Fazla tıbbi bilgilerin öğrenilmesinin komplikasyonları nedir ?

HASTALIKLAR YOK HASTALAR VARDIR

Rahmetli sayın hocam ord.prof dr.Sadi Irmakın sözüne ve hatırasına ithaftır.Fazla tıbbi bilgilerin öğrenilmesinin komplikasyonları nedir bilgi edinmenin yolları, hasta sorularının sınırları varmıdır?

 Başta Hastaların soru sorma  tıbbi bilgi edinme  hakkı vardır bu bir yasal kanuni haktır..ancak  fazla tıbbi bilgilerinin öğrenilmesinin  sınırları ve komplikasyonları vardır. bu konuyu gözlem ve tecrübelerimden aldığım dayanakla bir kaç cümleyle ifade etmek istiyorum..çünkü bu konu derin araştırma konusudur..bu yüzden yanlış anlaşılmak istemem.maksadım çok önem  verdiğim bu konuda önce hastalarımızın sonra ilgili meslektaş ve hocalarımız hatta bu konuyla ilgili bilim adamlarının dikkatini çekmektir..
Öncelikle şunu saptamak gerek..hastalar şunu görmelidirler ve bilmeliler hekimler verebilecekleri bilgiyi zaten vermekle yükümlüdürler..ama hasta hekim dialoglarını ve ilişkilerini güvensizliğe hatda son yıllarda yaşadığımız fiili eylemlere kadar götürdüğü bir gerçektir..bu yüzden her hakkın bir kullanılış biçimi ve yeride zamanıda çok iyi bilimmelidir..
Doktorlara soru sorunuz  hastalığınız hakkında  bilgilenmek isteyiniz bu sizin hakkınız ancak. bu hakkınızı kullanmadan önce   bilmeniz gereken şey yaşamınız  boyunca sürekli danışabileceğiniz bir doktorunuz olsun. buda aile hekimleridir.sizi en iyi onlar tanır ve çok faydalı bilgilerle hastalıklardan ,koruyucu  hekimlik  dediğimiz yöntem ile tıbbi  bilim ışığında  tedbirlerini anlatarak , aydınlatıp sizi hastalıklara yakalanmanızdan korurlar…   hastalığınız varsa ve gerkirse de ön   tedavinizi de yaparlar..   ayrıca ihtiyaç duyulursa  tedaviniz in ihtisasla  ilgili  hekimlerine yönlendirirler.. ama bizim insanımız kahvede , otobüste ,uçakta nerde bir dr. bulsa  sorularıyla bunaltacak kadar soru sorarak,  edindikleri  ama çoğunu anlamadıkları bilgiler yüzünden  gerçek hastalıklardan korunmak  ve tedavisini öğrenmek  hastalığının  gerçek doktorunu bulmak  amacı yerine bazen   önce gitdiği dr varsa onu gıyaben yargılarlar  onun doğru yapıp yapmadığını öğrenirler  ve bunu da çok cin fikirlilikle ustaca yaparlar …..tıbbi bilgileriin bazı kişilerde fazlası bilinç ve kültür düzeylerinne  göre var olmayan hastalık hastalığının  bizzat kendisine  yakalanmalarınada sebeb olur..  .
Denilebilirki her gün tv de basında da hastalıklarla ilgili genel bilgiler verilmektedir.doğrudur haklısınız  ama bilinmelidirki  meslektaşlarımız çok dikkatli olarak bu konuları anlatırlar ..zira bu konu tıp fakültelerinde bile geniş anlamda  fazla ve gereksiz tıbbi bilgilerin toplumda açtığı zararlı sonuçlarınında  bilincinde olduklarından,eğitim döneminde fakültelerde  doktorlarımıza öğretilir.    tıp ansiklöpedileride bu sakıncaları doğurmuştur.
Hasta olan ansiklopediye baş vurmuş orda okuduklarını kendinde aramış ve çok ciddi bunalımlara giren insanlar olmuştur..bu örneklerden   okullarda tıp öğrencilerinde  patoloji derslerinin eğitimi devam ederken görüldüğü bizzat yaşadığım olaylarlada sabitdir..bir başka konuda, son yıllarda alternatif tıp denilen yöntemlerin ve  dallarının  çoğalması bu tür komplikasyonların oluşmasına neden olmaktadır..  bu yüzdendir.. insanlar bilgileniyorum derken eksik yetersiz ve bilinçsiz dağınık tıbbi bilgi nedeni ile birde  üzerine tedavi sonuçlarından da  yetrince tatmin olmadıklarında  alterntif tıbba , hacılara hocalara ,üfürükçülere medyumlara ,nuskacılara yönelirler … bunlardan alternatıf tıp henüz dünyanın yaygın olarak değişik yerlerinde ama genellikle geri kalmış ve  ve az gelişmiş ülkelerinde yaygındır .Henüz gerçek  tıbbın reel anlamında bilimsel bazda  benzerlikler olsada  tıbbın alterntifi 0ldukları tartışmalıdır. diğerleri ise külliyen yanlştır. ve telafisi olmayan sonçlar doğurur.dişi ağrıyanın  mezarlğa gidip mezar taşlarını ısırarak diş ağrısının geçirmeye çalşmak hala bazı köylerimizde kötü yanlış  inanç ve  alışkanlıklardır..
Son olarak  haddimizi aşmadan  baş hekimlik yaptığım dönemlerde  elde etdiğim tecrübelerimede  dayanarak şunu belirtelimki. hastalarımız polikliniklerde hekimlerin kouşmamalarından şikayetçi olmalarıda  bilinen bir gerçektir.. gerçi hasta her zama haklıdır ..zaten benim  nacizhane bir sözüm vardır .^^  iyi  hal yani  sağlıklı olmak  gizlenemez ^^…acınında,  sızınında  şefaati yani affı ,gizlenmsi saklanması  olamaz^^… dışarı yansır ..  işte hasta budur .. profili de budur. görüntüsüde budur.kısaca hasta hastadır.inkar  edilemez görmemezlikten gelinemez..ama hastalarımızında bilmeden ön yargılarla bizleri değerlendirmeleride bu yüzden hem yanlış hemde haksızlıktır ..sonuçta hasta hakkıdır hastalığı ile ilgili bilgi alması  gerekir ama ne kadarına sahip olabilecekleri konusundada sınır koyma hakkı  yukarda anlatmaya çalıştığım sakıncalar nedeniyle hekimin olmalıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.