Uyku rahatsızlıkları, insomnia, enuresis, somnoapnea, bacakların çırpınması,

Uyku rahatsızlıkları:

Uyku rahatsızlıklarının farklı sebepleri vardır. Bu nedenle uyku rahatsızlığı çekenlerin iyice muayene olup nedeninin bilinmesi gerekir, çünkü günümüzde 90 tür uyku rahazılığının olduğu bilinmektedir. Bu rahatsızlıkları iki önemli grupta toplamak mümkündür.
1-) Uykuya dalamama ve sık sık uyanma (insomnia)
2-) Uyku ile birlikte ortaya çıkan rahatsızlıklar (parasomnia)
Bu rahatsızlıkların bir çok sebebi olabilir bunların tesbitedilip, buna uygun tedavi yöntemlerinin uygulnması gerekir.

1-) Uykuya dalamama ve sık sık uyanma (insomnia):
Uykuya dalamama ve sık sık uyanma sebepleri genelikle psikolojikdir. Tabii ki öncelikle kişinin bedensel rahatsızlıklarının olmadığının öncelikle teşkis edilmesi gerekir. Bundan sonra ancak rahatsızlığın psikolojik ise buda uygun doğal ilaçlarla tedavi edilebilir. Doğal ilaçların yanında meditasyonda etkili olabilir, tabii ki bunun kursuna katılmak gerkir.

a-) Korkulu rüyalar görme:
Korkulu rüyalar görme hayatın bazı safhalarında normal karşılanabilir. Kişi uyurken sanki korkunç filim seyrediyormuş gibi beyinde canlandırma olur. Kişi gördüğü kötü rüyalardan sonra uyanınca hepisinin rüya olduğunu anlar ve rahatlar. Bu tür rüyalar belkide beynin rahatlaması için olağan olabilir. Akşamları ağır yemekler yedikten sonra uyumakta iyi değildir, buda kötü rüyalar görmeye sebep olabilir.

b-) Yatağı ıslatma (enuresis):
Yatağı ıslatma çok görülen bir olaydır ve bunun sebebi çevre sinir sistemidir. Burada zannedildiği gibi sadece çoçuklar yatağı ıslatmazlar, bu durumlar yetişkinlerdede görülür. Bu utanç verici olarak alğılanan durum urologlar ve nörologlar muayene ettikten sonra rahatsızlığın sebebi anlaşılır ve uygun olan yöntemle tedavi yapılır.

c-) Bacakların çırpınması (restless legs):
Kişi uyurken baçaklarını çıpınmada olduğu gibi zonkladırırsa ve buna rağmen uyuyorsa buna bacak çırpınması denir. Küçük çocuklar ve çocuklar otururkende sürekli olarak bacaklarını çırpıyorsa bu psikolojik bir durumdur. Bu tür rahatsızlıkları büyükler meditasyon veya otojenik eğitim (autogenic training) yaparak rahatlamaları mümkündür. Bu rahatsızlığı hiperaktif çocuk rahatsızlıkları ile ilgisi yoktur. Bu nedenle doğru teşhis yapmak ve uygun ilaçlar kulanmak gerekir.

d-) Uyku anında solunumun geçici olarak durması (somnoapnea):
Uyku esnasında kişinin horlaması nedeniyle gecici olarak solunumun kesilmesine sebep olur. Solunumun kesilmesi 10 saniyeden fazla sürese buna somnoapnea denir. Bazen bu durum dakikaya varan oranda sürebilir. Bu durum kişinin eşi tarfından fakedilirse korkabilir. Solunumun gecici olarak durması çoğunlukla geçicidir. Şayet solunumun kesilmesi dakikaya varırsa kalp krizi ve beyin kanamasına sebep olabilir.Bu rahatsızlık genelikle şişman insanlarda görülür. Bu nedenle zayıflamak gerekir vede yüksek tansiyon varsa tansiyonu düşürmek gerekir. Ayrıca kulak-burun-boğaz rahatsızlıkları olanların mutlaka tedavi olmaları gerekir.

e-) Narkolepsi (narcolepsy):
Zaman zaman aniden beliren karşı konulmaz uyku eğilimi ile belirgin patolojik durumdur. Bu patalojik durum birkaç dakika sürebildiği gibi saatlecede sürebilir. Bu aniden uyuma hali okulda, işte ve vasıta sürerken her zaman olabilir. İş esnasında veya vasıtalarla hareket halinde iken olursa, çok tehlikeli neticeler doğabilir. Bu durum sara hastalığının bir türü olup tedavisinin mutlaka yapılması gerekir.

