İç Organlarımızın Görevleri, İç Organların Görevleri, İç Organlar Ne işe yarar
İç organlarımız hayat fonsikyonlarımızı sağlayan önemli yapı taşlarıdır. Peki iç organlarımızın görevleri nelerdir?
Kalp
İçi boş, kas yapısında bir organ olan kalp göğüs boşluğu içinde her iki akciğer arasında büyük bir alanı kaplar. Etrafı, perikard adı verilen bir zar ile sarılıdır. Kalp, iki akciğer arasında tepesi aşağıda tabanı yukarıda bir koni gibidir. Üçte biri orta çizginin sağında, üçte ikisi sol yanındadır. Genel olarak sternum ( iman tahtası ) arkasında eğik olarak durur. Ekseni, yukarıdan aşağıya, arkadan öne ve sağdan sola doğrudur.
Günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan yaklaşık 8 ton kanı vücuda pompalar.
Büyüklüğü yetişkin bir insan kalbinin büyüklüğü yaklaşık olarak yumruğunun büyüklüğü ile eşdeğer sayılır. Taban tepe uzaklığı 12 cm, en geniş yerinde 8-9 cm, ön-arka çapı 6 cm. dir. Erkekte ağırlığı 280-340 gr. kadında 230-280 gr. arasındadır. Bölümleri; Sağ atrium (Sağ kulakçık) Sol atrium (Sol kulakçık) Sağ ventrikül (Sağ karıncık) Sol ventrikül (Sol karıncık)
Her canlıda dokuların, organların ve hücrelerin; oksijen, karbondioksit, aminoasitler, yağlar, vitaminler ve mineraller gibi madde ve besinlere gereksinimi vardır.
Metabolizma faaliyetleri sonucunda oluşan artık ürünlerin de vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gerekir. Bütün bu işlemleri kalp ve damarlardan oluşan dolaşım sistemi yapar.
Kalp bu sistem içerisinde motor görevi yapar. Kalp dakikada 60-80 vuruş arasında değişen bir hızla kanı vücuda pompalar.
Karaciğer
Diyaframın hemen altında, sağ tarafta, yaklaşık olarak 2 kilogram ağırlığında koyu kırmızı renkte yumuşak bir organdır.
Karaciğerin Görevleri
a. Proteinlerin üretilmesi ve depolanması, protein metabolizmalarının birçok yan üretimlerinin tanzim ve kontrol edilmesi.
b. Şekerin depolanması ve kanda bulunması gereken şeker miktarının ayarlanması.
c. Vücuttaki toksik ve zararlı maddelerin nötralize edilmesi.
d. Depo edilmiş yağların kullanılması.
e. Kanın pıhtılaşması için gerekli maddelerin üretilmesi.
f. Safra ve safra tuzlarımın üretilmesi. Bunlar kanallardan bağırsaklara ifraz edilmekte ve sindirime yardımcı olmaktadırlar.
g. Kırmızı kan hücreleri ve başka kan elemanlarımın üretimi için gerekli ve önemli olan maddelerin üretimi ve depolanması.
h. Günde yaklaşık olarak 4 su bardağı (1 litre) safra salgılar.
i. Vücudun ısısını ayarlar.
j. Vücudun ihtiyacı olan su ve vitaminleri yapar.
k. Kan miktarını ayarlar.
l. Hormonların görevleri üzerinde etkili olur.
Akciğer
Göğüs boşluğu içinde bulunan ve solunuma yarayan organ. Göğüs boşluğunun sağ ve sol yanlarında bulunan iki ayrı parçadan meydana gelmiştir. Üzeri Plevra denen bir zarla kaplıdır. İçerisi, hava ile dolu olan ve “akciğer kesecikleri” denen boşluklardan yapılmıştır. Sağ akciğer üç loba, sol akciğer iki loba ayrılmıştır. İç yan yüzlerinden bronşlar, atardamarlar, toplardamarlar lenfalar ve sinirler çıkar. Ana görevi atmosferdeki oksijeni kan dolaşımına nakletmek ve kan dolaşımındaki karbondioksiti atmosfere çıkartmaktır.
