Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşayan 4 çocuklu Altın ailesine göre sarışın olan çocukları bilinmeyen bir sebepten hayatını kaybediyor. Sarışın olan çocuklardan ikisi, hastalıkları teşhis edilemeden ölen ailenin üçüncü sarışın çocukları da hasta. Ailenin esmer olan çocuğunda ise bir sağlık sorunu bulunmuyor.
Altın ailesinin sarışın olan çocukları Devran 2 yaşındayken, Kadir ise 6 yaşındayken bilinmeyen hastalıktan öldü. Diğer sarışın Özlem ise 5 yaşında ve hasta. Aileye göre çocuklar, 10 aylık iken teşhis edilemeyen bir hastalığa kapılıyor. Esmer olan 13 yaşındaki Nergis’te ise herhangi bir hastalık yok.
Baba Hüseyin Altın, hasta çocuğunu tedavi edebilecek doktorlardan yardım çağrısında bulundu. Altın, “Çocuklarımın sarışınları ölüyor, esmer olanda sıkıntı yok. Türkiye’de gitmedik yer bırakmadım. Her tarafı gezdim, varımı yoğumu verdim, kurtaramadım. İkisi öldü bir tanesi de yine aynı hastalıktan, aynı tetkiklerden aynı şeyleri görüyoruz. Ona doktorlardan bir çare bekliyorum” diye konuştu.
Hüseyin Altın, “Bütün doçentlerden, profesörlerden, bilim adamlarından, benim çocuklarıma biri desin bir çaredir, bana o yeter, onu arıyorum. Baba yüreği olarak iki çocuğumu kaybettim. Bunu da kaybetmek istemiyorum. Bu tedavi ile ilgili kim ne biliyorsa ilgilenmesini. Sadece çocuğumun tedavisini istiyorum. Buna da bir şey olursa dayanamam bari bu yaşasın. Bütün devlet yetkililerinden doktorlardan bu konuda yardım bekliyorum.” dedi.
Her ay yaklaşık 500 TL ilaç parası harcadığını, 21 milyar liraya mal olan bütün cihazları aldığını, artık gücünün kalmadığını ifade eden baba Altın, “Nerede iyi bir doktor varsa, hangi iyi isim duyduysam koştum. Ama hiç bir doktor demedi ki bu çocuğun hastalığı budur. Sürekli çocuğumu hastaneye götürdüm. Şimdi de bu kızım cihaza bağlı bir şekilde yaşıyor. Elektrik kesintisi halinde sıkıntı yaşıyoruz.” açıklamasında bulundu
Evlatlarını kaybetmemek için her yolu denediklerini, şimdi de üçüncü evladının aynı durumda olduğunu vurgulayan anne Münevver Altın da, “İki evladımı kaybettim aynı hastalıktan dolayı. Şimdi kızım Özlem’in korkusunu yaşıyorum. Bu da aynısı, bu da hemen soluğu kesiliyor. Güçlükle hastaneye yetiştiriyoruz. Geceleri kocamla nöbetleşe bekliyoruz, çocuğun başında, bir şey olmasın diye. Gezmediğimiz hastane kalmadı.” diye konuştu.