Uzmanlardan cilt kanseri uyarısı!

Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Medikal Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan Bozcuk ile Dermatoloji ve Kozmetoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Sadık Yılmaz, ANTİAD’ın kadın üyelerine cilt kanserleri ve güncel tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Ramada Plaza Otel’de gerçekleşen toplantıda bir araya gelen Antalya İşadamları Derneği’in kadın üyeleri, cilt kanserleri konusunda Prof. Dr. Hakan Bozcuk ile Uzm. Dr. Sadık Yılmaz’ın sunumuyla bilgi sahibi oldu.

“SON 30 YILDIR GÖRÜLME SIKLIĞI ARTTI”
Cilt kanserlerinin en sık görülen kanserler arasında yer aldığını belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Dermatoloji ve Kozmetoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Sadık Yılmaz, “Bu kanser tipi ortalama 40 ila 70 yaş aralığında görülmektedir. Son 30 yıldır, ozon tabakasındaki incelmeye de bağlı olarak görülme sıklığında artış saptanmıştır. Bu kanser tipinin görülmesindeki risk faktörleri arasında açık renk ten ve saç, mavi-yeşil gözlü olmak, uygunsuz güneşlenmek, meslek, oturulan coğrafya, bozuk takma dişler ve pipo travması gibi nedenler risk faktörleri arasındadır” dedi.

“SOLARYUM, DERİ KANSERİ RİSKİNİ ARTTIRIYOR”
Güneş ışınlarının direkt olarak DNA hasarıyla kansere yol açtığını sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Yılmaz, “Güneş ışınları ayrıca deride kırışıklıklara, derinin sertleşmesine ve foto yaşlanmaya yol açar. Solaryum da aynı tehlikelere sahiptir. Deri kanseri riskini yüzde 55’e kadar arttırır. Bu nedenle solaryumun erken yaşta kullanılması riski de arttırmaktadır. Deri kanseri belirtileri hakkında da konuşmak gerekirse; uzun süre kapanmayan yaralar ve bu yaraların zaman zaman kanaması, gittikçe büyüyen şişlik ve kabarıklık, deride sertlik oluşması ve gittikçe büyümesi, mevcut selim lezyonların karakter değiştirmesi gibi durumların tespitinde mutlaka uzman bir hekime başvurulması gerekmektedir” diye konuştu.

“HER KANSER HÜCRESİ BİRBİRİNDEN FARKLIDIR”
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Medikal Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hakan Bozcuk ise, “Biz hep kanseri tek bir hastalık olarak zannettik. Meme kanserini ya da malign melanomu tek bir kanser olarak zannettik. Ama değil. Her bir kanser hücresi birbirinden farklıdır. Bugün malign melanomu olan bir hastayı muayene ediyorsak, iki ay sonra hücrelerini şekil değiştirmiş olarak görmekteyiz. Genetik değişikliklerle ya da tedavi ettiğimiz tümör nedeniyle bu tip değişiklikler meydana geliyor. Kanser hücreleri son derece akıllı. Bunları tanıdıkça ve bu hücrelere karşı silah geliştirdikçe, tedavi başarımız belirgin olarak artacaktır. Yaklaşık 10-15 yıl sonra daha etkin ve bireyselleştirilmiş hatta daha az yan etkili tedavilerin gündeme geleceğini düşünüyorum” dedi.

“UFUKTA, GELİŞMEKTE OLAN YÜZLERCE İLAÇ VAR”
Prof. Dr. Bozcuk sözlerine şöyle devam etti: “Ufukta gelişmekte olan yüzlerce ilaç var. Tıp devamlı gelişiyor. Günümüzde kullanmakta olduğumuz kanser tedavi yöntemlerinin, bundan 5 yıl önce çalışma ilaçları olduğunu belirtmek isterim. Son olarak şunun altını özellikle çizmek isterim; 20 yaşına kadar olan gençlerin aşırı güneş hasarından korunması önemlidir. Bilinçsiz olarak güneşte bronzlaşmanın engellenmesi ve güneşle sağlıklı bir ilişki içerisinde olmak gerekmektedir. 15 ila 20 dakika arasında kol ve bacakları da kapsayacak şekilde güneşe tam maruziyetin sağlanması sağlıklı ve gereklidir. Ancak bunun güneşlenmekle farkı akılda tutulmalıdır. Güneşin bir yaşam kaynağı olduğu ve sağlığı da beraberinde getirdiği de unutulmamalıdır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.