İştah, hastalıktan kolaylıkla etkilenen ve anne-baba için üzüntü kaynağı olan bedensel bir işlevdir. Anne-babanın beslenme konusundaki ilgi ve tepkilerini, sevgi ve şefkate bağlı temel duygular yönlendirir.
Sağlıklı bir çocuk, hiç katı yiyecek almadan, oldukça uzun bir süre yaşayabilir. Birkaç gün yemek yemeyen bir çocuk, özellikle ateşi de yüksekse, kilo kaybedecektir. Ancak bu, bir kaygı kaynağı olmamalıdır. Kilo kaybı, kendi başına bir hastalık belirtisi olarak alınamaz. Ayrıca, hastalık nedeni ortadan kalktıktan ve çocuk iştahını kazandıktan sonra yitirilen kilolar, kolaylıkla yeniden alınacaktır.
Kısa dönemde bedenin en önemli gereksinimi, yeterli sıvı yiyecekler alınmasıdır. Sıvı yiyecekler alınmasına, kusma, terleme yada ishal nedeniyle önemli sıvı kayıplarına uğranıldığı durumlarda özellikle özen gösterilmelidir. Sıvı yiyecekler, genel rahatlık duygusu sağlamanın yanı sıra kan dolaşımının ve böbrek işlevlerinin sürdürülmesi açısından da gereklidir. Çocuğun sıvı kaybına uğradığını gösteren belirtiler ağız ve dilin kuruması, gözlerin çökmesi, idrarın azalması ve yoğunluğunun artmasıdır. İdrar yoğunluğunun arttığı, renginin koyulaşmasından ve kokusunun ağırlaşmasından anlaşılır. İştahsız çocuğun yiyecekleri, az ama sık verilmeli, besleyici ve lezzetli olmalıdır.
Çocuk Hasta iken ne tür yiyecekler verilmeli?
Çocuğun genellikle kendisi için neyin yararlı olduğunu bilmesi, ilginçtir. Eğer yumurta ve kızarmış patates yemek istiyorsa, bedeninin bu yiyeceklere hazır olduğunu varsaymak gerekir. Ancak, daha sık rastlanılan bir sorun, aç olmadığını ileri süren bir çocuğa ne verileceğini bilmektir.