Hastalıkların temel sebebi olan beslenme bozukluğu depresyona neden oluyor. Kalsiyum, magnezyum ve çinko mineralleri ile sarımsak, enginar, yumurta ve balık, hayatı kısıtlayan bu rahatsızlığa karşı kalkan görevi görüyor.
İnsan yaşamı boyunca yüzde 10 veya 20 oranında görülen bir duygu-durum bozukluğu olan depresyon için birçok risk etmeni bulunuyor. Kalıtımsal faktörler, hormonal bozukluklar, cinsiyet, yaş, sosyokültürel etkenler ve stresin bunlardan sadece birkaçı olduğu belirtiliyor. Beslenme düzeni de yine depresyon için bir risk etmeni veya tedavide yardımcı etken olabiliyor. Diyetisyen Fatma Baysal, beslenmesindeki yetersizliklerin depresyon için bir risk etmeni oluşturduğunu dile getirerek, “Bu dönemlerde B grubu vitaminlerinden zengin olan et, balık, yumurta sarısı, süt, yağsız peynir, hububat, kuru baklagil, kuru kayısı, ıspanak, bezelye tercih edilmeli” dedi.
FOLİK ASİT, B12 VİTAMİNİ
Folik asit ve B12 vitamini eksikliğinin depresyon riskini artırdığını kaydeden Baysal, “Folik asit yetersizliği antidepresanlara karşı yanıtı azaltmaktadır. Bu nedenle folik asit açısından zengin olanı kurubaklagiller, özellikle yeşil yapraklı sebzeler, meyveler, turunçgiller, yağlı tohumlar, ekmek ve tahıl ürünleri tüketilmelidir. Ayrıca B1 vitamini yetersiz alındığında zihinde bulanıklık, olaylar arasında koordinasyon kurmada güçlük, huzursuzluk, uyku bozukluğu, yorgunluk, depresyon görülmesine neden olur” ifadelerini kullandı.
OMEGA 3 KAYNAĞI: CEVİZ
Omega 3 yağ asitlerinin depresyona karşı koruyucu etkiye sahip olduğunu belirten Baysal şunları söyledi: Zengin omega3 kaynakları somon, tuna, uskumru, alabalık, kılıçbalığı, karides ve marina balığı, ceviz, keten tohumu ve kanola yağıdır. Çinko yetersizliğinin daha sık depresyon görülmesine neden olur. Magnezyum ve kalsiyum eksikliğinde psikiyatrik bozukluklar ve depresyon görülebilmektedir.
kaynak:takvim.com.tr