Hamilelik beli olumsuz etkiler. Bel bölgesinde fetüsün büyümesiyle eklenen ağırlık özellikle gebeliğin ilerleyen dönemlerinde bel kavisinin artmasına neden olur. Bu durum, belin biyomekanik yapısını ve işleyişini bozar.
Gebelikte bel fıtığı, değişen hormonal durum nedeniyle yumuşak dokuların, kasların, bağların ya da leğen kemiğinin yakınındaki eklemlerin olumsuz etkilenmesi, fıtığın oluşumunu kolaylaştırır.
Bel fıtığı olan hastalara hamilelikle ilgili ne gibi önerilerde bulunursunuz?
Bel fıtığı olanlara tedavi, egzersizler ve bel koruma eğitimiyle bel, omurga ve kas-iskelet yapısını güçlendirdikten sonra hamileliği öneriyoruz. Aksi halde hamilelikte sorun daha da büyür ve tedavi zorlaşır.
Peki, hamilede bel fıtığı varsa ne yapılmalıdır?
Hamilelikte bel fıtığı daha ciddi bir durum oluşturmaktadır. Çünkü tanı ve tedavi olanakları yan etkileri nedeniyle oldukça kısıtlıdır. Hamilelikte ilaç ve fizik tedavi yöntemleri yerine eğitim ve egzersiz önerilmektedir.
Sürekli spor yapanlar fıtığa daha az yakalanır, diyebilir miyiz?
Düzenli fiziksel aktivite ve spor yapanlarda bel fıtığı riski azalır. Fakat spor sırasında vücudun yanlış kullanımı, zorlanması da bel ağrısı için risk oluşturmaktadır. Yarış sporu yapanlarda, spor esnasındaki aktivitelerle ilgili bel ağrısı ve bel fıtığı sporcuyu ve sporu olumsuz etkileyen önemli bir sağlık sorunudur.
Fıtıkta cinsiyetin önemi var mı?
Her iki cinsiyette de bel fıtığına rastlanma oranı aynıdır. Fakat ağır fiziksel aktivite gerektiren işlerde çalıştığı için erkeklerde daha fazla görüldüğü düşüncesi vardır.
Sanki kadınlarda daha sık rastlanır diye bilinir, ama bu doğru değil demek ki…
Kadınlar genelikle doktora daha sık gittikleri için böyle sanılıyor. Ev hanımlarının çalışanlara oranla daha fazla vakit bulabilmesi ve kişilerin sosyal güvencesinin olması doktora başvuruyu kolaylaştırmaktadır. Mesela benim görev yaptığım kinikte de hem ayakta tedavi gören hem de yatan hastalarımızın çoğu kadın veya emekli hasta.
Yaşa göre bir kategori yapmak mümkün müdür?
Bel fıtığı orta yaşlarda, sıklıkla da 25-55 yaş arasında görülür. Bel ağrılı hasta 20 yaşının altındaysa ya da 55 yaşının üstündeyse, tanı ve tedavide ciddi durumlar düşünülmeli ve mekanik olmayan bel ağrısı nedenleri araştırılmalıdır.
Bel fıtığı ile ayakkabı arasında ilişki var mı?
Taban çökmesi ve rahat olmayan ayakkabılar belin işleyişini olumsuz etkileyerek bel ağrısına yol açabilir. Bel sağlığı için yaklaşık 2 santimetrelik topuklu, ayağı sıkmayan, burnu geniş ve yüksek ayakkabılar önerilmektedir. Düztabanlık varsa ortopedik ayakkabı ve egzersizler yararlıdır.
Muayenede ayaklar da kontrol ediliyor mu?
Ayaktaki sorunlar beli etkilediği için ayakları, ayrıca dizleri ve kalçaları da muayene etmek gereklidir.
Rutubet ve soğuk bel sağlığını etkiler mi?
Ortamın çok soğuk, cereyanlı olması ve mevsim geçişleri bel sağlığını olumsuz etkileyebilir. Hava değişikliklerinde, mesela yağmur öncesinde havada iyon değişiklikleri nedeniyle genel olarak romatizmal ağrılarda artma olabilir.
Bel fıtığında kaplıcalardan çok söz edilir. Gerçekten tedavi açısından kaplıcalara gitmek yararlı mıdır?
Kaplıcaların sıcaklığı, sudaki iyonları ve rahatlatıcı ortamları bel sağlığı ve genel sağlığımız üzerinde olumlu etkisi vardır. Ama kaplıcalar tek başına bir tedavi değil, tamamlayıcı bir yöntemdir. Hatta bazı bel hastalıklarında, örneğin iltihaplı ve mikrobik hastalıklarda zararlıdır. Kaplıcaya doktora danışmadan gidilmemelidir.
Bel fıtığının seyri nasıldır?
Ağrılı atakların yüzde 90 gibi büyük çoğunluğu yaklaşık 6 haftada iyileşir. Aktif günlük yaşama dönüş sağlanır.
Yüzde 5-10 kadar bir kısmında ağrı yerleşir. Kişinin hareketleri sınırlanır, kondisyonu bozulur, iş ve günlük yaşamı ve psikolojik durumu olumsuz etkilenebilir. Böylece bel fıtığı nedeniyle tüm yaşam kalitesi bozulabilir.
Biraz önce ağrı ataklarından bahsettiniz. Bu kavramı biraz açar mısınız?
Atak, yani akut dönemde şiddetli ağrı vardır. Ağrılı atak dönemi 1 hafta kadar sürerse “akut”, 3 ayı geçerse “kronik ağrı” diyoruz. Ağrı yerleştiği zaman tedavi zorlaşıyor.
Ağrılı atak dönemi iyileştikten sonra tekrarlar mı?
Bel ağrısı ataklarının yüzde 40-80’inde bir yıl içinde ikinci kez tekrarlama olur. Kronik bel ağrısı olanlarda ise aynı yıl içinde bel ağrısı atağı geçirme oranı yüzde 80’dir.
Bu atakların tekrarlamaması için ne yapılmalıdır?
Her tekrarda oluşan hasar nedeniyle iyileşme ve tedavi zorlaştığından tekrarlamanın engellenmesi önemlidir. İlk atakta tedavinin amacı, hastalığın nüksetmesini önlemek. Çünkü ilk atak geçiren hastaların yüzde 80’inde bir yıl içerisinde hastalık nüksediyor. Her atak hasar bıraktığından hastalık nüksettikçe tedavi zorlaşıyor. Tekrarlamayı önlemek için bel koruma ve egzersizler en etkin yöntemlerdir.