Gastrit , midemukozasi iltihaplanmasi, pangastrit
Gastrit mide mukozasindaki iltihapli değişimlere verilen isimdir ve bu genelikle dokuyu tahrip eder. Gastritin akut ve kronik olan şekilleri vardır. Akut ve kronik gastritin kendine özgü hastalık belirleri mevcuttur. A-) Akut Gastrit:
Akut Gastrit genelikle ağır hastalıklardan sonra ortaya çıkar ve hastalıklardan bazıları kaza sonucu, yaralanma, yanma , şoklu durumlar, hohusalık kumması, böbreklerin iflası ve büyük amaliyetlardan sonra görülebilir.Ayrıca aspirin, kortison, penicilin, ibuprofen gibi mide mukozasını tahripeden ilaçlar ve alkholde gastrite sebep olabilir. Nadiren herpes virusunda gastrite sebep olursada asil gastrite sebep olan halicobakter pylori isimli bakteridir. Halicobacter pylori akut gastritte çok nadiren görülür. İmmün sisteminin zayıf olması nedeniyle potaljik bakteriler, viruslar ve mantarlarla mücadele edemez ve böylece gastrit ortaya çıkar.
Mide mukozasının akut tahribatında (lezyon) mideasidi oldukca önemli bir rol oynar. Normal olacak midenin yanhücreleri mide mukozasını korumak için alkalik bir tuz (bikarbonat) salğılar ve bir mukustan (mide mukozasının salğıladığı yapışkan sıvı ) oluşan bir bariyer (tabakadır). Mukus ve bikarbonat bariyeri (tabakası ) mide mukozasını korur, bu bariyer mide asidinin, mide mukozasına zarar vermesini önler. Bu koruyucu bariyer (set) sayesinde mide mukozasındaki kandolaşımı ideal olur, enerji üretmini düzenler. Prostaglandin üretimini artir.
Büyük yaralanmalar ve hastalıklar nedeniyle bu koruyucu bariyerde zafiyetler görülür ve böylece buradaki hücreler yeterince enerji olamaz ve mide asidi buradaki hücrelere zarar vererek gastritin oluşmasına neden olur. Alkol mide mukozasına etki ederek burda mukoza hücrelerini tahrip eder Yoğun bakıma alınan hastaların büyük çoğunluğunda akut gastrit görülüğü ve bunlarin tedavi edilmemeleri halinde mide kanamasına sebep olduğu tesbitedilmiştir.
Akut Gastritin belirtleri; mide çevresinde basınç hissi ve bu çevrede yoğun ağrı, buna ilaretten bulantı ve kusma görülür. Midekanamasın önemli belirliklerinden biri kan kusmasıdır, şayet kanamadan hemen sonra kusulursa kanın rengi açık kırmızı, yok eğer mideasidi ile karıştıktan sonra kusulursa o zaman kanın rengi kahverengi-siyah görünür. Bazı hastalar ise kusmaya bilir, o zamanda, bunların defi-haceti asfalt gibi siyahımsı bir renktedir. Defi-hacetteki kan açık kırmızı renkli ise basur kanaması ve koyu kırmızı ise ince bağırsak vede siyahımsı rente ise mide kanamasıdır. Mide ağırlarının kesin olarak bilininememesi halinde endoskopi yapılması şarttır. Midesi hasas olanların aspirin, penisilin gibi kimyasal ilaçalar kulanmamaları gerekir, çünkü mide kanamasına neden olabilir.
B-) Kronik Gastrit: Kronik Gastrit haftalarca ve hatta yıllarca süren mide mukozası iltihaplanmasıdır. Halicobakter pylori isimli bakterinin vede ihtrinsic faktörününde gastrite sebep olabileceğininde anlaşılması ile birlikte bu konu yeniden daha detaylı olarak ele alınmaya baslanmiştır. Kronik Gastritin üç önemli kronik türü vardır ve bunları Tip A, Tip B ve Tip C diye üç gruba ayırmak mümkündür.
Gastrit Tip A (Otoimmüngastrit); Bu gastrite otoimmün hastalığıda denir. Burada Antikorlar vücudun kendi anadokusuna saldırarak burada tahribata sebep olurlar. (Bu görüş eski bir hipotez olup, bunun böyle olmadığı ve otoimmün hastalıkları diye anılan hastalıklara virüslerin sebep olduğu yapılan araştırmalarla ispatlanmıştır.) (Nhp 10.02.1451) Tahribat sonucu mide asidi salğılayan A hücreleri (border cells, parietal cells, asid cells) yeterince mideasidi (HCl) salğılanmaz ve ikinci olarakta yine bu hücrelerin salgilandigi İntirinsic ?faktöründe etkiler ve azalmasına neden olur. (Taribata antikorlar değil virüslar sebep olur.) Mide asidinin azalması gastrin hormonunun artmasına sebep olur, gastrin hormonu mide asidini salğılayan A-hücrelerini uyarıcıdır. Bu sürekli uyarılar sonucu A-hücreleri takrip olur ve buda zamanla önce kronik gastrite sonrada kansere dahi sebep olabilir.
