Dünya Sağlık Durumu Örgütü’nün verilerine kadar, hipertansiyon ve onun oluşturduğu hastalıklar sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısının 2020 itibariyle 23,4 milyona yükselmesi bekleniyor. Türkiye’de ise 40 yaşın üzerindeki her 2 kişiden 1’i hipertansiyon hastası ve toplam 15 milyon hipertansiyon hastası var.
Hipertansiyon değerleri bitmiş belirlendi: 2017 Amerikan Yürek Derneği Hipertansiyon Kılavuzu’na tarafından bundan böyle 130/80‘in üzeri hipertansiyon olarak kabul ediliyor.
Hipertansiyon vakalarının minik bir kısmı genetik kaynaklı olsa da, birçok vakada bunun dışında böylece fazla etkenin varlığı laf konusudur. Aynı aileden çoğu hipertansiyon vakasının teşhis edilmesinin nedeni genellikle, bu aile fertlerinin benzer mutfaktan, benzer sağlığa zararlı besinlerle beslenmesidir.
Hipertansiyon belirtileri : Hipertansiyonun belirtilerinde genel olarak, beyin üzerinde oluşan basıncın etkisiyle ortaya meydana çıkan belirtiler ön planda olur: Baş ağrısı, baş dönmesi, yüzde kızarıklık; kalp çarpıntısı, kolay yorulma gibi.
Yürek büyümesine karşın kalbi besleyen damarlar büyümediği için, yürek kası yeterince beslenemez ve yürek zamanla genişlemeye ve kan pompalama görevini yerine getirememeye başlar. Bundan tüm organlar etkilenir. Yürek yeterli düzeyde çalışmayınca hastada kalp yetmezliği bulguları yani fazla kolay yorulma, nefes darlığı, öksürük, vücutta akışkan toplanması gibi bulgular izlenir. Hem hipertansiyon sonucu basıncın artması beyindeki damarların yırtılmasına, beyin kanamalarına niçin olabilir. Gözler ve böbreklerde de daimi hasar yaratabilir.
Halbuki ilaçların oluşturacağı emrindeki etki hipertansiyonun oluşturacağı yürek krizi ve felç gibi ölümcül hastalıkların yanında fazla küçük ve çok nadir görülen bir durumdur. Tansiyonu 120/80 mm/hg seviyesine çekmenin faydaları Amerikan kılavuzunda vurgulanmış ve bu değerlere gelmek için hastalarda üç hipertansiyon ilacı birlikte kullanılmıştır. 2018’de yayınlanacak olan Avrupa kılavuzu ve yenisini yayınlayacağımız Türk Uzlaşı Raporu da aynı değerleri misal alacak ve “ne değin düşük, o kadar iyi” görüşü yaygınlaşacaktır. Hipertansiyon hastaları beslenmesine fazla uyarı etmeli. Hipertansiyon damara hasar veren diğer tüm hastalıklarla birlikte düşünülmelidir: kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı, diyabet ve obezite. Bunların hepsi damarlarda zararlı tesir yaratır. böylece hepsini beraber düşünmek gerekir ve yaşam tarzını başkalaşmak tedavideki en manâlı adımdır. Yani stresli ortamlardan uzaklaşılmalı, haftada beş gün 45’er dakika tempolu yürüyüş yapılmalı, sigara içilmemeli, normal beden ağırlığına düşmeye çalışılmalıdır. Hayat değişikliği olmadan hipertansiyon tedavi edilemez. “Ben istediğimi yerim, hareket etmem ama ilacımı alırım” son derece yanlış bir görüştür. Halk Müziği arasında söylenen sarımsak, limon gibi şeylerin zararı yoktur ama sırf bunlardan medet umarak kan basıncı tedavi etmek maalesef mümkün değildir.
Hipertansiyon hastaları aşırı soğuk ve sıcak havalarda titiz olmalı
Hipertansiyon damarın daralmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Soğuk kış aylarında damarlar azıcık daha daraldığı için soğuk, hipertansiyon hastalarına pekiyi gelmez çünkü damar daraldığı zaman tansiyon basıncı artar. Ancak fazla sıcaklarda da son derece dikkat etmek gerekir. Çünkü yürek bir kastır ve sıcakta lastik borular nasıl fonksiyonlarını tam yapamazsa, yürek de kasılmasını tam yapamaz. O yüzden hem bunaltıcı hava hem de soğuk, hipertansiyon hastaları için zararlıdır ve fazla sıcaklarda ve soğuklarda hastanın sokağa çıkması şüphesiz yürek krizi riskini artırır.