Dünyada 2020 yılında 80 milyon kişide glokom hastalığının görülmesi ve tekrar 2020 yılında 11.1 milyon kişinin glokomdan dolayı her iki gözde ayrıntılarıyla görme kaybına uğraması bekleniyor.
Türkiye’de takriben 1.5 milyon glokom hastası bulunuyor. Ama Türkiye’de 700 bin birey görme engelli adayı olarak, hastalığının farkında olan olmadan yaşıyor.
Göz tansiyonunu giderek artıyor
Tüm dünyada en sık daimi görme kaybına neden olan ve halk arasında Göz Tansiyonu ya da Karasu olarak da bilinen Glokom, kırk yaşın üzerindeki her 40 kişiden 1’inde görülebiliyor ve hastalığın ortaya çıktığı 10 kişiden 1’inde total körlüğe neden olabiliyor.
6 – 12 Mart Dünya Glokom Haftası olarak kabul ediliyor. Daimi görme kaybına sebep olan glokom hastalığının önemine dikkat çekmeyi ve belirti vermeden ortaya meydana çıkan, görme kaybına niçin olan hastalıktan korunabilmek için yapılması gerekenleri vurgulamayı amaçlayan Türk Oftalmoloji Derneği Glokom Bölüm Başkanı İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Belgin İzgi ve Türk Oftalmoloji Derneği Glokom Birimi Idare Heyeti Üyesi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik hayatı karartan hastalıkla ilgili bilgiler verdi.
Ailede varsa 8 kat daha riskli
Glokomun herkeste ve her yaşta görülebildiğinin altını çizen Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik; “40 yaşın üstünde olanlar, ailesinde Glokom bulunan kişiler, şeker hastalığı, hipertansiyonu, hipotansiyonu, yüksek derecede miyopisi ve damar hastalığı bulunanlar ve uzun süreli kortizon kullananlar glokomun daha sık görüldüğü grupta yer alırlar. Özellikle, glokom hastalığının ailesel geçişi kayda değer ve ailesinde göz tansiyonu bulunan kişileri bu hastalığın görülmesi açısından normale kadar 8 kata kadar daha pozitif risk altındadır” uyarısında bulundu.
Sinsi şekilde ilerliyor
Glokom’un en önemli özelliği sinsi seyirli olması ve çoğunlukla hiçbir semptom vermeden yavaşça çevreden merkeze içten görme kaybı yaratabilmesidir. Bir Takım hastalarda baş ağrısı, çevrede bazı bölgeleri görememe ve göz önünde renkli ışık haleleri görme gibi bazı belirtilerin erken dönemde fark edilebilmesine rağmen çoğu hastada keskin görme kaybı yaratıncaya kadar hastalığın varlığı anlaşılamıyor. Bugün dünyadaki en ileri ülkelerde bile Glokom hastalarının yarısından birçok hastalığından habersiz olarak yaşamakta, geri kalmış ülkelerde bu oranın yüzde 90’a değin çıkabileceği düşünülmektedir.
Kontrol Şart
Bugün için önerilen, herkesin 40 yaşına kadar asgari 3 yılda bir, 40 yaşından sonradan ise en düşük 2 yılda bir Glokom yönünden kontrolden geçmesidir. Ailesinde göz tansiyonu bulunan ve bu nedenle hastalığın daha sık görüldüğü grupta olan kişiler ile şeker hastalığı, hipertansiyonu, hipotansiyonu, yüksek miyopisi ve damar hastalığı bulunanların ise yılda bir kere düzenli olarak kontrolden geçmesi önerilir.
Bebeklere Dikkat
Sinsice ilerleyen ve yenidoğan bebekleri de korkutma eden glokomdaki tehlikeye değinen Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik ,her yaşta başlayabilen bir hastalık olan glokomun doğuştan olan da görülebildiğini söyledi. “Bebeğiniz gözlerini ışıkta açamıyorsa uyarı!” uyarısında yer alan Tamçelik, “Glokom, doğuştan ya da doğuştan olan bir vakit sonra başlıyor. Bundan da önemlisi Türkiye’de özellikle doğumsal glokom, akraba evliliği nedeniyle dünya ortalamasının üzerinde. Yenidoğan bebeklerde 10 bin canlı doğumdan birinde görülüyor. Iri gözlü olan bu bebeklerin gözlerinin transparan tabakaları flu ya da gri olabiliyor. Bu bebekler ışıktan rahatsız oluyor, sulanma yaşıyor ve gözlerini açamıyorlar” dedi.