Doğumdan sonraki kızamıkçık aşılaması ile ilgili sorular, bu konuda en sık sorulanlardır.
Yakın yıllarda yapılan birçok yayında, aşıdaki kızamıkçık virüsünün anne sütüne salgılanması, yenidoğana geçmesi ve yenidoğanda kızamıkçığa yol açması gibi konular üzerinde yoğun bir şekilde durulmuştur.
BUIMOVICI ve arkadaşları16, doğumdan sonra kızamıkçık aşısı yapılan annelerin sütünden ve bu sütle beslenen yenidoğanların boğazlarından aşı virüsünü izole etmişlerdir. Ancak, yenidoğanda klinik ya da serolojik kızamıkçık belirtisi, hiçbir zaman görülmemiştir.
Yakınlarda LOSONSKY ve arkadaşları4344, doğumdan hemen sonra kızamıkçık aşısı yapılan kadınların kolostrumunda ve sütünde spesifik IgA bulduklarını yayınlamışlardır. Bu kadınlardan %69’unun sütünden, aşı virüsü izole edilmiştir.
Annelerine doğum sonrası kızamıkçık aşısı uygulanan ve 15’i anne sütüyle, 10’u mamayla beslenen 25 bebek üzerinde yapılan başka bir çalışmada44, vakaların %68’inden aşı virüsü izole edilmiştir.
Bu virüs anne sütüyle beslenenlerin %56’sının boğazında bulunmuş, mamayla beslenenlerde ise hiç görülmemiştir. Anne sütüyle beslenen bebeklerin %21’inde serokonversiyon oluşmuş, ancak kızamıkçığa ait herhangi bir klinik belirti görülmemiştir. Mamayla beslenen bebeklerde ise serokonversiyon, hiç oluşmamıştır.
LANDES ve arkadaşları41 da, annesi doğumdan sonra aşılanan ve annesütüyle beslenen bir yenidoğanda, rubella serokonversiyonu bildirmişlerdir.
Bu çalışmalar kızamıkçık virüsünün anne sütüne salgılandığını, ancak yenidoğan açısından herhangi bir tehlike oluşturmadığını; yalnızca bazı vakalarda klinik hastalık belirtisi olmaksızın serokonversiyona yol açtığını göstermektedir.