Hormonlar ve hormon salgılayan bezeler
Hormon vücudun kendine ait enfermasyon taşıyıcılarıdır. Hormonlar bezeler tarafından salğılanır ve kana verilir. Hormonlar beli hücerelere gelir ve orada bilgileri okunarak değerlendirilir. Sinirlerin habaeleri ulaştırmları saniye dahi sürmezken, hormonların bilgi taşıması dakikalarca ve hatta saatlerce sürebilir. Hormonlar kimyasal yapısına göre iki gruba ayrılırlar ve bunlar ya protein veya yağlardan oluşur. Proteindan oluşan hormonlara peptit hormonları ve yağlardan hormonlara steroidhormonları denir.
Peptithormonlarına orta beyin (hipotalamus), hipofizbezesi ve pankreasın salğıladığı insulin ve glukagonları sayabiliriz. Steroidhormonlara ise cinsel hormonlar ve böbrek üstübezelerinin salğıladığıhormonları sayabiliriz. Hormonlar vücudumuzdaki metabolik metabolik değişimleri ve organ fonksiyonlarını ayarlar ve bunların başında vücudun şeker seviyesi, su oranı, tonsiyon ve ısısını ayarlar.
Hormonlar salğılandıktan sonra kandaki miktarı miktarı konturol edilerek ona göre hormon salğılayan bezelerin hormon salğılaması veya salğılamaması yönünde uyarılar yapılır. Yumurtalıklar, testis, tiroidbezi, ve böbrek ütübezelerinin hormon salgılayıp salgılamamaları yönündeki uyarıları hipofiz gudesinden gelen uyarılara göre yapar. Hipofiz gudesinde orta beyinden (hipotalamus) gelen yönlendirme komutlarına göre hareketeder.
Hormon anaormalikleri:
Hormonların yeterince veya düzenlice salğılanamasının sebeplerini şöyle sıralıyabiliriz.
1-) Hormon salğılayan organların kısmen tahrip olmas
2-) Hormonları değerlendiren organlarda problem olması
3-) Hormonları taşıyan proteinlardaki problemlernedeniyle hormonlaın hedefine ulaşamaması
4-) Bazı organlardaki (akciğer) kanserli urlar kendine has hormon salğılar ve vücudun çalışma sistemini bozarlar.
Hipotalamus:
Orta beyin altında bulunan hipotalamus vücudun sinir ve hormon sistemini konturoleden merkezdir. Hipotalamus hem sinirsel hemde kandaki hormonunu yorğunluğuna göre hipofize emirler gönderir. Böylece hormon salğılanması ya frenlenir veya artırılır. Bunun haricinde hipotalamus önemli iki hormon salğılar. Bunlardan ADH (antidiüretik hormon) böbreklerin su atışını frenler. Diğerhormon ise Oxytozin olup, bu hormonda hamilelerin doğum sancısını uyarır ve doğumdan sonra göğüste süt oluşmasını uyarır.
Hipofiz:
Hipofiz mercimek büyüklüğünde bir gude olup hipotalamustan gelen emirlere göre hareketeder. Hipotalamustan gelen uyarılara göre 7 çeşit hormon salğılar. Bu hormonlar vücudun gekişmesi, cinsel organların fonksiyonları, metabolik değişimler ve kann dolaşımını düzenler.
Tiroid bezesi:
Tirod bezesi üç önemli hormon salğılar ve bunlar tiroid hormonları T3 ve T4 ile Kalzitonindir. Kalzitonin kalsiyum mineralinin kemiklerde depolanmsı ve fazlasının böbrekler aracılığı ile dışarı atılmasını sağlar. Tirod hormaonları T3 ve T4 ise vücudun birçok organik fonksiyonlarında rol alırlar ve bunların başında vücut ısısı ve vücudun enerji kulanımını ayarlar vede başka organların hormon salğılamalaında etkilidir.
Yantiroid bezeleri:
Yantirod bezelerine paratiroidde denir. Ve bunlar 4 adet karabiber büyüklüğünde olup ikisi sağ, ikisi sol tiroidbezine yerleşmiş olup, bunlardan ikisi üste ve ikisi alta olup kare gibi uc noktalara yerleşmişlerdir. Bunlarda para hormonlar salğılarlar. Bu hormon kalzitonin hormonunun karşıtı olup, kemiklerde ve kanda kasiyum hormonu azalınca parathormonu artar ve bu hormonun artması ile birlikte böbreklerden kalsiyumun atılması frenlernir ve kemiklerdeki kalsiyumun çözülmeside durdurulur. Yan tiroid bezelerindeki rahatsızlıklar vücuttaki kalsiyum denğelerinin bozulmasına vede kemik yapısının bozulmasına neden olur.
Pankreas:
Pamkreasta insulin , glukagon ve somatostatin gibi önemli hormonlar salgılar. Somatostatin vücudun vücudun gelişmesinde rol oynarken, insulin ve glukagon vücuttaki şeker oranını denğeler. İnsulin enerjinin glukoz ve yaz şeklinde depolanmasında ve glukagon ise depolanan enerjinin kulanılması yönünde rol oynarlar. Kandaki şeker oranınınaşırı yükselip düşmemesi için bu iki hormon bir birlerine zıt etkilerde bulunurlar.
