Uyku bozukluğu, iş verimini ve hayat kalitesini etkiliyor
Uyku bozukluklarının en yaygınının “uykusuzluk” olduğuna işaret eden , “obstrüktif uyku apnesinin” erkeklerde yüzde 17, kadınlarda ise yüzde 9 oranında saptandığını dile getirdi.
Bunun çeşitli hastalıkların yanı sıra depresyon, gün içinde yorgunluk, konsantrasyon bozuklukları, davranış değişiklikleriyle kişilerin yaşam kalitesini düşürdüğünü anlatan , “Uyku bozukluklarının tespiti, demans ve parkinson gibi ilerleyici hastalıkların başlangıç aşamalarında tanı konulmasına yardımcı olabilir.” diye konuştu.
“Yüzden fazla uyku bozukluğu ve hastalığı çeşidi mevcut”
Uykunun beynin pasif değil aktif bir süreci olduğunu ifade eden , şunları kaydetti:
“Sağlıklı uyku, dengeli beslenme ve egzersizle birlikte sağlıklı yaşamanın üç temel gereksiniminden biridir. Uyku bozuklukları toplumda yüksek oranda görülmektedir. Hipertansiyon, diyabet, obezite, bağışıklık sistemi hastalıkları ve diğer kronik hastalıkların oranını da artırmaktadır. Bu durum, özellikle gündüz uyku bozuklukları, aşırı uyku eğilimi gibi durumların ortaya çıkardığı iş kazası risklerini, iş verimini ve hayat kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Yüzden fazla uyku bozukluğu ve hastalığı çeşidi mevcut. Gerekli tetkiklerin ardından hastalar uygun şekilde koruma ve tedavi programına alınmaktadır.”