A-Hücrelerinin takribat nedeniyle yeterince İntrinsic faktor salğılıyamaması demek başta B12 ve B6-vitaminleri, Folikasit (Bc-Vitamini), Çinko, Magnesiyum, Kalsiyum, Sodyum, Potasyum vb. vitaminlerin vede minerallerin bağırsaklar tarafindan absorbe edilmemesi demektir, çünkü İntrinsic faktor anahtar rol oynar. İntrinsic-faktor yetersizligi demek vitamin,-mineral,-ve aminoasityetersizliği demektir. (Nhp. 12.03.1723). Otoimmün hastalıkları ile virüs hastalıkları aynı semptomları (hastalık belirtileri) gösterdikleri bu nedenle otoimmün hastalıkları diye anılan hastalıklara virüslarin sebep olduğu virologların (viroloji uzmanı ) yaptıkları araştırmalarda bu ispatlanmıştır. Bunedenle otoimmün yerine virüs hastalıkları demek daha isabetli olur.
Hertürlü iltihapli hastalığın arkasında virüslar vardır. Virüslar hücrelere yerleşerek onların yabancılaşmalarına ve saldırgan almalarına sebep olur. (Nhp 10.02.1451). Cenab-ı Allah insanın hiçbir organını kendi kendini tahrip etmeye ayarlanmamıştır, bu nedenlede otoimmün hastalıklar şimdilik açıklanması mümkün olmayan virü shastalıklarıdır. Hertürlü virüsa karşı Gökçek İksiri etkilidir, çünkü immün sistemini harekete geçirir.
Gastrit B-Tipi-): Bu gastrite ?halicobacter pylori? isimli bakteri sebep olmaktadır. Halicobacter pylori midenin asitli ortamında yaşayabilmekte ve mide mukozsına yerleşerek buradan alkalik bir enzim olan ürazı (urase, üreyi parcalayici enzim) salğılar. Bu enzim ise mideasit üretim düzenini bozar ve zamanla tahrikat büyür. Midenin bozulan asit üretim dengesinin sadece Gökçek İksiri ve Gökçek Tonik ile tedavi etmek mümkündür.
Gastrit C-Tipi-): Bu gastrite kimyasal-toksik gastritte denir, çünkü mide mukozasını bu maddeler nedeniyle tahrip olur. Bu gastrite oniki parmak bağırsağından mideye geri akan salğı nedeniylede mide mukozası tahrip olur. Yanlış beslenme yani aşırı hayvansalbesinler (et, peynir, yumurta ve mamülleri), fanta, kola, aşırı kahve, siyah çay ve çikolatada mide mukozasını tahrip eder. Ayrıca bazı kimyasal ilaçlar, özeliklede aspirin, penisilin, ibuprofen, kortison gibi ilaçlar sebep olur. Tahrip olan mide mukozasını Gökçek İksiri ve Gökçek Tonik ile tedavi etmek mümkündür.
Çare: Hem akut gastrite hemde kronik gastrite karşı Zencefil-, Gökçek Tonik ve Gökçek İksirietkilidir. Akut gastrite görülen bariyer zafiyetini önler ve gastritin kısa sürede iyileşmesini sağlar. Kronik gastritte ise bakteri ve virusalra karşı immun sistemini kuvvetlendirerek dolaylı olarak tedavi eder.
Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler. Fakat asıl 3. yağ bezi midemde çıkmıştı. Oğlumla arada bir güreş, boks ve karete karşımı antraman yaparız. Bir defasında Alim yeter artık diyerek mideme çok ağır bir yumruk indirdi, adeta nefesim kesildi ve kendime zor geldim. Bu tarihten sonra mide ağrımlarım aradan zaman geçmesine rağmen devam ediyordu. Bu ağrı bu dakar sürmez bu nedir aceba diye midemin üzerinde ellerimle araştırdığımda yumruk büyüklüğünde içeride bir şişkinlik olduğunu gördüm. Ve tabii korktum, bu sefer bıcak altına yatmak istemedim. kafamdaki lipom eriyip yok olmuştu ama midemdeki halla limon büyklüğünde ve korkumdan Gökçek İksirne aylarca devametim. Hamdolsun oldukca küçüldü ve artık bu problemi yeneceğimi anlayınca Radiyolloji doktoruna gittim (29.01.07 Unterer Atzemer 7, 60316 Frankfurt). Doktor ultrasonla baktı ve lipom dedi ve ceviz kadar olduğunu söyledi ve raporu ev doktoruna (Dr. med. Eva Abeleanu, Fankfurt) gönderdi. Evet yumruk büyüklüğündeki lipom 14 ayda ceviz büyüklüğüne kadar küçüldü. Ben Gökçek İksirini düzenli olarak 14 ay sürekli almadım. Düzenli alsatydım belkide daha kısa sürede iyileşebilirdi. Oğlumun ellerinde 15-16 adet siğil vardı 4 hafta Gökçek İksiri aldı siğiller yokoldu. Arkadaşımın burunboşluklarında (sinüs) 3 adet polip varidi eriyip yok oldu. Tanıdığım bir bayan sürekli miyom nedeniyle 2-3 yılda bir amaliyat oluyordu Gökçek İksiri aldıktan sonra miyom yokoldu
Büyük korduvaturda 4 _5 cm lik mukoza değişiklik pankgastrik nedir
Merhaba öncelikle geçmiş olsun 0212 621 21 65 – 0212 621 21 66 numaralı telefonlarımızı arayarak detaylı bilgi alabilirsiniz.