Obezitenin önlemek ve kronik hastalıklara dur demek adına Türk Böbrek Vakfı harekete geçti.
Türk Böbrek Vakfı, kronik hastalıklar açısından manâlı risk faktörü olan obeziteye karşısında, şeker kullanımının sınırlandırılması için harekete geçti.
Vakıf kadar hazırlanarak Sağlık Bakanlığına sunulan “Aşırı Şeker Tüketiminin Önlenmesi Eylem Planı” çerçevesinde, jurnal şeker tüketiminin 150 gramdan 120 gram seviyesine düşürülebilmesi için incelemeler yapılacak.
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, obezitenin sağlığı bozan anormal veya aşırı yağ birikimi olarak tanımlandığını belirtti.
İngiltere’de yer alan Imperial College göre yürütülen ve 1975-2014 yılları arasında 20 milyon bayan ve erkeğin gövde kitle endeksi (BKİ) ölçümlerinin karşılaştırmasına dayanan araştırmanın, 1975’te 105 milyon olan obez kişi sayısının 2014’te 641 milyona yükseldiğini ortaya koyduğunu ifade eden Erk, “Araştırmacıların ‘ağır bir obezite salgını’ olarak adlandırdığı konuyla ilgili hükümetlerin acele olarak harekete geçmeleri gerekiyor.” dedi.
Obezite sıklığının arttı
Erk, obezitenin kronik hastalıkların gelişmesinden sorumlu en önemli faktörlerin başında geldiğini ve Türkiye’de de son yıllarda çocukluk çağı dahil çoğu yaş grubunda obezite sıklığının arttığını vurguladı.
Türkiye’de nüfusun takriben yüzde 20’sinin obezite sorunu yaşadığını bildiren Erk, BKİ açısından bakıldığında 18,50-24,99 aralığında olması gereken değerin 35 ve üzerinde çıktığını açıklama etti. Erk, bu değerin 25’i geçmesinin kilo sorununa, 30’u geçmesinin ise obeziteye göze çarpan ettiğini dile getirdi. Türkiye’de obezite sınırını geçen takriben 3 milyon kişi bulunduğunu aktaran Erk, “Erkeklerde obez nüfus oranı yüzde 20, kadınlarda yüzde 41. Yapılan hesaplamalar, ülke nüfusumuzun yüzde 16,5’ini yaratıcı 18 yaş altı gençlerin 1,8 milyonunun obez olduğunu gösteriyor. Diğer bir deyişle, 3 milyon obezin 1,8 milyonu çocuk ve 18 yaş altı.” dedi.
Tuzluktan sonradan şekerlik de masadan kalkabilir
Vakıf Başkanı Erk, sağlığın korunması için önlenebilir risk faktörlerine karşın farkındalık yaratılması, gıdalarda kullanılan tuzlu ve şeker miktarlarına ilişkin hukuki sınırlamalar getirilmesinin fazla önemli olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Erk, şeker tüketiminin sınırlandırılması nedeniyle başta Sıhhat Bakanlığı edinmek üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde hareket edebilecekleri bir eylem planı hazırladıklarını belirterek,”Türk Böbrek Vakfı, geçtiğimiz yıllarda aşırı tuzlu tüketimine yönelik ilgili bakanlıklarla işbirliği yaparak yürüttüğü çalışmalara bir yenisini daha ekliyor. Sıhhat Bakanlığı ile bir eylem planı hazırlığındayız.
Plan çerçevesinde, Sağlık Bakanlığınca jurnal tuzlu tüketiminin 18 gramdan 15 grama düşürülmesi, ekmek, salça gibi yiyeceklerde tuzun sınırlandırılması ve yemek salonlarında masalarda tuzluk bulundurulmaması gibi uygulamaların hayata geçirildiği ‘Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Eylem Planı’nın ardındaki günlük şeker tüketimininin de düşürülebilmesi için çalışmalara başlandı diye konuştu.