Amerikan Hastanesi Dermatoloji Bölümü Dr. Ayfer Aydın deri kanserinin tüm kanserler içinde en sık görülen kanser türü olduğunu belirtti.
Her on yılda bir deri kanseri görülme sıklığı yüzde 2 oranında artmaktadır. Günümüzde deri kanserini bilimsel olarak artırdığı bilinen en önemli etken ise güneştir. Diğer faktörler kronik yaralar, deri tüberkülozu, yara izleri, arsenik gibi bazı kanserojen maddeler, kseroderma pigmentozum gibi bazı kalıtsal hastalıklar cilt kanserlerine zemin hazırlayabilir.
Üç tip deri kanseri vardır
Bazal Hücreli Karsinom
Tüm kanserler ve deri kanser türleri içinde en iyi huylu olanıdır. En sık görülen deri kanseri türüdür. % 85 baş, boyun bölgesinde görülür. En çok açık tenli, mavi gözlü, sarışın ve güneş yanığı gelişme riski yüksek olan insanlarda görülür. 1-2 cm boyutuna ulaşmaları için aylar yıllar gereken çok yavaş ilerleyen tümörlerdir. Bu kanser tipi neredeyse hiç metastaz (diğer organlara sıçrama) yapmadığı için bazı otörlerce kanser olarak kabul edilmez. Ancak Uzun süre tedavi edilmezse derinin altındaki kemiğe kadar ilerleyebilir. Tedavisi cerrahi olarak çıkarılması veya radyoterapidir.
Squamöz Hücreli Karsinom
Bu deri kanseri deri de kabarıklıklar veya kırmızı kabuklu yaralar şeklinde ortaya çıkabilir. En sık kulak, yüz, dudak ve ağızda görülür. Bazal hücreli karsinomanın tersine diğer organlara yayılabilir. Erken yakalandığında tedavi oranı yüksektir. Bazal hücreli karsinoma ve Squamöz hücreli karsinomada tedavi başarısı % 95’tir.
Malign Melanoma
Malign melanom melanositlerin (derimize rengini veren pigment hücreleri) yapılarının bozularak kontrolsüz çoğalmasıyla gelişir. Lezyonların bir kısmı var olan bir ben üzerinde gelişirken; bir kısmı da normal bir cilt zemininden (saçlı deri, tırnak yatağı,ayak tabanı gibi alanlar üzerinden) gelişir. Erken evrede tanı konulduğunda etkin bir şekilde tedavi edilebilir. Ancak bu dönemde tanı konulamazsa; hızla bölgesel lenf düğümlerine, ardından tüm vücuda yayılabilir ve tedavi şansı önemli ölçüde ortadan kalkar. Malign melanom deri kanserleri içinde en kötü huylu olanıdır ve birinci derecede çocukluk çağında güneş yanığı geçirmek sorumlu tutulmaktadır.
Malign melanoma gelişme riski yüksek olan insanlar:
• Açık tenli, açık renk gözlü, kızıl-sarı saçlı veya kolaylıkla güneş yanığı gelişebilen deri tipine sahip kişiler
• Uzun süre veya aralıklı olarak yoğun güneş ışığına maruz kalmış kişiler
• Ailesinde deri kanseri malin melanom olan kişiler
• Büyük doğumsal benler(Konjenital dev kıllı nevüs)
• Anormal (atipik) görünümlü (displastik) nevüsü olan kişiler
• Doğumsal çok sayıda benleri olanlar
Malign Melanomdan Korunma
Melanom için en önemli tetikleyici faktör güneştir. Hayat boyunca maruz kaldığımız ultraviyole dozunun % 80’nini ise yaşamımızın ilk 18 yılı içinde alırız. Bu nedenle özellikle bebek, çocuk ve gençlerin güneşten korunması cilt kanseri açısından hayati önem taşır. Kişisel risk faktörlerinin iyi bilinmesi özellikle de displastik (atipik) ben veya diğer risk faktörlerine sahip olan kişilerin, ultraviyole ışınlarından korunma konusunda çok dikkatli olmaları gerekmektedir.
