Vücut için bir dinlenme dönemi olan orucun faydaları saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Ancak yaşam kalitesini olumsuz etkileyen üstelik sağlık açısından uygun olmayan kişiler için oruç, aynı sonuçları doğurmaz. Özellikle de büyük bir mide promlemi olan reflü de olduğu
gibi. Ülkemizde çok sık rastlanan reflü rahatsızlığına dair detayları ve Ramazan’da nasıl beslenmeleri gerektiğini Avrasya Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ayşegül Navdar anlatıyor.
Gastroösefageal reflü hastalığı ya da halk arasında bilinen ismiyle mide reflüsü, yemek borusunun alt ucunun, mide asidine maruz kalması ile oluşan rahatsızlıktır. Mideden salgılanan asit, normal şartlarda yemek borusuna geçemez. Mide ile yemek borusu arasında mevcut olan kelepçe mekanizması bunu engeller. Reflünün olabilmesi için midedeki asidin yemek borusuna doğru kaçması gereklidir.
Bu belirtilere dikkat!
*Göğüs Ağrısı: Mide asidi yemek borusuna çıktığı zaman yemek borusu asidin etkisiyle yanmaya başlar. Bu yanmayı göğsümüzde ağrı olarak hissederiz. Bu ağrılar genellikle yemek sonrasında, mide asidinin salgılandığı zamanlarda oluşur.
*Acı Tat: Bazen mide asidi yemek borusundan geçerek ağıza gelir ve bu da ağızda acı bir tada (mide asidi nedeniyle) yol açar. Boğazda ve ağızda kötü bir tat bırakır. Genellikle yemek sonrası nadiren de yemek sırasında oluşur.
*Boğaz Ağrısı: Reflünün genellikle soğuk algınlığı ile karıştırılan bir diğer belirtisi de boğaz ağrısıdır. Mide asidinin tahriş ettiği yemek borusunda ağrılar görülebilir. Eğer gribin diğer belirtileri yoksa boğaz ağrısının sebebi reflü olabilir.
Bu üç belirti en sık rastlanan bulgulardır. Bunun dışında;
* Geçmeyen öksürük
* Yutma güçlüğü
* Hıçkırık
*Karında şişlik
* Ağız kokusu
* Ses kısıklığı
* Sürekli devam eden boğaz iltihaplanması
* Ses tellerinde nodül
* Boğazda yabancı cisim hissi
* Sık sık boğaz temizleme hissi
* Uyku sırasında yaşanan kısa süreli soluk durması gibi belirtileri de mevcuttur.
Reflü için tedavi yöntemleri
Reflü tedavisinde bizlere önemli görevler düşmektedir. Tedavideki en önemli nokta; yaşam tarzımızda yapacağımız değişikliklerden geçer. Bazı insanlar yaşam tarzında yaptıkları değişiklik ve ilaç ile reflüyü kontrol atında tutabilirken bazı hastalar için cerrahi müdahale
gerekir. Cerrahi tedavisi sürekli ilaç içmek zorunda kalanlar, ilacı kestiğinde şikayetleri tekrarlayanlar, ilaca rağmen yemek borusundaki ülserleri iyileşmeyenler, kanamaya neden olan ülserler, yemek borusu hücrelerinde ileri derece bozukluk olan hastalara yapılmaktadır. Cerrahi
tedavi, Nissen Fundoplikasyon ve manyetik sfinkter şeklinde kolaylıkla yapılmaktadır.
Reflü problemi yaşayanlar için Ramazan’da beslenme tüyoları… Birçok besin mide asidini arttırmadığı için reflüyü tetiklemez ve reflü hastaları tarafından güvenle tüketilebilir. İftarda ve sahurda ağır, yağlı, kızartmalar yememekle birlikte;
* Elma, muz, patates (fırında veya haşlama), brokoli, lahana, fasulye, havuç, yağsız kıyma, haşlama tavuk göğsü, balık, ekmek, beyaz peynir, yulaf, esmer pirinç, kepek, beyaz pirinç, mısır ekmeği, yağsız krem peyniri, soya peyniri, yumurta.
*Bitkisel Protein: Bitkisel kaynaklardan alınan protein mide ve yemek borusu arasındaki asit geçişini engelleyen özofagus kasını zorlamaz ve reflüyü tetiklemez.
* Lifli Gıdalar: Lifli besinler sindirim sırasında aşırı mide salgılanmasını engeller ve reflü riskini azaltır.
* Sebzeler: Domates dışında kalan tüm sebzeler reflü hastalarına önerilmektedir. Özellikle lahana gibi omega 3 yağ asitleri, vitamin ve mineralce zengin sebzeler reflü tedavisine yardımcı olur.