Dalak
Karın boşluğunun solunda, midenin arka tarafında bulunan dalak; eskimiş kırmızı kan hücrelerini yok eder, gerektiği zaman da yeni kırmızı kan hücreleri imal eder. Sıtma ve tifo gibi bulaşıcı hastalıklar veya kansızlık sonucu dalak hastalanabilir.
Soluk Borusu
Nefes borusu (soluk borusu) veya trakea, vücutta solunan havanın geçtiği, boru şeklinde bir organdır. Bu boru havayı ciğerlerimize göndermemizi sağlar.Omurgalılarda trakea havanın boğazdan akciğerlere geçişini sağlarken, omurgasızlarda dışarıdaki havayı doğrudan iç dokulara ulaştırır.
Eğer soluk borumuza kazayla yiyecek kaçarsa soluk alamayıp tıkanabilir.Bu nedenle, biz yutkunurken küçük dil soluk borumuzu kapatır ve yiyeceklerin yemek borusundan aşağıya doğru gidip midemize ulaşmasını sağlar.
Böbrek
Omurgalılarda bulunan fasulye şeklinde boşaltım organlarıdırlar.
Böbreğin görevi ,proteinlerin parçalanması sonucunda oluşan üre gibi zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırırken, diğer yandan vücudun sıvı, mineral ve asit-alkali dengesini de düzenler.
Yemek Borusu
Yenilen gıdaların ağızdan sonraki geçiş bölgesi, boğaz.İçten dışa doğru örtü epiteli, düz kas ve bağ dokudan oluşmuştur. Besinler yemek borusundan geçerken yemek borusu peristaltik hareketler yapar. Yemek borusunda sindirim gerçekleşmez. Besinler yemek borusundan mideye geçiş yapar. Yemek borusu ağız ve mideyi birleştirir.
Apandis
İnsanlarda, kalın barsağın bir çıkıntısı olan körbarsağın alt bölümüne tutunmuş, serbest olan öbür ucu çıkmaz halinde sonlanan solucan şeklinde bir barsak çıkıntısı. Bu çıkıntının uzunluğu, 7-12 cm. dir.Görevi bademciklerin ve lenf düğümlerinin görevine benzer; kalınbağırsakta bulunan mikropları yok ederek hastalık yapmalarını önlemeğe çalışır.
Anüs (makat)
Sindirim kanalının bitiş kısmı. Dışkılar boşaltım sırasında anüsten geçerek vücuttan atılırlar.
Rektum
Kalın bağırsağın son bölümüdür. Anüse açılır. Dışkının atılımdan önce tutulduğu yerdir. Rektumun son birkaç santimetresi deriye benzer bir doku ile kaplıdır. Kalın barsağın genişlemesi sonucu oluşan ortalama 15 cm uzunluğunda olup sindirim sistemimizin son kısmıdır.
Onikiparmak Bağırsağı
Onikiparmak bağırsağı midenin hemen ötesinde 5 – 10 santim kadar uzayan incebağırsağın bir kısmıdır. C harfi görünümündedir. Bu bağırsağın her zaman mide ile ilişik görülmesinin nedeni ise, mideye tesir eden rahatsızlıkların çoğunlukla onikiparmak bağırsağını da etkilemekte olmasından ileri gelmektedir.
Onikiparmak bağırsağının çeperi gıda maddelerinin sindirimine yardımcı olan bazı usareleri üretmektedir.. Safra onikiparmak bağırsağında depo edilmektedir ve pankreas usareleri da bu bağırsağa boşalmaktadır.
harika ve bilinmesi gereken bilgiler,tesekkür ederm, Allah razi olsun hazirlayanlardan.
mükemmel bilgiler, Allah razi olsun hazirlayanlardan