Diş çürükleri, ağız kokusu, dişeti kanamaları ve erken diş kayıpları vs. gibi sorunların suçlusu sandığınız gibi dedenizin dedesi (yani genetik) değil, mikroplardan oluşan ve diş hekimlerinin “Mikrobiyal Dental Plak” dediği şeydir.
Diş yüzeyinde dişlerimize kayganlık veren, fırçaladıktan hemen sonra, tükürüğümüz sayesinde dişimize yapışan fizyolojik bir tabaka vardır. Bu tabaka dilinizi dişinizin üstünde gezdirdiğinizde kayganlığıyla hissedilir. Gıda artıkları ve mikroplar bu tabaka sayesinde dişlere tutunur. Bu misafirler başlangıçta çok zararlı değildir, tutunmaları da normaldir. Fakat vücudumuzun her yerinde olduğu gibi ağzımızda da mikroplar vardır. Gıda artıklarıyla özellikle karbonhidratlarla mikroplar birbirlerini çok sever ve hemen kaynaşarak mikrop plağını oluştururlar. Plak içindeki mikroplar hızla çoğalmaya başlar. Eğer 24 saat içinde dişten uzaklaştırılmazlarsa dişetimizde hastalığa neden olacak zararlı atık maddeleri üretecek seviyeye erişirler. Buna “plağın olgunlaşması” denir.
Olgunlaşan plakta durmadan üreyip çoğalarak dişlerimiz üzerinde keyif çatan milyonlarca mikrop vardır. Bu mikropların ürettikleri atık maddeler de diş ve diş etlerimiz üzerindeki zararlı etkileri nedeniyle, çürük ve dişeti hastalıklarına yol açarlar.
Bu şımarık, doğum kontrolden bir haber mikroplarınızı, onlar yeterli sayıya ulaşmadan, yani atık madde üretmeye fırsat bulamadan, belirli aralıklarla dişlerinizin üzerinden uzaklaştırmanız gerekir. Öncelikle şunu söylemeliyiz ki; su ya da gargaralarla bunlardan kurtulamazsınız, çünkü yapışkandırlar. Su ve gargara plağınızı ancak şöyle bir yıkar. Oluşan atık maddeyi ve ortamın asit düzeyini belki 3-5 dakika azaltır. Gargaralar da 2 trilyon mikrobunuzdan 1000 tanesini öldürür. Peki, o zaman ne yapacağız? Yumuşak bir diş fırçası ile bu plağı fırçalayarak, dişimizin üstünden uzaklaştıracağız.