Diyetisyen Şebnem Kandıralı gribe karşı etkili olan besinlerden birinin de bitter çikolata olduğunu söyledi
Gribe yakalanmamak için yapılacak en iyi şeyin vücut direncini güçlendirmek olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı gribe karşı etkili olan besinlerden birinin de bitter çikolata olduğunu söyledi.
Grip mevsiminin başladığını dile getiren Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, “Çevremizde hapşıran, öksüren insan sayısında önemli bir artış var. Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın yolu büyük oranda doğru besinleri, doğru miktarda tüketmekten geçiyor” dedi.
Vücut direncini artıracak ve gripten koruyacak besinlere değinen Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, çikolata düşkünlerini memnun edecek bir öneride bulunarak bitter çikolatanın gripten korunmada etkili olduğunu söyledi.
Gripten korunmada rol oynayan besinlerin özelliklerini anlatan Kandıralı, bu besinleri şöyle sıraladı: “Bitter çikolata yüksek dozda kakao T yardımcı hücreleri destekler, enfeksiyonlara karşı savaşmak için bağışıklık sisteminin yeteneğini arttırır. Sağlıklı diyetlerde bitter çikolataya her zaman yer vardır.
Mantar içerdiği selenyum ile beyaz kan hücrelerine hastalığı temizleyen sitokinlerin üretiminde yardım eder. Antimikrobiyal bir lif olan beta glukanı içerir, süper kahraman olarak görev yapan hücreleri aktive edip, enfeksiyonları yok eder. Sarımsak gibi güçlü kokuya sahip besinler içerdikleri antimikrobiyal bir kimyasal olan allisin sayesinde hastalıklarla mücadelede etkilidir.
Yapılan bir çalışmada allisin suplemanı alan bireylerde yüzde 46 oranında daha az soğuk algınlığı görülmüş ve iyileşme sürecinin daha hızlı olduğu kaydedilmiştir. Günde 2 diş sarımsak tüketimi önerilir.
Yapılan bir çalışmada D vitamini seviyeleri düşük olan bireylerde solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskinin yaklaşık yüzde 40 daha fazla olduğu saptanmıştır. D vitamini seviyelerini somonla arttırın.
100 gramlık bir somon 360IU D vitamini içerir, günlük 800-1000 IU D vitamini alımı tavsiye edilir. Çalışmada günde beş bardak siyah çay tüketimi içerdiği tanin sayesinde 2 hafta sonunda vücudun bağışıklık sistemini 4 katına çıkardığı saptanmıştır. Çay aynı zamanda kateşin, epigallokateşin gibi serbest radikallere karşı savaşan kimyasallar içerir.
Günde 1 ila 3 bardak arası siyah, yeşil veya beyaz çay için. Sindirim sistemi en büyük bağışıklık sistemi organlarından biridir. Yoğurt gibi fermente besinlerde bulunan prebiyotik ve probiyotiklerden zengin beslenerek hastalık yapan mikropları uzak tutmak gerekiyor. Günde en az 1 porsiyon tüketimi bağışıklık sistemi fonksiyonlarını arttıracaktır.
“Çinko soğuk algınlığı ya da gribe neden olan bakteri ve virüslere karşı savaşmak için beyaz kan hücrelerini bir araya getirip, örgütler.
Bir orta boy istiridye gün içinde almanız gereken nerdeyse tüm çinko ihtiyacını karşılar. 6 tanesi genel olarak bir porsiyon miktarı günlük ihtiyacın 5 katı kadar çinko içerir.
Badem kalp dostu badem bağışıklığı arttırıcı bir antioksidan olan E vitaminini içerir, solunum yolu enfeksiyonları, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklara karşı savaşır.
Günlük E vitamini alımı için 1 porsiyon bademden daha fazlasına ihtiyaç vardır bu yüzden zenginleştirilmiş tahıllar, ayçiçeği tohumu, buğday tohumu veya şalgamın yeşil yaprakları gibi besinlerde tüketilmelidir.
Çalışmalar güçlü bir antioksidan olan C vitamini alımının hastalık oluşumunu engellemediği ancak içerdiği C vitamini ile grip ya da soğuk algınlığının süresini ve şiddetini kısaltabildiği yönündedir.
1 su bardağı çilek günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 160’ını karşılar. 10 tane çilek 1 büyük boy portakaldan daha fazla C vitamini içerir, kalorisi de daha düşüktür. Tatlı patates içerdiği beta karoten vücudun savunma sistemlerini geliştirir.
Bağışıklık sistemi hücrelerinin büyüme ve gelişmesinde etkili olup, zararlı toksinleri nötralize eder. Tatlı patates ve havuç, bal kabağı, yumurta sarısı ve kavun diğer sarı/turuncu besinler en iyi beta karoten kaynaklarıdır.
Zencefil doğal bir ağrı kesici ve ateş düşürücü olup, hafif bir yatıştırıcı etkiye sahiptir. İçerdiği bir kimyasal ile soğuk algınlığına neden olan yaygın olarak görülen rhinovirüsler ile savaşır.
Çaylarda rendelenmiş taze zencefil ya da kök zencefil kullanılabilir. Bal boğaz ağrılarını yumuşatıcı özelliğe sahiptir. Antioksidan ve antimikrobiyal özellikleri sayesinde virüs, bakteri ve mantar gibi enfeksiyonlarla savaşır. Karabuğday balı en yüksek antioksidan seviyelere sahiptir.”