Adelaide Üniversitesi’nde yapılan yeni araştırmada ilk kez spermlerin içinde yüzdüğü sıvı ile temas ve endometriozis gelişimi arasında bir ilişki olduğunu keşfedildi.
Tüp Bebek, Üreme İmmünolojisi ve Cerrahisi UzmanıOp. Dr. Halit Fırat Erden “10 kadından birinde görülebilen Endometriozis, infertiliteye ve tekrarlayan düşüklere yol açabilmektedir.Laboratuvar çalışmalarında seminal sıvının endometriozis lezyonlarının yaşamasına ve büyümesine yardımcı olduğunun görülmesi tedavide başarımızı artıracaktır” dedi.
Bilim dünyasının tüm araştırmalarına rağmen Endometriozisin tam olarak neden kaynaklandığı ve etkili bir şekilde nasıl önlenmesi ve tedavi edilmesi gerektiği konusunda henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak durumu hangi faktörlerin olumsuz yönde etkilediği yönündeyapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar şaşırtıcı. Çünkü spermlerin içinde yüzdüğü sıvı ile temas ve endometriozis gelişimi arasında bir ilişki olduğunu ortaya çıktı.
Tüp Bebek, Üreme İmmünolojisi ve Cerrahisi UzmanıOp. Dr. Halit Fırat Erden konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:
“Normalde kadının rahminin içinde gelişen dokunun rahim dışında gelişmesi ile oluşan endometriozis, doğurgan yaşlarında olan 10 kadından birini etkiler. Bu durumun belirtileri değişkenlik gösterir. Endometriozis olan kadınlarda Ağrılı adet dönemleri, pelvik ağrı,gebe kalmada güçlük, tekrarlayan düşük vakaları görülebilir.
Endometriumun(rahim içi zarı) spermlerin içinde yüzdüğü sıvıyı–seminal- maruz kalmasının kadınlarda bu hastalığın ilerlemesine katkıda bulunabileceği olasılığını artırmaktadır.Bunun endometriozis ve cinsel aktivite arasındaki ilişki konusunda ne anlama geldiğini ortaya çıkarmak için daha çokaraştırma yapılması gerekiyor.
Yapılan bilimsel araştırmalar sonrasında elde edilenbu önemli bulgu aslında tedavide aşamasında başarıyı artıracaktır.Şimdi, bu laboratuvar bulgularını gerçek hayata uygulayarak cinsel ilişki sırasında normal olarak seminal sıvıya maruz kalmanın kadınlarda endometriozis gelişimi riskini artırıp artırmadığını belirlemek gerekiyor.
Ayrıca cinsel aktivitede değişikliklerin endometriozis olan kadınlarda hastalığın şiddetini azaltıp azaltamayacağının da araştırma sonuçları da önemli. Kısacası bilim endometriozis hastalığı ile ilgili önemli bir bulguya erişti. Ancak hastalığın tanısı ile ilgili yapılması gereken daha çok araştırma olduğuna inanıyorum.”