romatizma

Bel Ağrınız Varsa Hemen Doktora Görünün

romatizmaBel ağrısı gelişmiş toplumlarda işlevsel yetmezlik ve sakatlık yapan en önemli nedenlerden biri olarak tanınmaktadır. Tüm dünyada nüfusun %70 ila %90’ının hayatlarının herhangi bir döneminde bel ağrısı geçirdikleri tespit edilmiştir.

Bel ağrısı bütün yaş guruplarında %20-30 arasında bir sıklık göstermekte ve ağrıya en çok 40-50 yaş grubunda rastlanmaktadır. Bu sendrom gelişmiş toplumlarda kronik hastalık tedavisi açısından kalp hastalıklarından sonra ikin­ci sırayı almakta ve cerrahi tedavi yapılan hastalıklar arasında beşinci sırada bulunmaktadır.

Bel ağrısının önemi özellikle sanayi kesiminde ve çalışan toplumda ortaya çık­maktadır. Ağrı nedeniyle iş günü ve işgücü kaybı, tanı, tedavi ve tazminat maliyeti toplamı ABD gibi ülkelerde yılda 16-20 milyar dolara varmaktadır. Bütün bu ciddi verilere rağmen, özellikle mekanik bel ağrısı, tümör, enfeksiy­on, romatizmal hastalıklar gibi nedenlere bağlı olmayan bel ağrısı esasta selim bir sendromdur. Bel ağrısı geçirenlerin %70-85’i ilk akut ataktan sonra, her­hangi bir tedaviye gerek kalmadan iyileşebilmektedir.

Buna karşın akut bel ağrı atağı geçirenlerin %38’inde bir yıl içinde ikinci atak ve kronik bel ağrısı olanların %81’inde aynı yıl içinde akut atak gelişmektedir. Burada önemli olan bel ağrısının ilk akut atağından korunmadır ve aynı dere­cede önemli olan ilk atağı geçirenlerin ikincisini önlemeyi öğrenmeleridir. Çünkü tekrarlarla ağrı sonunda kronikleşir ve hasta kronik ağrının tüm bulgu­larını gösteren bir bel sakatı haline gelir.

Bel ağrısını önleme ve koruma bir bilgilendirme ve eğitim işidir. Kişilerin bel­lerini tanımaları, belin hangi hareketle ne kadar zorlanacağını bilmeleri, bel ağrısına yol açan risk faktörlerini, egzersizlerin ağrıda nasıl etkili olduklarını, günlük yaşamda ağrıdan nasıl korunabileceğini öğrenmeleri, uzun vadede ise bel ağrısına rağmen günlük yaşama nasıl devam edilebileceğini ve ağrı ile baş edebilme yeteneklerinin nasıl geliştirileceğini anlamaları gereklidir. Bel ağrısı geçirmiş olanlara bu tür eğitimi veren bel okulları 1970’li yıllarda ilk defa İsveç’te kurulmuştur .

Bel ağrısından korunmada birinci basamak bel ağrısına yol açabilecek risk fak­törlerinin ortadan kaldırılması veya en alt düzeye indirilmesidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.