Uzmanlar, mevsim değişimleriyle birlikte hava koşullarına emrindeki olarak gözlerde kuruluk ve alerji görülebileceğini belirtiyor.
Op. Dr. Hanife Öztürk Kahraman, rüzgar ve soğuk havanın vücudun hormonal dengesini değiştirdiğini belirtti. Bu durumun göz kuruluğunu tetiklediğini açıklayan Kahraman, kuruluğun yalnızca mevsimsel olarak ortaya çıkmadığını hatırlattı. Op. Dr. Hanife Öztürk Kahraman, göz kuruluğundan kaynaklanan batma, yanma, yorgunluk, bir anda sulanma gibi şikayetle başvuran hastalar için, suni gözyaşı, gözyaşı ritmini artırıcı damlalar ve gözyaşı kanallarına tıkaç yerleştirme yöntemlerinden oluşan bir çare uyguladıkları bilgisini verdi. Kahraman, “Gövde kaynaklı etkenler, bilgisayar başında ofis ortamında uzun saatler geçirmenin yanı sıra; romatizmal hastalıklar, tiroit bazlı ilaçlar ve gençlerin kullandığı bazı sivilce ilaçları da kuruluk seviyesini artırabiliyor” diye konuştu. Op. Dr. Hanife Öztürk, bilhassa İlkbahar ve Sonbahar aylarında görülen alerjik konjonktiviti, çiçek tozu, güneş ışığı, ev tozları ve evcil hayvanlar gibi unsurların tetiklediğini kaydederek, bu rahatsızlık için de antihistaminik ve kortizon içeren damla tedavisi uygulandığını vurguladı. Gözleri su ve elleri sabunlu su ile yıkamanın alerjinin getirdiği etkileri azalttığına uyarı çeken Kahraman, gözleri kaşıma ve ovuşturmanın göz sağlığı açısından dürüst olmadığını sözlerine ekledi.