Karaciğer:
Karaciğer somatomedin isimli bir hormon alğılar ve bu aracı hormon kemiklerde sulfatve protein oluşmasını sağlar. Bir diğer hormonsa angiotensiogen isimli hormondur, bu hormon böbrekler tarafından salğılanan renin hormonunu aktifleşir. Angiotensin 2 damarları büzer, böbreklerin su ve tuz atımını frenler ve kişiye susuzluk hissi verir.
Böbreküstü bezeleri:
a-) Böbreküstü bezelerinin dış yüzeyünde 3 grup hormon salgılanır.
1-) Mineralkortikoidler (örneğin: aldosteron): İltihapları önleyici, kandaki şekeri artırıcı, mide asidini artırıcı ve idrar atışını azaltıcıdır.
2-) Glukokortikoidler (kortizol ve kortizon): iltihapları önleyici, kandaki şekeri artırıcı ve mide asidini artırıcı ve idrar atışını azaltıcıdır.
3-) Androgen hormonu: Cinsel hormonlarüzerinde etki yapar.
b-) Böbreküstü bezelerinin merkezinde adrenalin ve noradrenalin (katecholaminler) salgılar.Herhangi bir tehlike anında veya stresli bir durumda bu hormonlaraniden artar. Böylece vücud alarm durumuna dönüşür. Tansiyon yükselir, kalp hızlıca atmaya başlar ve vücudun enerji tüketimi artar.
Yumurtalıklar:
Dişilik hormonu östojen ve gestagen isimli iki önemli hormon salgılar. Bu hormonlar aylık adet hallerini düzenler ve kişiyi hamileliğe hazırlar. Rahim mukozası her ay yeniden yapılır ve hailelik olmayınca adet hali (regl) ile dışarı atılır.
Husye, testis
Husyelerde testosteron isimli erkeklik hormonu salgılanır. Testosteron sperma üretimine cinsel organların gelişimi ve fonksiyonlarına etki yapar. Ayrıca prostat ve sperm kesesinin foksiyon ve gelişimlerine vede vücudun erkeksi yapısı erkeklere has olan kılanma ve ses tonunu etkiler ve ayarlar.
ACTH (Adeno-Corticotropik hormon), corticotropin:
ACTH?ya aynı zamanda corticotropin?de denir. Bu hormon aminoasitlerden oluşur, bu nedenlede peptithormonudur. Hormon hipofiz gudesi tarafından salgılanır. ACTH Böbreküstü bezlerinin glukokortikoitler (ör: kortizon), mineralkortikoitler (ör: aldosteron) ve androgenler (ör: DHEA) salgılamsı için uyarır. ACTH vücudun su ve mineral gereksininminin dengede olması vedemetabolik hareketleri saglar.
TRH ve TSH
TRH (thyreotropin-releasing-hormonları veya tiroitropini frenleme hormonu) ve TSH (thyroidea stimulating veya tiroidi uyarma hormonu) hormonları tiroid beze fonsiyonlarında rol oynayan hormonlardır. Bu hormonlardan TRH hipotalamusta ve TSH hipofiz gudesinde salgılanır. Ne kadar TRH salgılanırsa o kadarda TSH salgılanır. TSH ise T3 ve T4 tiroid hormonlarının dengelenmesini sağlar. TRH veya TSH?nın yetersiz olması tiroid hormonlarının üretiminde anormaliklere sebep olur.
LH, luteojenik hormon
Bu hormon düzenli aralıklarla hipofiz gudesi tarafından salgılanır. LH hormonu ve FSH ile birlikte kadınlardaki adet halini düzenler. Adet düzensizlikleri, bir bayanın doğum yapabilecek durumda olup olmadığı vede adet kesilmesi (menopoz) sırasında ortaya çıkan problemlerde LH hormonun kanda ne kadar olduğunun bilinmesi ve ona göre tedavi yapılması gerekebilir.
Prolactin, prolaktin
Prolaktin hipofiz gudesi tarafından salgılanır, prolaktin kadınlarda adet hallerini göğüste süt toplanmasında ve erkeklerdedölenme gücünü yönlendiricidir. Cinsel ikdidarsızlık, göğüslerin aşırı süt salgılması, kadınlardaki anormal değişimler ve beyin urların oluşması gibi durumlarda kandaki prolektin oranının bilinmesi gerekir.
İnsülin ve C-Peptid
İnsülin pankreasta ön hormon (proinsülin) olarak salgılanır. Proinsülin aynı orandaki insülin ve C-Peptidlerden oluşur. İnsülin vücudun şeker ornının dengede kalmasını sağlar. Yemek yedikten hemen sonra kandaki glukoz (şeker) oranı artar vevbunu dengelemek için insülin salgılanır. İnsülin glukozun hücrelere girmesi, yağ ve proteinın metabolik geğişimlerindede rol oynar. Diabet Tip 1?de pankreas hiç insülin salgılamaz ve kişi bu ihtiyacını insülin iğnesi vurarak giderir. Diabet Tip 2?de ise pankreas insülini salgılamsına rağmen hücreler bunu değerlendiremez ve kandaki insülinin seviyesi yükselir.