2-) Uykuya bağlı olarak ortaya çıkan rahatsızlıklar (parasomnia):
Uykuya bağlı olarak ortaya çıkabilecek hastalıkların başında uyurgezerlik gelir. Uyurgezerlik uykudan uyanırken geçit devresinde ortaya çıkan bir durumdur. Kişinin tedavi edilmemesi halinda tehlikeli durumlar ortaya çıkabilir, zira bazı uyurgezerler dama çıkarak gezinmete veya balkondan aşağı atlamaktadırlar. Okul öncesi çağdaki çoçuklarda %5 ve okul çağındaki çoçuklar ve yetişkinlerde %1 ornında görülmektedir.

a-) Gürültü faktörü:
Gürültülü çevrede veya işlek yol kenarlarında oturanlar gürültüye karşı duyarlı olurlar. Gürültü nedeniyle uyuyamıyan şahsın vücudu dinlenemez, sinirleri gerilir, kalp atışları anormalleşir ve tansiyon anormalikleri görülür. Kişi bazen gürültülü ortama alışabilir, fakat bununda beli bir sınırı geçmemesi gerekir. Kişi genelikle derin uykuda iken dinlenir ve bu durum bozulursa vücut yeterli dinlenemez.

b-) Aşırı yorğunluk:
Aşırı ve yoğun çalışma nedeniyle kişi çok yorğunsa ve yeterince dinlenemiyorsa çalışırken veya vasıta sürerken çok kısa uykuya dalabilir. Bu tür kısa uykuya dalmalar çok tehlikeli neticeler doğurabilir. Malumu olduğu gibi trafik kazalarının ve iş kazalarının çoğu bu tür kısa uykuya dalmalar sırasında olmaktadır.

c-) Uyuma-Uyanma-Ritminin bozulması:
Uyuma problemi olmamasına rağmen şahsın seyahet sırasında uyku zamanın bozulması sözkonusu olabilir. Bu durum kişinin yerine alışmasına kadar devameder. Aynı şekilde vardiyeli çalışan kişilerdede Uyuma-Uyanma-Ritmi bozulduğundan kişi uzun süre uykusuz kalabilir. Bir hafta gececi çalıştıktan sonra kişi akşamları uyumak istesede uyuyamaz ve bu durum bir kaç gün devameder..

d-) Dişleri gıcırdatma (bruxismus):
Kişi günün gerginliklerini üzerinden atamıyorsa yatınca dişlerini gıcırdatır, bu durum genelikle kadınlarda daha çok görülür. Diş gıcırdatmaları sırasında dişlerin yıpranmaması için doktorlar hastaya plastik dişlik yaparlar. Böylece dış gıcırdatmalarının yantesirleri azalır. Bu tür problemleri olanların yatmadan önce rahatlama meditasyonu yapmaları çok iyi gelir.

e-) Uyurken sex yapma anoraliği:
Standford tıp fakultesinden psikolog C. Guillenminault bazı şahısların uyurken cinsel münasebette bulundukları ve hatta tecavüzde bulundukları tesbitetmişlerdir. Hastaların bir gün sonara ne yaptıklarını bilmedikleri ve olayı hiç hatırlamadıkları tesbitedilmiştir. Hastaların çoğunun ise bu rahatsızlıklarını kimseye söylemedikleri ve yıllarca durumu herkesten gizledikleri görülmüştür. Bu durumun arkasında psikolojik rahatsızlıkların olduğu ve mutlaka tedavisi gerektiği belitilmiştir

f-) Alkol:
Bazı batıl inançlar halkasraında yaygın olarak uygulanmaktadır ve bunların başında akşam bir yudum içersen iyi gelir hikayesidir. Alkollü içecekleri kesinlikle uyutucu etkileri yoktur. Alkol alan belki uyuşarak uykuya dalar, fakat hiçbir zaman dinlenmiş olarak uyuyamaz, çünkü derin uyku fazını hiç bir şekilde yakalıyamaz. Alkollü kişi sağlıksız uyuduğundan kişi tam olarak dinlenmez ve üstündeki yorğunluğu atamaz.

Uykuhijyeni:
Sağlıklı uyuyabilmek için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.
1-) Uyku süresini mümkünse kısaltmak gerekir.
2-) Mümkünse öğle uykusuna yatılmalıdır
3-) Yatılan çevreye dikkat edilmeli (Gürültü, Odasıcaklığı, ve Yatağa dikkat edilmeli)
4-) Kahve içilmemeli
5-) Siğara içilmemeli
6-) Problemleri akşamdan yazıp not alınmalı
7-) Akşamları rahatlatıcı müzik dinlenmeli veya rahatlatıcı meditasyon yapılmalı

Uyku rahatsızlıklarının tedavisi:
Uyku rahatsızlıklarına karşı ZYE-, kava-kava-, kılıçotu-, lavanta-, oğulotu-, nane-, çarkıfelek ve kediotkökü preparatları, Gökçek Tonik veya Gökçek iksirini ile tedavi mümkündür.

Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.