İnsanlar öncelikle hayatta kalmak için beslenmek zorundadırlar. Ancak beslenmek sadece hayatta kalabilmek için karın doyurmaktan daha fazla anlam ifade eder. İnsanların beslenme alışkanlıkları yedikleri yiyeceklerin türüne ve yeme koşullarına göre, şükran, aidiyet, aile kültürü gibi başka psikolojik ve sosyolojik unsurları da ifade eder.
Beslenme alışkanlıklarımız öğrenilmiş davranışlardır. O nedenle de kültürden kültüre hatta aynı kültür için aileden aileye göre farklılaşmaktadır. Sözgelimi bir kültür için elle yemek ve daha sonra parmakları yalayarak temizlemek normal kabul edilirken bir başka kültür için aynı davranış kabul edilemez bir davranış olabilir.
Ne yediğimiz ve nasıl yediğimiz üzerinde etkili olan çok çeşitli faktörler vardır; ekonomi, kültürel normlar, dine bağlı kısıtlamalar bu faktörlerden bazılarıdır. Yeme davranışı üzerinde çevresel olduğu kadar kişisel değişkenler de etkilidir. Çocukların yiyecek tercihlerinde özellikle yiyeceğin tadı çok etkili bir faktördür. Sözgelimi çocukların daha çok aromalı sütleri tercih ettikleri bilgisinden yola çıkarak değişik aromalarda sütler üretilmeye başlanmıştır. Bu da çocukların tükettiği süt miktarını büyük ölçüde arttırmıştır.
Çocukların hem seçtikleri besinlerde hem de beslenme davranışlarında medyanın da çok önemli etkisi vardır. Çocuğu medyanın olumsuz etkilerinden korumak için anne babanın bizzat kendilerinin çocuğa rol model olmaları gerekir. Yalnızca çocuğun değil biz yetişkinlerin yeme davranışları üzerinde de etkili olan pek çok faktör vardır. Anne babalar bu faktörlerin farkında olmalı, uygun bir bilinç geliştirmelidirler.