İlişkili Haberler
Zayıflama hapları ve çaylarının özellikle karaciğer ve böbrekleri etkelidiğini ve ciddi kalp hastalıklarına neden olabildiğini vurgulayan Diyetisyen Gizem Atabağsoy, kontrolsüzce satılan ve bilinçsizce kullanılan bu ürünlerin önemli sağlık sorunlarına yol açtığını vurguladı.
İnsanların zayıflama umutlarını kullanarak ‘tamamen bitkisel’,’Yüzde 100 doğal’ gibi ifadelerle masum gösterilen hap ve çayların etkin bir şekilde pazarlandığını belirten Atabağsoy, bu ürünlerin içerikleri bilinmediği gibi üretiminde yüksek oranda zararlı kimyasal maddeler kullanılması nedeniyle insan sağlığına zarar vereceğinin altını çizdi.
Atabağsoy’a göre, kontrolsüzce satışı yapılan ve kullanılan zayıflama çayları ve hapları olumsuz etkisini hemen göstermese de uzun vadede karaciğer ve böbrek hasarına, su ve elektrolit dengesizliklerine, kalp ritim bozukluklarına, sinir sisteminin harap olmasına neden olabiliyor.
OBEZİTE BİR HASTALIKTIR
Kilo almanın sadece fazla besin tüketmekten kaynaklanmayacağı dikkat çeken Atabağsoy, şunları dile getirdi: ”Kilolar bir nevi hastalıklar için alarm mekanizması durumunda. Fazla kilonun altında birçok hastalık yatıyor olabilir. Hormonal bozukluklar, metabolik rahatsızlıklar, beslenme alışkanlığını etkileyen psikolojik sorunlar gibi birçok neden kilo alımında etkili olabiliyor. Bu nedenle zayıflama sürecinin diyetisyenler ve doktorların takım çalışması ile birlikte yürütülmesi hem hastalıkların tedavisinde hem de istenilen kiloya inilmesinde tek güvenilir ve doğru yoldur. Obezitenin bir hastalık olduğu unutulmamalı ve beslenme uzmanlarından yardım alınmalıdır. Kolay ve hızlı yöntem olarak görülen zayıflama hapı ve çaylarından itibar edilmemelidir.”
ÖLÜMLERDEN DERS ALINMALI
Vatandaşları bu ürünlere karşı uyaran Atabağsoy, “Yakın zamanda da zayıflama haplarından gerçekleşen ölümler ve organ hasarlarından ders alınmalı. Her sene başka bir hap moda oluyor. Yosun hapı, elma hapı, kırmızıbiber hapı, altın çilek hapı ve daha niceleri. Özellikle internet siteleri üzerinden satışı yapılan bu ürünler ünlülerin isimleri kullanılarak daha güvenilir olarak gösterilmeye çalışılıyor. Maalesef ölümlerden sonra haplar ve çaylar yasaklanıyor. Daha fazla kötü sonuçla karşılaşmamak için bireysel olarak bilinçlenmeli ve bu tarz ürünlerden uzak durulmalı” ifadelerini kullandı.
MUCİZE ARAMAYA GEREK YOK
Zayıflamak için bu tür mucize iddiasındaki ürünlere itibar etmeye gerek olmadığını belirten Atabağsoy, “Zayıflamada tek bir doğru yol vardır; doğru beslenme alışkanlığı ve egzersiz. Tek bir besini, hapı ya da çayı tüketerek zayıflamak mümkün değildir. Sağlıklı ve kalıcı zayıflama ancak yaşam tarzımızda gerçekleştireceğimiz değişliklerle mümkündür. Sağlıklı beslenme ve egzersiz yaşam biçimi olarak benimsenmeli böylece istenilen kiloya sağlıklı olarak inilmekte ve inilen kilonun korunması sağlanabilmektedir” dedi.
Zayıflama çayları ile bitki çayının aynı olmadığını vurgulayan Atabağsoy, ıhlamur, rezene, melisa, papatya, adaçayı gibi çayların zararsız olduğunu ifade etti.