneleriyle hem fikir olmayabilirler. Henüz ’istemiyorum’ diyemeyecek kadar küçük olduklarından sözle anlatamadıklarını beden diliyle anlatmaya çalışırlar. Ağızları sımsıkı kapatırlar. Siz çeşitli komikliklerle güldürürken ağzına soktuğunuz yiyeceği, zevkle yüzünüze püskürtürler. Bu aşamadan sonra ısrar etmenin anlamı yoktur. Hatta bu aşamaya getirmek bile yanlıştır. Çünkü bebeklerin doyma hissi vardır ve bu his onlara ne kadar yemeleri gerektiğini de söyler. Bebeğinize inanmanız, onun hislerine saygı duymanız gerekir. Peki, ya bebeğiniz doyma oyunu oynuyorsa? İşte bunu bilmeniz için birkaç ipucu.
1. Durum: Önüne konan yiyeceği reddetmesinden önce bebeğinizi iyi gözlemleyin. Bebekler aç olduklarını belirtecek hareketler yapar. Siz yemeği gösterdiğinizde gözlerindeki parıltı artar. Ağzını açıp kapar, ellerini ve kollarını sallar. Heyecanlandığını görmemek mümkün değildir. Doyduğunda ise bakışları yemek tabağında değildir. Çevrede ilgisini çeken nesnelere kaymıştır. Eliyle yemek tabağını iter. Verdiğiniz yiyeceği yutmadan önce ağzında daha uzun süre tutar. Eğer bu belirtileri görüyorsanız, bebeğinizi zorlamamanızda yarar var. Ama daha tabağını bitirmedi diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Sağlığında bir sorun yoksa bebeklerin de tıpkı biz yetişkinler gibi daha az iştahı olduğu öğünler olduğunu düşünebilirsiniz.
2. Durum: Bebekler sık sık, bilmediğiniz nedenlerle ağlayabilirler. Bebeğiniz böyle ağladığında ilk aklınıza gelen şık, ’açlık’ olmamalı. Eğer bebeğinizi daha önce yeterli doyurduğunuzu biliyorsanız ya da ağladığı zaman aç olmadığını düşünüyorsanız boşuna yorulmayın. Bebeğinizin yine beden diliyle size aç olmadığını başını sallayarak, biberon ya da meme ucunu ağzından çıkararak anlatacaktır. Dikkat, yiyecek teklifleriniz onun daha çok sinirlenmesine de neden olabilir.