Alerjilerin, insan bedeni üzerindeki garip etkileri, aşağıda ayrıntılı bir biçimde tartışılacak. Bu etkiler konusunda yeterli bilgi edinilmeden önce doktorlar, astıma kaygı ya da stresin neden olduğunu sanıyorlardı. Hastalık sık sık, akciğerlerdeki bronşların iltihaplanması anlamına gelen bronşitle de karıştırılıyordu. Astım konusunda bilmediğimiz, daha pek çok şey var. Ancak bugün doktorlar astımın, psikolojik ve fiziksel pek çok nedeni bulunduğunu ve her hastada bu nedenlerin farklı biçim ve ölçülerde etkili olduğunu belirlemişlerdir.
Astım krizinde, nefes borusunu ciğerlere bağlayan tüpler daralır. Bu tüplerden, her ciğerde yüzlerce vardır. Büyüklerine bronş, küçüklerine bronşit denilir. Tüplerin duvarlarında, açılıp kapanmalarını sağlayan kaslar vardır. Tüpler açıldığında hava, bu tüplerden geçerek ciğerlerdeki alveoli adı verilen minik hava keseciklerine dolar. Her ciğerde böyle milyonlarca hava keseceği vardır. Hava, bu keseciklerin ince duvarlarından geçerek kana karışır. Taze hava kana karışırken kanda, kan dolaşımı süresince birikmiş olan karbondioksid, nefes borusu yoluyla dışarı atılmak üzere hava keseciklerine doluşur.
Bir astım krizinde bronşit tüpleri, daralarak hastanın nefes vermesini engellerler. Bu, ciğerlerde biriken karbondioksidin dışarı atılmasını güçleştirir. Astımlılarda görülen nefes darlığı, kirli havayı dışarı atma çabasından başka bir şey değildir. Tüplerde aynı zamanda aşırı balgam birikmesi, sorunun daha da kötüleşmesine neden olur. Olağan zamanlarda solunum yollarına giren tozların ve diğer yabancı maddelerin dışarı atılmasına yardımcı olan balgam, tüplerin daha fazla tıkanmasına neden olur.
Solunum yollarındaki tüpler neden daralır? Tüm kaslar gibi, bu tüplerin açılıp kapanmasını sağlayan kasları da, bu kasların içindeki sinir uçlarının salgıladığı kimyasal maddeler denetler. İç kaslarımızı, sinir sisteminin iki dalı denetler: Bedeni harekete hazırlayan sempatik sinirlerle bedenin yavaşlamasını ve sakinleşmesini sağlayan parasempatik sinirler. Görevi, bedeni harekete hazırlamak olan adrenalin, solunum yollarını açarak ciğerlere daha fazla hava girmesini sağlar. Öte yandan parasempatik sinirler, kalp atışlarının yavaşlamasına ve solunum yollarının daralmasına neden olan asetil kolin adlı bir madde salgılar.
Bronşitlerin daralmasının nedenlerinden biri, asetil kolinin, solunum yollarındaki kaslar üzerinde yaptığı etkidir. Ancak solunum yolarının daralmasına ve balgam salgılanmasına neden olan bir başka doğal kimyasal madde vardır. Histamin adlı bu madde, böcek iğnelerinde bulunur ve bir böcek tarafından sokulan herkesin bildiği gibi şişmeye neden olur.
Şişme, hassas dokuların korunmasını sağlar. İyileşme sürecinin bir parçası olmasına karşın hoşa gitmez. Zarar gören alandaki kılcal damarcıkların açılmasını sağlayarak ve kandan hassas dokulara sıvı çekerek şişmeye neden olan, histamindir.
Astımı olmayan kişiler de içlerine çektikleri yabancı maddelere karşı aynı tepkiyi göstererek bu maddeleri öksürük yoluyla dışarı atmaya çalışırlar. Astımlıların bu nedenle daha fazla sıkıntı çekmeleri, bazı maddelere karşı aşırı duyarlı olmalarından kaynaklanır. Bir başka deyişle astımlar, alerjiktir.
Belirtilerinin benzerliği nedeniyle sık sık astımla karıştırılan bronşite, alerji değil, solunum yollarının şişmesi neden olur. Şişmenin nedeni iltihap, sigara, toz yutma ya da hava kirliliği olabilir. Nemli ve soğuk hava, bronşitin daha ağırlaşmasına yol açar. İnsanlar, kış aylarında solunum yolları iltihaplarını kapmaya daha yatkındır. Akut bronşit, bir virüs enfeksiyonunun ciğerlere yayılması durumunda, kronik bronşit ise, uzun süre rahatsızlanan bronşların, zarar görerek daralması sonucunda ortaya çıkar.
Astım krizleri, yılın her döneminde görülebilir: Ancak astımlıların birçoğu, soğuk ve nemli havalarda daha az rahatsızlanırlar sıcak ve kuru havalarda kötüleşirler. Havada bahar ve yaz aylarında daha bol bulunan polene karşı alerjik olan genç astımlılar için bu, özellikle doğrudur. Yaşlıların, aynı zamanda hem astım ve hem de bronşit olmaları, oldukça sık rastlanan bir durumdur.
Yaşlı astımlıların burunlarında kimi zaman küçük et benleri oluşur. Polip adı verilen bu benler, burnun iç yüzeyini saran hassas ince zarların şişmesîyle oluşur. Koklama yetisinin azalmasına neden olmalarına ve burundan nefes almayı kısıtlamalarına karşın genelde zararsızdırlar. Operasyonla kolaylıkla alınabilirler.