Yenidoğan eğitim görevlisi Doç. Dr. Dilek Dilli, AA muhabirine, Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de uygulanmaya başlanan “Nabız Oksimetre Testi” hakkında bilgi verdi.
Bebeklerde doğumsal kalp rahatsızlıklarının çok önemli bir hastalık grubu olduğunu belirten Dilli, “Doğuştan kalbin ve büyük damarlarının anatomik bozuklukları ile karakterize bir grup hastalık. Toplumda görülme oranı yüzde bir. Kritik doğumsal kalp hastalıkları dediğimiz doğumsal kalp hastalıklarının daha ciddi olanları var. Onun görülme oranı da binde 3-5 şeklindedir” dedi.
Doğumsal kalp rahatsızlıkları görülen bebeklerde ilk bir yılda katater ve ameliyatın sonuç vermemesi durumunda bebeğin hayatını kaybettiğine işaret eden Dilli, “Bu yüzden biz erken tanıya çok önem veriyoruz. Antenatal (doğum öncesi) ultrasonla yaklaşık bu hastalıkların yüzde 50’si taranabiliyor. Ama bir kısmı gözden kaçabiliyor. O nedenle doğumdan 24 saat sonra, taburculuktan önce doğumsal kalp hastalığı taraması yapılmasını öneriyoruz” diye konuştu.
– “Nabız Oksimetre Testi ile tarama”
Dilli, nabız Oksimetre Testi ile bebeğin hastaneden taburcu edilmeden doğumsal kalp rahatsızlığının olup olmadığının tespit edilebildiğini bildirdi.
Dilli, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Cihazın probunu bebeğe bağlıyoruz. Önce sağ eline, sonra ayağına bağlıyoruz ve bebekte kalp oksijen düzeyini ölçüyoruz. Bebeğin canını yakmayan bu test oldukça yararlı. Bu sayede bebeklerde doğumsal kalp hastalığından şüphelenildiğinde erken tanı mümkün oluyor. Örneğin kan oksijen düzeyi 90’nın altındaysa veya el veya ayak arasındaki ölçüm farkı üçten fazlaysa, bebekte doğumsal kalp hastalığı olabilir diyoruz. Bebeği kardiyoloğa yönlendiriyoruz. Ekokardiyografiyle kesin tanının sağlanmasını istiyoruz. Bu neden önemli, erken tanı konulmazsa bu bebekler kaybediliyor. Eve gittiklerinde üçüncü günden sonra morarma, solunum sıkıntısıyla tekrar başvurabilirler Biz bu süreci engellemek istiyoruz. Böylece erken dönemde ameliyat şansı bulabilsinler. Avrupa’da ve Amerika’da bu tarama testi bütün bebeklere yapılıyor. Bizim ülkemizde de birçok merkez bu taramayı başlattı.”
– “96 rakamını görünce bebek sağlıklı diyoruz”
Nabız Oksimetre Testi yapılırken bebeğin tok, sakin ve uyanık olmasını istediklerini belirten Dilli, testin sonuçlarını o zaman daha iyi aldıklarını söyledi. Testin uygulama süresinin bir dakika olduğunu vurgulayan Dilli, şunları kaydetti:
“Bebeğin kesinlikle canını yakmayan bir test. Hatta bebek farkında bile olmuyor. Önce sağ elden sonra da ayaktan ölçüyoruz. Bebeğin hareketliliğine bağlı olarak ölçüm süresi uzayabiliyor. 96 rakamını gördüğümüzde bebeğimizin sağlıklı olduğunu ve doğumsal kalp hastalığının olmadığını düşünüyoruz. İleri bir teste ihtiyaç duymadığını düşünüyoruz.”
Türkiye genelinde bazı devlet hastanelerinde ücretsiz uygulanmaya başlanan bu test sayesinde, doğumsal kalp rahatsızlığı nedeniyle bebek ölümlerinin de önüne geçilmesi hedefleniyor.
AA