T3 (triiodothyronin) ve T4 (thyroxin):
T3 (triiodothronin=triiyottironin) hormonu tiroid bezesinin dışında T4 (thyroxin=tiroksin) hormonunun dönüşümünden ve çok azıda direk tiroid?den eldeedilir. T3 kanda % 99ornında proteine bağlı olarak bulunur ve çok azı serbest olarak bulunur vede bunada serbest T3??de denir. Vücutta sadece serbest T3 etki yapıcı özeliğe sahiptir. T4 hormonu tiroid bezesi tarafından salgılnır ve T3?ün oluşması için hazır bulunur ve genelikle büyük oranda proteinla birleşiktir.
Adrenalin:
Adrenalin kateşolaminler hormon grubuna aittir. Kateşolaminli hormonlar böbreküstü bezeleri ve bazı sinir hücreleri tarafından salgılanır. Noradrenalin ve dopaminde bu gruba ait olan hormonlardır. Vücudun herhangi bir saldırıya karşı veya kaçarken kendini korumak için ürettiği hormondur. Adrenalin bedensel ve ruhsal zorlanma, enfeksiyon, yaralanma ve kandaki şekerin düşmesi halinde salgılanır. Adrenalin nabzı hızlandırır, tansiton yükselir, bağırsak hareketlerini (peristalik) yavaşlatır, broşları ve gözbebeğini genişletir, oksijen kulanımını artırır, iç huzursuzluk ve korkuya sebep olur vede enerji kulanımını artırır.
Kortizol, cortisol, hydrcortison, hidrokortizol:
Kortizol böbreküstü bezelerinin dış yüzeyinde salgılanır. Kortisolun en önemli foksiyonu böbreklerdeki su ve tuz oranını dengede tutmasıdır.
Aldosteron:
Aldosteron mineralkortikotlerin bir alt türevi olan hormon olup böbreküstü bezelerinin dış yüzeyi tarafından salgilanir. Aldosteron renin-angiotensinle birlikte sodyum-potasyum oranlarını dengeler. Ayrıca vücudun sıvı oranının dengede kalmasını sağlar. Vücutta sıvı oranı azalınca böbreküstü bezeleri aldosteron salgılamasını artırarak böbreklerin daha az sıvıyı dışarı atmalarını sağlar.
Testosteron:
Testosteron çok önemli erkeklik hormonu olup bu hormon testislerde salğılanır. Kadınlardada çok az testosteron hormonu bulunur ve buda yumurtalıklarla böbreküstü bezelerinin dış yüzeyinde salgılanır. Testosteron enzimler tarafından yapılır ve çözülür. Böylece testosterondan daha etkili olan androstendion, androsteron, androstandion ve dihidrotestostron oluşur.
Ösrojen, östradiol, östron ve östriol:
Östrojen ve progestron kadınlık hormonlarıdır. Östrojen kadınlarda yumurtalıklarda, hamilelerde eşde, böbreküstü bezelerinin dış yüzeyi ve erkerklerde testiste salgılanır. Ösrojen türlerinden östradiol en etkili olanıdır. Östron ve östriolise o kadar etkili değildir. Süni olark üretilen etinilöstradiol (aethinylöstradiol) çok çok etkilidir. Östrojen yumurtanın oluşması ve hamilelikle rahmin ona göre değişmesinde aol alır. Ergenlik çağında tipik kadınlık organlarının ve görünümünün oluşmasında (göğüsler, ses, dişisel kılanma, yağ dağılımı) rol oynar. Ayrıca kolesterolu düşürür, kemikleri olğunlaştırır ve dokularda su toplanmasına sebep olur.
Progesteron:
Progesteron aynı östrojen gibi bir dişilik hormonudur. Progestron sarı cisim (corpus luteum) ve plasenta (eş) tarafından salgılanır. Kadın ve erkeklerin böbreküstü bezelerinde çok az miktarda progestron salgılanır. Progestron?dan bazı kimyasal işlemler sonucu7 başka hormonlar üretilir ve bunların başında testosteron, östrojen, aldosteron ve kortizolu sayabiliriz. Kandaki progestron oranı bayanlaın adet hallerine göre oldukca farklı oranlarda bulunur. Bu hormon rahmin hamileliğe hazırlanmasında büyük rol oynar. Hamilelik halinde ise göğüs kanalarına süt akışını sağlar. Sentetik olarak üretilen ve progestrona benzeyen hapa gestagenler ve bu haplar doğum konturolu için kulanılır. Hormon anormaliklerine karşı en etkili ve doğal ürünçörekotu-, kadınkökü-, hayıt preparatları veya Gökçek İksiri kulanılır.
Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.