Özellikle yaz mevsimiyle birlikte tatillerde;
• Güneşin çok dik geldiği 10.00 – 16.00 saatleri arasında güneş temasından kaçınılmalı,
• En az 50 faktör güneş koruyucu kullanmalı
• Güneş koruyucular güneşe çıkmadan 30 dakika önce uygulanmalı ve 2 saatte bir tekrarlanmalıdır
• Güneşten koruyucu kremler yalnız güneşlenirken değil, günlük yaşamda da, özellikle yüz, boyun, ense, eller, kollar gibi sürekli olarak güneşe maruz kalınan vücut bölgelerine kullanılmalı
• Siperlikli şapkalar takılıp,beyaz renkli güneşi tutmayan yazlık kıyafetler giyinmeli
• 6 aydan küçük çocuklar direkt güneşe maruz bırakılmamalı
• Çocukların oyun alanlarının gölgede olmasına özen gösterilmeli
• UV ışınlarına karşı korumalı güneş gözlükleri kullanmalıdır.
Erken Tanı Nasıl Konulur?
Kişisel Cilt Muayenesi
Risk grubundaki her bireyin aralıklarla kendi benlerini ve tüm derisini gözlemlemesi önerilir. Bu rutin gözlem sırasında var olan benlerde saptanan şekil ve renk değişiklikleri özellikle bendeki belirgin büyüme, iltihabı reaksiyon, kanama, kabuklanma ve kaşınma cilt kanserine işaret edebilir. Bununla birlikte unutulmamalıdır ki malign melanom lezyonlarının büyük bir kısmı normal cilt zemininde; saçlı deride, tırnak yatağında da gelişebilir. Bu nedenle tüm deri de ortaya çıkan değişiklikler izlenmelidir. Yeni gelişen değişik görünümlü, hızlı büyüyen bir lezyonun saptanması durumunda da acilen bir dermatoloğa baş vurulmalıdır. Cilt hastalıkları uzmanı önce çıplak gözle lezyonu değerlendirir, Melanoma şüphesi uyandıran lezyona dermatoskopi ile bakılır ve kesin tanı için biyopsi alınır.
Dijital Dermatoskopi
Deri melanomunun ilk belirtileri, benin büyüklüğünde, şeklinde renk ve çapındaki değişikliklerdir. Bu değişiklikler(ABCD kuralı) bende A.Asimetri, B.Border(kenar) düzensizliği, C.Color(renk) değişikliği (tümüyle benin rengi koyulaşabilir veya daha açık renkli olabilir veya benin yapısında birden fazla renk değişimi gözlenebilir. D.Diameter(çapta) genişleme veya kabarıklığının artması şeklinde olabilir.
Dijital dermatoskopi ile benlerin haritası oluşturularak noktasal lokalizasyonları belirlenir ardından her bir ben için dermatoskopik görüntü alınır ve kayıt edilir. Bende izlenen şüpheli değişiklikler matematiksel olarak hesaplanarak malign melanom riskini gösteren bir indekste oluşturur. Bu indeks erken tanıda ve tedavinin planlanmasında çok yardımcıdır. Çıplak gözle erken evre melanom tanı şansı düşük iken dijital dermatoskopik inceleme ile %90 lara çıkar. Aynı zamanda dermatoskopi ile lezyonlar kayıt edilebildiği için bir sonraki muayenede değişimlerin saptanması ve incelenmesi kolayca yapılabilir. Kesin tanı deri biyopsisi ile konulur.
Erken evrede tanı konulduğunda tedavi şansı yüksektir. Ancak bu dönemde tanı konulamazsa; hızla ilerleme ve diğer organlara yayılma özelliği olan bir kanser olduğu için tedavi şansı önemli ölçüde azalır.Bu sebeple Melanomda Erken tanı çok önemli ve hayat kurtarıcıdır.