Unutmanın yaşı yok. Unutkanlık yalnızca ileriki yaşlarda değil gençler arasında da sıkça rastlanan bir durum. Erken teşhis ve tedavinin yanı sıra bellek check-up yaptırmanın önemi de büyük. Depresyonun gençler ve yaslılarda unutkanlık riskini arttırıyor. Çoğunlukla sinsi seyreden bellek kavbı ve sebepleri çeşitli nedenler barındırabilir.
HER UNUTKANLIK BUNAMA MIDIR? Unutkanlık, bilgi ve becerileri hafızaya kayıtlamada ya da hafızada depolanan bilgi ve tecrübelerin geri çağırılmasında yaşanan güçlükler olarak tanımlanabilir. Beynimizde yaklaşık elli milyar kadar hücre bulunmaktadır ve bu hücreler birbirleriyle çok sayıda bağlantı kurar. Duyu organlarımızla algıladığımız tüm bilgiler ve öğrendiklerimiz bu hücreler sayesinde kayıt ve gerektiğinde de bilginin geri çağrılması sağlanmaktadır. Genetik faktörler, kişinin yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve bilgiler bellekten silinir. Unutkanlıklar kişinin günlük yaşam aktivitelerini, kişinin performansını ve sosyabilitesini bozmadığı sürece büyük bir sorun yaratmaz,
Hafıza (bellek), bir insanın, sadece tecrübe ve bilgilerin depolanması şeklînde değil, aynı zamanda gerek duyulduğunda bu bilgilerin geri çağrılmasını da sağlar. Unutkanlık genelde ileri yaşın sorunları olarak görülse de günümüzde artık genç popülasyonda da unutkanlıklar artış göstermektedir. Her unutkanlık bunama anlamına gelmez. Unutkanlığın yanında diğer bilişsel fonksiyonlarımızın (öğrenme, oriantasyon, lisan fonksiyonları, kişilik değişiklikleri gibi) en az bir tanesinde daha bozukluk olmalı ve bu bozukluklar hastanın sosyal ve iş hayatını etkileyebilecek kadar şiddetli olmalıdır. Unutkanlığa neden olan faktörler de yaşlılarda hafıza bozukluklarına neden olabileceği unutulmamalıdır.
DEPRESYON VE UNUTKANLIK Depresyon hem gençlerde hem de yaşlılarda unutkanlığa yol açan önemli nedenlerden birisidir. Tıp dilinde depresif psödodemans (depresyona bağlı yalancı demans) olarak adlandırılmaktadır. Bazen zaman içerisinde demansa depresyon da ilave olabilir. Depresyon, bilişsel fonksiyonlarda hafif bozulduklara yol açabileceği gibi ciddi düzeyler de de etkileyebilir. Depresyon er ken tespit edilip tedavi edildiğinde “depresyona ballı yalancı demans” da düzelmektedir. Yaşla beraber mutluluk hormonu denilen “seratonİn” azalmaktadır. Bu nedenle “depresif yalancı demanslar” yaşlılarda daha fazla görülmektedir. Mutlu bir şekilde yaşayan ve depresyondan uzak duran hastalarda unutkanlık daha az çevresel etmenler bir araya gelerek beynimizin yaşlanma sürecini belirler. Tüm organlarımızda olduğu ortaya çıkmaktadır. Uzun süre depresyonda kalan ve tedavi edilmeyen kişilerde organlar ve beyin zaman içerisinde yaşlanır ve hücre kayıbıma uğrar. Ancak ilgi ve beceriler sürekli yenilendiğinde ve tekrarlandığında hafızada kalması ve hatırlanması daha kolay olur. Aksi takdirde kullanılmayan sinsice ilerler. Bu her zaman için mümkün olmaz. Bellek bozukluğu bazen sinsi başlar ve erken dönemlerde hasta ve yakınları tarafından kolayca fark edilmeyebilir. Bellek bozukluğunun erken fark edilmesi önemlidir, çünkü bazı bellek bozukluklarının tedavisi mümkündür ve erken tespit edildiğinde tedaviye erken başlanılabilir.
Bellek bozukluğunun erken dönemlerinde önce basit şeyler (isimleri hatırlamada zorlanma, evde ya da işyerinde koyduğu eşyalarını arama gibi ) unutulmaya başlar. Ancak, unutkanlık ve diğer bilişsel fonksiyonlardaki bozulma günlük yaşam aktivitelerini bozmaya başladığında ya da performansı düşmeye başladığında önem kazanır.
Genç popülasyonda unutkanlığa yol açan nedenlerin tamamı ileri yaşlarda da unutkanlığa yol açabilir. Ancak, sadece ileri yaşlarda görülen ve unutkanlığa yol açan bazı hastalıklar (Alzheimer hastalığı, frontotemporal demans gibi) genç yaşlarda unutkanlığa yol açmaz. Genç popülasyonda en sık unutkanlığa yol açan nedenler; depresyon, anksiyete, yoğunluk, stres, kaygılar, gerekli/gereksiz birçok uyaran ve bilgiye maruz kalma, uyku bozuklukları, vitamin B12, Folik asit, D3 vitamin eksiklikleri, tiroid hormon bozukluklukları, düzensiz yaşam tarzı, yanlış beslenme alışkanlıkları ve çevresel toksik maddelere maruz kalma sayılabilir. Ayrıca bellek fonksiyonlarımızın tembelliğine yol açan bilgisayar ve akıllı telefonlar gibi teknolojiler de unutkanlığın önemli nedenlerinden birisidir.
Unutkanlık check-up’ı ile kişilerin ruhsal durumu, bellek fonksiyonları, anlama, kavrama, algılama, bilgileri öğrenme ve hatırlayabilme fonksiyonları tespit edilebilmektedir. Bunun yanında kan tetkikleriyle vücutta eksik ve bozuk olan ve unutkanlığa yol açan parametreler ortaya konulmakta, beyin görüntüleme (Beyin MRI) ve EEG (Elektroensefalografi) ile de beyinde olabilecek anatomik ve fonksiyonel bozuklukların varlığı ya da yokluğu belirlenebilmektedir.